Toggle thick letters. Most people make the mistake of thickening thin letters in the words that have other (highlighted) thick letter Toggle to highlight thick letters خصضغطقظ رَ
Wa A ş -Ş ā ffā ti Ş affāan
037-001 Andolsun saf saf dizilenlere.
وَالصَّ ا فَّا تِ صَ فّاً
Fālzzājir ā ti Zaj rā an
037-002 Halkı kötülükten menedenlere.
فَالزَّاجِرَ ا تِ زَجْ راً
Fālttāliyā ti Dh ikrā an
037-003 Kur'an okuyanlara.
فَالتَّالِيَا تِ ذِكْراً
'Inn a 'Ilahakum Lawāĥid un
037-004 Şüphe yok ki mabudunuz birdir.
إِنّ َ إِلَهَكُمْ لَوَاحِدٌ
Ra bbu A s-Samāwā ti Wa A l-'Arđi Wa Mā Baynahumā Wa Ra bbu A l-Mash ār iq i
037-005 Rabbidir göklerin ve yeryüzünün ve ikisinin arasındakilerin ve Rabbidir doğuların.
رَ بُّ ا ل سَّمَاوَا تِ وَا لأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا وَرَ بُّ ا لْمَشَار ِقِ
'Inn ā Zayyann ā A s-Samā 'a A d-Dun yā Bizīnatin A l-Kawākib
037-006 Şüphe yok ki bizyakın göğü ziynetlerle bezedik.
إِنَّ ا زَيَّنَّ ا ا ل سَّمَا ءَ ا ل دُّنْ يَا بِزِينَةٍ ا لْكَوَاكِب
Wa Ĥifžāan Min Kulli Sh ayţ ā nin Mār id in
037-007 Ve onuher inatçı ve asi Şeytandan koruduk.
وَحِفْظ ا ً مِن ْ كُلِّ شَيْطَ ا نٍ مَار ِدٍ
Lā Yassamm a`ū na 'Ilá A l-Mala'i A l-'A`lá Wa Yuq dh afū na Min Kulli Jānib in
037-008 En yüce melekler topluluğunun sözlerini duyamazlar ve her yandan sürülüp kovulurlar.
لاَ يَسَّمَّ عُو نَ إِلَى ا لْمَلَإِ ا لأَعْلَى وَيُقْ ذَفُو نَ مِن ْ كُلِّ جَانِبٍ
Duĥūrā an ۖ Wa Lahum `Adh ā bun Wa A ş ib un
037-009 Horhakir bir halde ve onlar içindir ardıarası kesilmeyen azap.
دُحُورا ً ۖ وَلَهُمْ عَذَا بٌ وَا صِ بٌ
'Illā Man Kh aţ ifa A l-Kh aţ fata Fa'atba`ahu Sh ihā bun Th āq ibunā
037-010 Ancak hırsızlama bir söz duyan olursa hemen onun ardından da aydınlatıcı ve delip geçen bir ateştir atılıronu yakar.
إِلاَّ مَن ْ خَ طِ فَ ا لْخَ طْ فَةَ فَأَتْبَعَهُ شِهَا بٌ ثَاقِ باٌ
Fāstaftihim 'Ahum 'Ash addu Kh alq āan 'Am Man Kh alaq nā ۚ 'Inn ā Kh alaq nāhum Min Ţ ī nin Lāzib in
037-011 Şimdi sor bir onlarayaratılış bakımından onlar mı daha güçlükuvvetliyoksa bizim diğer yarattıklarımız mı? Şüphe yok ki bizonları cıvık bir balçıktan yarattık.
فَاسْتَفْتِهِمْ أَهُمْ أَشَدُّ خَ لْق اً أَمْ مَن ْ خَ لَقْ نَا ۚ إِنَّ ا خَ لَقْ نَاهُمْ مِن ْ طِ ي نٍ لاَزِبٍ
Bal `Ajib ta Wa Yaskh arū na
037-012 Belki de şaştın sen ve alay eder onlar da.
بَلْ عَجِبْ تَ وَيَسْخَ رُونَ
Wa 'Idh ā Dh ukkirū Lā Yadh kurū na
037-013 Ve öğüt verilince Kur'an'la öğüt almazlar.
وَإِذَا ذُكِّرُوا لاَ يَذْكُرُونَ
Wa 'Idh ā Ra 'aw 'Āyatan Yastaskh irū na
037-014 Ve bir delil gördüler mi alay etmeyekalkarlar.
وَإِذَا رَ أَوْا آيَة ً يَسْتَسْخِ رُونَ
Wa Q ālū 'In Hādh ā 'Illā Siĥru n Mubī nun
037-015 Ve derler ki: Buancak apaçık bir büyüden başka bir şey değil.
وَقَ الُو ا إِن ْ هَذَا إِلاَّ سِحْرٌ مُبِينٌ
'A'idh ā Mitnā Wa Kunn ā Turā bāan Wa `Ižāmāan 'A'inn ā Lamab `ūth ū na
037-016 Ölüp toprak ve kemik olduktan sonra mı diriltileceğiz biz.
أَئِذَا مِتْنَا وَكُنَّ ا تُرَ ابا ً وَعِظَ اماً أَئِنَّ ا لَمَبْ عُوثُونَ
'Awa'ā bā 'uunā A l-'Awwalū na
037-017 Önceki atalarımız da mı diriltilecekler?
أَوَآبَا ؤُنَا ا لأَوَّلُونَ
Q ul Na`am Wa 'An tum Dākh irū na
037-018 De ki: Evet ve siz horhakir bir halde dirileceksiniz.
قُ لْ نَعَمْ وَأَنْ تُمْ دَاخِ رُونَ
Fa'inn amā Hiya Zaj ra tun Wāĥidatun Fa'idh ā Hum Yan žurū na
037-019 Gerçekten de ancak bir tek bağrıştan ibarettir de birdenbire görüverirler ki dirilmişler.
فَإِنَّ مَا هِيَ زَجْ رَ ةٌ وَاحِدَةٌ فَإِذَا هُمْ يَن ظُ رُونَ
Wa Q ālū Yā Waylanā Hādh ā Yaw mu A d-Dī ni
037-020 Ve yazıklar olsun bize derlerişte bugünceza günü.
وَقَ الُوا يَاوَيْلَنَا هَذَا يَوْ مُ ا ل دِّينِ
Hādh ā Yaw mu A l-Faş li A l-Ladh ī Kun tum Bihi Tukadh dh ibū na
037-021 İşte bugünsizin yalanlayıp durduğunuz ayırt ediş günü.
هَذَا يَوْ مُ ا لْفَصْ لِ ا لَّذِي كُن تُمْ بِهِ تُكَذِّبُونَ
A ĥsh urū A l-Ladh ī na Ž alamū Wa 'Azwājahum Wa Mā Kānū Ya`budū na
037-022 Toplayın bir araya zulmedenlerionlara eş olanları ve kulluk ettikleri şeyleri.
ا حْشُرُوا ا لَّذِي نَ ظَ لَمُوا وَأَزْوَاجَهُمْ وَمَا كَانُوا يَعْبُدُونَ
Min Dū ni A ll ā hi Fāhdūhum 'Ilá Ş ir ā ţ i A l-Jaĥī mi
037-023 Allah'ı bırakıp dahepsine de o koca cehennemin yolunu gösterin.
مِن ْ دُو نِ ا للَّ هِ فَاهْدُوهُمْ إِلَى صِ رَ ا طِ ا لْجَحِيمِ
Wa Q ifūhum ۖ 'Inn ahum Mas'ū lū na
037-024 Ve durdurun onlarışüphe yok ki sorulacak onlardan.
وَقِ فُوهُمْ ۖ إِنَّ هُمْ مَسْئُ ولُونَ
Mā Lakum Lā Tanāş arū na
037-025 Ne oldu size de yardım etmiyorsunuz birbirinize?
مَا لَكُمْ لاَ تَنَاصَ رُونَ
Bal Humu A l-Yaw ma Mustaslimū na
037-026 Hayırbugün onlartamamıyla teslim olmuşlardır.
بَلْ هُمُ ا لْيَوْ مَ مُسْتَسْلِمُونَ
Wa 'Aq bala Ba`đuhum `Alá Ba`đin Yatasā 'alū na
037-027 Ve bir kısmıbir kısmına yönelir debirbirlerini sorumlu sayarlar.
وَأَقْ بَلَ بَعْضُ هُمْ عَلَى بَعْض ٍ يَتَسَا ءَلُونَ
Q ālū 'Inn akum Kun tum Ta'tūnanā `Ani A l-Yamī ni
037-028 Gerçekten de derlersiz sağımızdan çıkageliriyilik ediyor görünürdünüz bize.
قَ الُو ا إِنَّ كُمْ كُن تُمْ تَأْتُونَنَا عَنِ ا لْيَمِينِ
Q ālū Bal Lam Takūnū Mu'uminī na
037-029 Hayır derler öbürlerisizinanmamıştınız.
قَ الُوا بَلْ لَمْ تَكُونُوا مُؤْمِنِينَ
Wa Mā Kā na Lanā `Alaykum Min Sulţ ā nin ۖ Bal Kun tum Q awmāan Ţ āgh ī na
037-030 Ve size karşı bir gücümüzkuvvetimiz yoktu bizimhayırsiz azgın kişilerdiniz.
وَمَا كَا نَ لَنَا عَلَيْكُمْ مِن ْ سُلْطَ ا ن ٍ ۖ بَلْ كُن تُمْ قَ وْما ً طَ اغِ ينَ
Faĥaq q a `Alaynā Q aw lu Ra bbinā ۖ 'Inn ā Ladh ā 'iq ū na
037-031 O yüzden de Rabbimizinbize söylediği sözgerçekleştişüphe yok ki azabı tadacağız elbet.
فَحَقّ َ عَلَيْنَا قَ وْ لُ رَ بِّنَا ۖ إِنَّ ا لَذَا ئِقُ ونَ
Fa'agh waynākum 'Inn ā Kunn ā Gh āwī na
037-032 Gerçekten sizi azdırdık bizşüphe yok ki biz de azmıştık.
فَأَغْ وَيْنَاكُمْ إِنَّ ا كُنَّ ا غَ اوِينَ
Fa'inn ahum Yawma'idh in Fī A l-`Adh ā bi Mush tar ikū na
037-033 Hiç şüphe yok ki bugün onlarazapta ortaktırlar.
فَإِنَّ هُمْ يَوْمَئِذٍ فِي ا لْعَذَا بِ مُشْتَر ِكُونَ
'Inn ā Kadh ālika Naf`alu Bil-Muj r imī na
037-034 Şüphe yok ki bizsuçlulara böyle yaparız işte.
إِنَّ ا كَذَلِكَ نَفْعَلُ بِا لْمُجْ ر ِمِينَ
'Inn ahum Kānū 'Idh ā Q ī la Lahum Lā 'Ilā ha 'Illā A l-Lahu Yastakbirū na
037-035 Şüphe yok ki onlara Allah'tan başka yoktur tapacak dendi mi ululanmaya kalkışırlardı.
إِنَّ هُمْ كَانُو ا إِذَا قِ ي لَ لَهُمْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ ا للَّ هُ يَسْتَكْبِرُونَ
Wa Yaq ūlū na 'A'inn ā Latār ikū 'Ālihatinā Lish ā`ir in Maj nū nin
037-036 Ve biz derlerdideli bir şair için mabutlarımızı bırakalım mı?
وَيَقُ ولُو نَ أَئِنَّ ا لَتَار ِكُو ا آلِهَتِنَا لِشَاعِر ٍ مَجْ نُونٍ
Bal Jā 'a Bil-Ĥaq q i Wa Ş addaq a A l-Mursalī na
037-037 Hayırogerçeği getirmiştir ve peygamberlerin gerçek olduğunu bildirmiştir.
بَلْ جَا ءَ بِا لْحَقِّ وَصَ دَّقَ ا لْمُرْسَلِينَ
'Inn akum Ladh ā 'iq ū A l-`Adh ā bi A l-'Alī mi
037-038 Hiç şüphe yok ki o elemli azabı tadacaksınız elbet.
إِنَّ كُمْ لَذَا ئِقُ و ا لْعَذَا بِ ا لأَلِيمِ
Wa Mā Tuj zaw na 'Illā Mā Kun tum Ta`malū na
037-039 Ve ancak yaptığınız neyse onun karşılığı olarak cezalanacaksınız.
وَمَا تُجْ زَوْ نَ إِلاَّ مَا كُن تُمْ تَعْمَلُونَ
'Illā `Ibā da A ll āhi A l-Mukh laş ī na
037-040 Ancak ihlasa eren Allah kulları müstesna.
إِلاَّ عِبَا دَ ا للَّ هِ ا لْمُخْ لَصِ ينَ
'Ūlā 'ika Lahum R izq un Ma`lū mun
037-041 Öyle kişilerdir onlar ki onlaradır malum rızık.
أُ وْلَا ئِكَ لَهُمْ ر ِزْق ٌ مَعْلُومٌ
Fawākihu ۖ Wa Hum Mukra mū na
037-042 Yemişler ve onlarbüyük derecelere nail olanlardır.
فَوَاكِهُ ۖ وَهُمْ مُكْرَ مُونَ
Fī Jann ā ti A n -Na`ī mi
037-043 Ebedi Naim cennetlerinde.
فِي جَنّ َا تِ ا ل نَّ عِيمِ
`Alá Suru r in Mutaq ābilī na
037-044 Karşılıklı tahtlara otururlar.
عَلَى سُرُرٍ مُتَقَ ابِلِينَ
Yuţ ā fu `Alayhim Bika'sin Min Ma`ī nin
037-045 Kaynaklarımeydandaakıp duran şarap ırmaklarından taslar sunulur onlara.
يُطَ ا فُ عَلَيْهِمْ بِكَأْسٍ مِن ْ مَعِينٍ
Bayđā 'a Ladh dh atin Lilsh sh ār ibī na
037-046 Bembeyazdır o şaraplezzetlidir içenlere.
بَيْضَ ا ءَ لَذَّةٍ لِلشَّار ِبِينَ
Lā Fīhā Gh aw lun Wa Lā Hum `Anhā Yun zafū na
037-047 Orada ne bir sersemlik varne de sarhoş olurlar.
لاَ فِيهَا غَ وْ لٌ وَلاَ هُمْ عَنْ هَا يُن زَفُونَ
Wa `In dahum Q āş ir ā tu A ţ -Ţ arfi `Ī nun
037-048 Ve yanlarındagözlerini kendi eşlerinden ayırmayan iri gözlü huriler var.
وَعِنْ دَهُمْ قَ اصِ رَ ا تُ ا ل طَّ رْفِ عِينٌ
Ka'ann ahunn a Bayđun Maknū nun
037-049 Sanki kuş tüyleriyle örtülmüş yumurtalar.
كَأَنَّ هُنّ َ بَيْ ض ٌ مَكْنُونٌ
Fa'aq bala Ba`đuhum `Alá Ba`đin Yatasā 'alū na
037-050 Bir kısmıbir kısmına döner de bir birlerine sorarlar.
فَأَقْ بَلَ بَعْضُ هُمْ عَلَى بَعْض ٍ يَتَسَا ءَلُونَ
Q ā la Q ā 'ilun Minhum 'Inn ī Kā na Lī Q ar ī nun
037-051 Birisi söze gelir de der ki: Bir arkadaşım vardı.
قَ ا لَ قَ ا ئِلٌ مِنْ هُمْ إِنِّ ي كَا نَ لِي قَ ر ِينٌ
Yaq ū lu 'A'inn aka Lamina A l-Muş addiq ī na
037-052 Sen de mi derdigerçek sayanlardansın.
يَقُ و لُ أَئِنَّ كَ لَمِنَ ا لْمُصَ دِّقِ ينَ
'A'idh ā Mitnā Wa Kunn ā Turā bāan Wa `Ižāmāan 'A'inn ā Lamadīnū na
037-053 Ölüp bir yığın toprak ve kemik olduktan sonra mı soruya çekileceğizcezalanacağız?
أَئِذَا مِتْنَا وَكُنَّ ا تُرَ ابا ً وَعِظَ اماً أَئِنَّ ا لَمَدِينُونَ
Q ā la Hal 'An tum Muţ ţ ali`ū na
037-054 Der ki: Ne oldu obakıp gördünüz mü acaba?
قَ ا لَ هَلْ أَنْ تُمْ مُطَّ لِعُونَ
Fā ţ ţ ala`a Fara 'ā hu Fī Sawā 'i A l-Jaĥī mi
037-055 Derken kendisi bakıp görür ki ocehennemin ta ortasında.
فَاطَّ لَعَ فَرَ آهُ فِي سَوَا ءِ ا لْجَحِيمِ
Q ā la Ta-Allā hi 'In Kid ta Laturdī ni
037-056 Allah'a andolsun ki deraz kalmıştıbeni de helak edecektin.
قَ ا لَ تَاللَّهِ إِن ْ كِد ْتَ لَتُرْدِينِ
Wa Lawlā Ni`matu Ra bbī Lakun tu Mina A l-Muĥđar ī na
037-057 Ve Rabbimin nimeti olmasaydı ben de orada bulunanlardan olurdum.
وَلَوْلاَ نِعْمَةُ رَ بِّي لَكُن تُ مِنَ ا لْمُحْضَ ر ِينَ
'Afamā Naĥnu Bimayyitī na
037-058 Biz artık ölmeyecek değil miyiz?
أَفَمَا نَحْنُ بِمَيِّتِينَ
'Illā Mawtatanā A l-'Ūlá Wa Mā Naĥnu Bimu`adh dh abī na
037-059 İlk ölümümüzden sonra ve bizazaba da uğramayacağız değil mi?
إِلاَّ مَوْتَتَنَا ا لأُ ولَى وَمَا نَحْنُ بِمُعَذَّبِينَ
'Inn a Hādh ā Lahuwa A l-Faw zu A l-`Ažī mu
037-060 Şüphe yok ki buelbette büyük bir kurtuluşbüyük bir kutluluk.
إِنّ َ هَذَا لَهُوَ ا لْفَوْ زُ ا لْعَظِ يمُ
Limith li Hādh ā Falya`mali A l-`Āmilū na
037-061 Artıkçalışanlar da böylesine çalışsınlar.
لِمِثْلِ هَذَا فَلْيَعْمَلِ ا لْعَامِلُونَ
'Adh alika Kh ay ru n Nuzulāan 'Am Sh ajara tu A z-Zaq q ū mi
037-062 Böyle bir nimete ve ziyafete ermek mi hayırlıyoksa zakkum ağacından yemek mi?
أَذَلِكَ خَ يْ رٌ نُزُلاً أَمْ شَجَرَ ةُ ا ل زَّقُّ ومِ
'Inn ā Ja`alnāhā Fitnatan Lilžžālimī na
037-063 Şüphe yok ki biz onuzulmedenleri sınamak için yarattık
إِنَّ ا جَعَلْنَاهَا فِتْنَة ً لِلظَّ الِمِينَ
'Inn ahā Sh ajara tun Takh ru ju Fī 'Aş li A l-Jaĥī mi
037-064 Şüphe yok ki ocehennemin ta dibinden çıkar.
إِنَّ هَا شَجَرَ ةٌ تَخْ رُجُ فِي أَصْ لِ ا لْجَحِيمِ
Ţ al`uhā Ka'ann ahu Ru 'ū su A sh -Sh ayāţ ī ni
037-065 Tomurcukları Şeytanların başlarına benzer.
طَ لْعُهَا كَأَنَّ هُ رُءُو سُ ا ل شَّيَاطِ ينِ
Fa'inn ahum La'ā kilū na Minhā Famāli'ū na Minhā A l-Buţ ū na
037-066 Derken onlaronu yerler de karınları şişer.
فَإِنَّ هُمْ لَآكِلُو نَ مِنْ هَا فَمَالِئُو نَ مِنْ هَا ا لْبُطُ ونَ
Th umm a 'Inn a Lahum `Alayhā Lash awbāan Min Ĥamī min
037-067 Sonra da içimi bu zakkum gibi acı kaynar sular içerler.
ثُمّ َ إِنّ َ لَهُمْ عَلَيْهَا لَشَوْبا ً مِن ْ حَمِيمٍ
Th umm a 'Inn a Marji`ahum La'ilá A l-Jaĥī mi
037-068 Sonra da gene cehennemdir dönüp varacakları yer.
ثُمّ َ إِنّ َ مَرْجِعَهُمْ لَإِلَى ا لْجَحِيمِ
'Inn ahum 'Alfaw 'Ābā 'ahum Đ ā llī na
037-069 Şüphe yok ki onlaratalarınısapıtmış bir halde bulmuşlardı da.
إِنَّ هُمْ أَلْفَوْا آبَا ءَهُمْ ضَ ا لِّينَ
Fahum `Alá 'Āth ār ihim Yuhra `ū na
037-070 Onlar dakoşa koşa onların izlerini izlemişlerdi.
فَهُمْ عَلَى آثَار ِهِمْ يُهْرَ عُونَ
Wa Laq ad Đ alla Q ab lahum 'Akth aru A l-'Awwalī na
037-071 Ve andolsun ki onlardan önce gelip geçenlerin de çoğu sapıtmıştı.
وَلَقَ د ْ ضَ لَّ قَ بْ لَهُمْ أَكْثَرُ ا لأَوَّلِينَ
Wa Laq ad 'Arsalnā Fīhim Mun dh ir ī na
037-072 Ve andolsun ki bizonların içindenkorkutucular göndermiştik onlara.
وَلَقَ د ْ أَرْسَلْنَا فِيهِمْ مُن ذِر ِينَ
Fān žur Kay fa Kā na `Āq ibatu A l-Mun dh ar ī na
037-073 Bak da görkorkutulanların sonucu ne oldu.
فَان ظُ رْ كَيْ فَ كَا نَ عَاقِ بَةُ ا لْمُن ذَر ِينَ
'Illā `Ibā da A ll āhi A l-Mukh laş ī na
037-074 Ancak ihlasa eren Allah kulları müstesna.
إِلاَّ عِبَا دَ ا للَّ هِ ا لْمُخْ لَصِ ينَ
Wa Laq ad Nādānā Nūĥun Falani`ma A l-Mujībū na
037-075 Ve andolsun ki Nuhbize nida etmiştibiz de ne güzel icabet etmiştik.
وَلَقَ د ْ نَادَانَا نُو حٌ فَلَنِعْمَ ا لْمُجِيبُونَ
Wa Najjaynā hu Wa 'Ahlahu Mina A l-Karbi A l-`Ažī mi
037-076 Ve onu ve ailesinipek büyük bir sıkıntıdan kurtarmıştık.
وَنَجَّيْنَا هُ وَأَهْلَهُ مِنَ ا لْكَرْبِ ا لْعَظِ يمِ
Wa Ja`alnā Dh urr īyatahu Humu A l-Bāq ī na
037-077 Ve soyunuyeryüzünde kalan bir soy haline getirdik.
وَجَعَلْنَا ذُرِّيَّتَهُ هُمُ ا لْبَاقِ ينَ
Wa Tara knā `Alay hi Fī A l-'Ākh ir ī na
037-078 Ve sonradan gelenler arasında da ona iyi bir adsan verdik.
وَتَرَ كْنَا عَلَيْ هِ فِي ا لآخِ ر ِينَ
Salā mun `Alá Nūĥin Fī A l-`Ālamī na
037-079 Esenlik Nuh'a alemler içinde.
سَلاَمٌ عَلَى نُو حٍ فِي ا لْعَالَمِينَ
'Inn ā Kadh ālika Naj zī A l-Muĥsinī na
037-080 Şüphe yok ki bizböyle mükafatlandırırız iyilik edenleri.
إِنَّ ا كَذَلِكَ نَجْ زِي ا لْمُحْسِنِينَ
'Inn ahu Min `Ibādinā A l-Mu'uminī na
037-081 Şüphe yok ki oinanan kullarımızdandı.
إِنَّ هُ مِن ْ عِبَادِنَا ا لْمُؤْمِنِينَ
Th umm a 'Agh ra q nā A l-'Ākh ar ī na
037-082 Sonra da öbürlerini sulara boğduk.
ثُمّ َ أَغْ رَ قْ نَا ا لآخَ ر ِينَ
Wa 'Inn a Min Sh ī`atihi La'ib rā hī ma
037-083 Ve şüphe yok ki İbrahim de onun taraftarlarındandı elbet.
وَإِنّ َ مِن ْ شِيعَتِهِ لَإِبْ رَ اهِيمَ
'Idh Jā 'a Ra bbahu Biq albin Salī min
037-084 Hani Rabbine tertemiz bir yürekle gelmişti o.
إِذْ جَا ءَ رَ بَّهُ بِقَ لْبٍ سَلِيمٍ
'Idh Q ā la Li'abī hi Wa Q awmihi Mādh ā Ta`budū na
037-085 Hani atasına ve kavmine siz demiştinelere kulluk ediyorsunuz?
إِذْ قَ ا لَ لِأَبِي هِ وَقَ وْمِهِ مَاذَا تَعْبُدُونَ
'A'ifkāan 'Ālihatan Dū na A ll āhi Tur īdū na
037-086 Allah'ı bırakıp da tamamıyla uydurma mabutlara mı tapmak istiyorsunuz?
أَئِفْكا ً آلِهَة ً دُو نَ ا للَّ هِ تُر ِيدُونَ
Famā Ž ann ukum Bira bbi A l-`Ālamī na
037-087 Âlemlerin Rabbine karşı zannınız ne?
فَمَا ظَ نُّ كُمْ بِرَ بِّ ا لْعَالَمِينَ
Fanažara Nažra tan Fī A n -Nujū mi
037-088 Derken yıldızlara bir bakmıştı da
فَنَظَ رَ نَظْ رَ ة ً فِي ا ل نُّ جُومِ
Faq ā la 'Inn ī Saq ī mun
037-089 Bendemiştigerçekten de hastayım.
فَقَ ا لَ إِنِّ ي سَقِ يمٌ
Fatawallaw `Anhu Mud bir ī na
037-090 Derkenarkalarını çevirip gitmişlerdi onlar.
فَتَوَلَّوْا عَنْ هُ مُد ْبِر ِينَ
Farā gh a 'Ilá 'Ālihatihim Faq ā la 'Alā Ta'kulū na
037-091 Derken o da onların mabutları olan putlara gidip demişti ki: Neye yemek yemiyorsunuz?
فَرَ ا غَ إِلَى آلِهَتِهِمْ فَقَ ا لَ أَلاَ تَأْكُلُونَ
Mā Lakum Lā Tan ţ iq ū na
037-092 Ne oldu sizeniçin konuşmuyorsunuz?
مَا لَكُمْ لاَ تَن طِ قُ ونَ
Farā gh a `Alayhim Đ arbāan Bil-Yamī ni
037-093 Derken sağ eliyle vurup kırmıştı onları.
فَرَ ا غَ عَلَيْهِمْ ضَ رْبا ً بِا لْيَمِينِ
Fa'aq balū 'Ilay hi Yaziffū na
037-094 Derken koşakoşa yanına gelmişlerdi.
فَأَقْ بَلُو ا إِلَيْ هِ يَزِفُّونَ
Q ā la 'Ata`budū na Mā Tanĥitū na
037-095 O demişti ki: Elinizde yontupyaptığınız şeylere mi kulluk ediyorsunuz?
قَ ا لَ أَتَعْبُدُو نَ مَا تَنْ حِتُونَ
Wa A ll āhu Kh alaq akum Wa Mā Ta`malū na
037-096 Halbuki sizi de Allah yaratmıştıro yontup yaptığınız şeyleri de.
وَا للَّ هُ خَ لَقَ كُمْ وَمَا تَعْمَلُونَ
Q ālū A b nū Lahu Bun yānāan Fa'alq ū hu Fī A l-Jaĥī mi
037-097 Onun için bir yapı yapın da demişlerdiatın onu ateşe.
قَ الُوا ا بْ نُوا لَهُ بُنْ يَانا ً فَأَلْقُ و هُ فِي ا لْجَحِيمِ
Fa'arā dū Bihi Kaydāan Faja`alnāhumu A l-'Asfalī na
037-098 Ona bir düzen yapmak istemişlerdi de biz onları alçaltmıştık.
فَأَرَ ادُوا بِهِ كَيْدا ً فَجَعَلْنَاهُمُ ا لأَسْفَلِينَ
Wa Q ā la 'Inn ī Dh āhibun 'Ilá Ra bbī Sayahdī ni
037-099 Ve ben demiştiRabbimin tapısına gidiyorumodoğru yolu gösterir bana.
وَقَ ا لَ إِنِّ ي ذَاهِبٌ إِلَى رَ بِّي سَيَهْدِينِ
Ra bbi Hab Lī Mina A ş -Ş āliĥī na
037-100 Rabbimbana temiz kişilerden olmak şartıyla bir oğul ihsan et.
رَ بِّ هَب ْ لِي مِنَ ا ل صَّ الِحِينَ
Fabash sh arnā hu Bigh ulā min Ĥalī min
037-101 Derken biz de ona tedbirle hareket eden ve aceleci olmayan bir oğul vereceğimizi müjdelemiştik.
فَبَشَّرْنَا هُ بِغُ لاَمٍ حَلِيمٍ
Falamm ā Balagh a Ma`ahu A s-Sa`ya Q ā la Yā Bunay ya 'Inn ī 'Ará Fī A l-Manā mi 'Ann ī 'Adh baĥuka Fān žur Mādh ā Tará ۚ Q ā la Yā 'Abati A f`al Mā Tu'umaru ۖ Satajidunī 'In Sh ā 'a A ll āhu Mina A ş -Ş ābir ī na
037-102 İbrahim'le beraber koşup gezecek çağa gelince İbrahimoğulcağızım demiştibenrüyamdaseni kesiyorum gördümbir bakdüşünsen ne dersin buna? O da babacığım demiştine emredildiyse sanaonu yapAllah dilerse beni sabredenlerden bulursun.
فَلَمَّ ا بَلَغَ مَعَهُ ا ل سَّعْيَ قَ ا لَ يَابُنَيَّ إِنِّ ي أَرَ ى فِي ا لْمَنَا مِ أَنِّ ي أَذْبَحُكَ فَان ظُ رْ مَاذَا تَرَ ى قَ ا لَ ۚ يَا أَبَتِ ا فْعَلْ مَا تُؤْمَرُ سَتَجِدُنِي ۖ إِن ْ شَا ءَ ا للَّ هُ مِنَ ا ل صَّ ابِر ِينَ
Falamm ā 'Aslamā Wa Tallahu Liljabī ni
037-103 İkisi de teslim olunca onun alnını yere koymuştu.
فَلَمَّ ا أَسْلَمَا وَتَلَّهُ لِلْجَبِينِ
Wa Nādaynā hu 'An Yā 'Ib rā hī mu
037-104 Ve bizona ey İbrahim diye nida etmiştik.
وَنَادَيْنَا هُ أَن ْ يَا إِبْ رَ اهِيمُ
Q ad Ş addaq ta A r-Ru 'uyā ۚ 'Inn ā Kadh ālika Naj zī A l-Muĥsinī na
037-105 Rüyanı gerçekleştirdik. Şüphe yok ki bizböyle mükafatlandırırız iyilik edenleri.
قَ د صَ دَّقْ تَ ا ل رُّؤْيَا ۚ إِنَّ ا كَذَلِكَ نَجْ زِي ا لْمُحْسِنِينَ
'Inn a Hādh ā Lahuwa A l-Balā 'u A l-Mubī nu
037-106 Şüphe yok ki buelbette apaçık birsınamaydı.
إِنّ َ هَذَا لَهُوَ ا لْبَلاَءُ ا لْمُبِينُ
Wa Fadaynā hu Bidh ib ĥin `Ažī min
037-107 Ve onun yerinekesilmek üzere büyük bir koç ihsan ettik.
وَفَدَيْنَا هُ بِذِبْ حٍ عَظِ يمٍ
Wa Tara knā `Alay hi Fī A l-'Ākh ir ī na
037-108 Ve sonradan gelenler arasında da ona iyi bir adsan verdik.
وَتَرَ كْنَا عَلَيْ هِ فِي ا لآخِ ر ِينَ
Salā mun `Alá 'Ib rā hī ma
037-109 Esenlik İbrahim'e.
سَلاَمٌ عَلَى إِبْ رَ اهِيمَ
Kadh ālika Naj zī A l-Muĥsinī na
037-110 Bizböyle mükafatlandırırız iyilik edenleri.
كَذَلِكَ نَجْ زِي ا لْمُحْسِنِينَ
'Inn ahu Min `Ibādinā A l-Mu'uminī na
037-111 Şüphe yok ki oinanan kullarımızdandı.
إِنَّ هُ مِن ْ عِبَادِنَا ا لْمُؤْمِنِينَ
Wa Bash sh arnā hu Bi'isĥā q a Nabīyāan Mina A ş -Ş āliĥī na
037-112 Ve onatemiz kişilerden ve peygamber olacak İshak'ı müjdelemiştik.
وَبَشَّرْنَا هُ بِإِسْحَا قَ نَبِيّا ً مِنَ ا ل صَّ الِحِينَ
Wa Bāra knā `Alay hi Wa `Alá 'Isĥā q a ۚ Wa Min Dh urr īyatihimā Muĥsinun Wa Ž ālimun Linafsihi Mubī nun
037-113 Onu da kutladıkİshak'ı da ve ikisinin de soyundan iyilik eden de varapaçık nefsine zulmeden de.
وَبَارَ كْنَا عَلَيْ هِ وَعَلَى إِسْحَا قَ ۚ وَمِن ْ ذُرِّيَّتِهِمَا مُحْسِنٌ وَظَ الِم ٌ لِنَفْسِهِ مُبِينٌ
Wa Laq ad Manann ā `Alá Mūsá Wa Hārū na
037-114 Ve andolsun ki bizMusa'ya ve Harun'a nimetler verdik.
وَلَقَ د ْ مَنَنَّ ا عَلَى مُوسَى وَهَارُونَ
Wa Najjaynāhumā Wa Q awmahumā Mina A l-Karbi A l-`Ažī mi
037-115 İkisini ve kavimlerinibüyük bir sıkıntıdan kurtardık.
وَنَجَّيْنَاهُمَا وَقَ وْمَهُمَا مِنَ ا لْكَرْبِ ا لْعَظِ يمِ
Wa Naş arnāhum Fakānū Humu A l-Gh ālibī na
037-116 Ve yardım ettik onlara da üst geldiler.
وَنَصَ رْنَاهُمْ فَكَانُوا هُمُ ا لْغَ الِبِينَ
Wa 'Ātaynāhumā A l-Kitā ba A l-Mustabī na
037-117 Ve ikisine de her şeyi apaçık gösteren kitabı verdik.
وَآتَيْنَاهُمَا ا لْكِتَا بَ ا لْمُسْتَبِينَ
Wa Hadaynāhumā A ş -Ş ir ā ţ a A l-Mustaq ī ma
037-118 Ve ikisini de dosdoğru yola sevkettik.
وَهَدَيْنَاهُمَا ا ل صِّ رَ ا طَ ا لْمُسْتَقِ يمَ
Wa Tara knā `Alayhimā Fī A l-'Ākh ir ī na
037-119 Ve ikisine desonradan gelenler arasında iyi bir adsan verdik.
وَتَرَ كْنَا عَلَيْهِمَا فِي ا لآخِ ر ِينَ
Salā mun `Alá Mūsá Wa Hārū na
037-120 Esenlik Musa'ya ve Harun'a.
سَلاَمٌ عَلَى مُوسَى وَهَارُونَ
'Inn ā Kadh ālika Naj zī A l-Muĥsinī na
037-121 Şüphe yok ki bizböyle mükafatlandırırız iyilik edenleri;
إِنَّ ا كَذَلِكَ نَجْ زِي ا لْمُحْسِنِينَ
'Inn ahumā Min `Ibādinā A l-Mu'uminī na
037-122 Şüphe yok ki ikisi de inanan kullarımızdandı.
إِنَّ هُمَا مِن ْ عِبَادِنَا ا لْمُؤْمِنِينَ
Wa 'Inn a 'Ilyā sa Lamina A l-Mursalī na
037-123 Ve şüphe yok ki İlyaselbettepeygamberlerdendi.
وَإِنّ َ إِلْيَا سَ لَمِنَ ا لْمُرْسَلِينَ
'Idh Q ā la Liq awmihi~ 'Alā Tattaq ū na
037-124 Hani kavmine demişti ki: Çekinmez misiniz siz?
إِذْ قَ ا لَ لِقَ وْمِهِ~ ِ أَلاَ تَتَّقُ ونَ
'Atad `ū na Ba`lāan Wa Tadh arū na 'Aĥsana A l-Kh āliq ī na
037-125 Ba'l'i mi çağırırsınız da yaratıcıların en güzelini bırakırsınız.
أَتَد ْعُو نَ بَعْلا ً وَتَذَرُو نَ أَحْسَنَ ا لْخَ الِقِ ينَ
Al-Laha Ra bbakum Wa Ra bba 'Ābā 'ikumu A l-'Awwalī na
037-126 O Allah'tır ki Rabbinizdir sizin ve Rabbidir gelip geçmiş atalarınızın.
ا للَّهَ رَ بَّكُمْ وَرَ بَّ آبَا ئِكُمُ ا لأَوَّلِينَ
Fakadh dh abū hu Fa'inn ahum Lamuĥđarū na
037-127 Derken yalanladılar onu; şüphe yok ki tapımıza getirilecektir onlar.
فَكَذَّبُو هُ فَإِنَّ هُمْ لَمُحْضَ رُونَ
'Illā `Ibā da A ll āhi A l-Mukh laş ī na
037-128 Ancak ihlasa eren Allah kulları müstesna.
إِلاَّ عِبَا دَ ا للَّ هِ ا لْمُخْ لَصِ ينَ
Wa Tara knā `Alay hi Fī A l-'Ākh ir ī na
037-129 Ve sonradan gelenler arasında ona iyi bir adsan verdik.
وَتَرَ كْنَا عَلَيْ هِ فِي ا لآخِ ر ِينَ
Salā mun `Alá 'Il Yā -Sīn
037-130 Esenlik İlyas'a ve ona uyanlara.
سَلاَمٌ عَلَى إِلْ يَا-سِين
'Inn ā Kadh ālika Naj zī A l-Muĥsinī na
037-131 Şüphe yok ki bizböyle mükafatlandırırız iyilik edenleri.
إِنَّ ا كَذَلِكَ نَجْ زِي ا لْمُحْسِنِينَ
'Inn ahu Min `Ibādinā A l-Mu'uminī na
037-132 Şüphe yok ki oinanan kullarımızdandı.
إِنَّ هُ مِن ْ عِبَادِنَا ا لْمُؤْمِنِينَ
Wa 'Inn a Lūţ āan Lamina A l-Mursalī na
037-133 Ve şüphe yok ki Lut da elbette peygamberlerdendi.
وَإِنّ َ لُوط ا ً لَمِنَ ا لْمُرْسَلِينَ
'Idh Najjaynā hu Wa 'Ahlahu~ 'Aj ma`ī na
037-134 Hani onu ve bütün ailesini kurtarmıştık.
إِذْ نَجَّيْنَا هُ وَأَهْلَهُ~ ُ أَجْ مَعِينَ
'Illā `Ajūzāan Fī A l-Gh ābir ī na
037-135 Ancak bir kocakarıkalanlar arasındaydı.
إِلاَّ عَجُوزا ً فِي ا لْغَ ابِر ِينَ
Th umm a Damm arnā A l-'Ākh ar ī na
037-136 Sonra öbürlerinin kökünü kazıdık.
ثُمّ َ دَمَّ رْنَا ا لآخَ ر ِينَ
Wa 'Inn akum Latamurrū na `Alayhim Muş biĥī na
037-137 Ve şüphe yok ki siz de onların yurtlarına uğramadasınız sabahları.
وَإِنَّ كُمْ لَتَمُرُّو نَ عَلَيْهِمْ مُصْ بِحِينَ
Wa Bil-Lay li ۗ 'Afalā Ta`q ilū na
037-138 Ve akşamları; hala mı akıl etmezsiniz?
وَبِاللَّيْ لِ ۗ أَفَلاَ تَعْقِ لُونَ
Wa 'Inn a Yūnis Lamina A l-Mursalī na
037-139 Ve şüphe yok ki Yunus da peygamberlerdendi elbet.
وَإِنّ َ يُونِس لَمِنَ ا لْمُرْسَلِينَ
'Idh 'Abaq a 'Ilá A l-Fulki A l-Mash ĥū ni
037-140 Haniyolcularla dolu bir gemiye kaçmıştı da.
إِذْ أَبَقَ إِلَى ا لْفُلْكِ ا لْمَشْحُونِ
Fasāhama Fakā na Mina A l-Mud ĥađī na
037-141 Derken kura çekmişlerdi de kur'a ona düşmüştü.
فَسَاهَمَ فَكَا نَ مِنَ ا لْمُد ْحَضِ ينَ
Fāltaq amahu A l-Ĥū tu Wa Huwa Mulī mun
037-142 Kınanmış bir haldeydi ki onu balık yutuvermişti.
فَالْتَقَ مَهُ ا لْحُو تُ وَهُوَ مُلِيمٌ
Falawlā 'Ann ahu Kā na Mina A l-Musabbiĥī na
037-143 Eğer Rabbini tenzih edenlerden olmasaydı.
فَلَوْلاَ أَنَّ هُ كَا نَ مِنَ ا لْمُسَبِّحِينَ
Lalabith a Fī Baţ nihi~ 'Ilá Yaw mi Yub `ath ū na
037-144 Halkın tekrar dirileceği günedek balığın karnında kalırdı.
لَلَبِثَ فِي بَطْ نِهِ إِلَى يَوْ مِ يُبْ عَثُونَ
Fanabadh nā hu Bil-`Arā 'i Wa Huwa Saq ī mun
037-145 Derken onu ıssız bir yere çıkardık ve ohastaydı da.
فَنَبَذْنَا هُ بِا لْعَرَا ءِ وَهُوَ سَقِ يمٌ
Wa 'An batnā `Alay hi Sh ajara tan Min Yaq ţ ī nin
037-146 Ve ona gölge versin diye bir kabak fidanı bitirdik.
وَأَنْ بَتْنَا عَلَيْ هِ شَجَرَ ة ً مِن ْ يَقْ طِ ينٍ
Wa 'Arsalnā hu 'Ilá Miā 'ati 'Alfin 'Aw Yazīdū na
037-147 Ve onu yüz bin kişiyeyahut daha da artmakta olan bir topluluğa peygamber olarak gönderdik.
وَأَرْسَلْنَا هُ إِلَى مِائَةِ أَلْفٍ أَوْ يَزِيدُونَ
Fa'ā manū Famatta`nāhum 'Ilá Ĥī nin
037-148 Derken inandılar da onları muayyen bir zamanadek yaşattıkgeçindirdik.
فَآمَنُوا فَمَتَّعْنَاهُمْ إِلَى حِينٍ
Fāstaftihim 'Alira bbika A l-Banā tu Wa Lahumu A l-Banū na
037-149 Artık sor onlarakızlarRabbinin de.oğullaronların mı?
فَاسْتَفْتِهِمْ أَلِرَ بِّكَ ا لْبَنَا تُ وَلَهُمُ ا لْبَنُونَ
'Am Kh alaq nā A l-Malā 'ikata 'Ināth āan Wa Hum Sh āhidū na
037-150 Yoksa melekleri kız halkettik de tanık mıydı onlar?
أَمْ خَ لَقْ نَا ا لْمَلاَئِكَةَ إِنَاثا ً وَهُمْ شَاهِدُونَ
'Alā 'Inn ahum Min 'Ifkihim Layaq ūlū na
037-151 Haberin olsun ki şüphe yokonlarbu sözü uydurup söylemedeler.
أَلاَ إِنَّ هُمْ مِن ْ إِفْكِهِمْ لَيَقُ ولُونَ
Walada A ll āhu Wa 'Inn ahum Lakādh ibū na
037-152 Allah doğurdu demedeler ve şüphe yok ki onlaryalancıdır elbet.
وَلَدَ ا للَّ هُ وَإِنَّ هُمْ لَكَاذِبُونَ
'Ā ş ţ afá A l-Banā ti `Alá A l-Banī na
037-153 Oğulları bırakmış da kızları mı seçmiş?
أَ اصْ طَ فَى ا لْبَنَا تِ عَلَى ا لْبَنِينَ
Mā Lakum Kay fa Taĥkumū na
037-154 Ne oluyor sizenasıl da hükmediyorsunuz?
مَا لَكُمْ كَيْ فَ تَحْكُمُونَ
'Afalā Tadh akkarūn
037-155 Öğüt almaz mısınız hala?
أَفَلاَ تَذَكَّرُون
'Am Lakum Sulţ ā nun Mubī nun
037-156 Yoksa apaçık bir deliliniz mi var?
أَمْ لَكُمْ سُلْطَ ا نٌ مُبِينٌ
Fa'tū Bikitābikum 'In Kun tum Ş ādiq ī na
037-157 Doğru söylüyorsanız getirinkitabınızı.
فَأْتُوا بِكِتَابِكُمْ إِن ْ كُن تُمْ صَ ادِقِ ينَ
Wa Ja`alū Baynahu Wa Bay na A l-Jinn ati Nasabāan ۚ Wa Laq ad `Alimati A l-Jinn atu 'Inn ahum Lamuĥđarū na
037-158 Ve onunla cinler arasında bir.akRabalık uydurmadalar ve andolsun ki cinler de onun tapısına götürülecekleriniorada hazır bulunacaklarını bilmişlerdir.
وَجَعَلُوا بَيْنَهُ وَبَيْ نَ ا لْجِنَّ ةِ نَسَبا ً ۚ وَلَقَ د ْ عَلِمَتِ ا لْجِنَّ ةُ إِنَّ هُمْ لَمُحْضَ رُونَ
Sub ĥā na A ll āhi `Amm ā Yaş ifū na
037-159 Yücedir.münezzehtir vasfettiklerinden.
سُبْ حَا نَ ا للَّ هِ عَمَّ ا يَصِ فُونَ
'Illā `Ibā da A ll āhi A l-Mukh laş ī na
037-160 Ancak ihlasa eren Allah kulları müstesna.
إِلاَّ عِبَا دَ ا للَّ هِ ا لْمُخْ لَصِ ينَ
Fa'inn akum Wa Mā Ta`budū na
037-161 Gerçekten de ne sizne de kulluk ettikleriniz.
فَإِنَّ كُمْ وَمَا تَعْبُدُونَ
Mā 'An tum `Alay hi Bifātinī na
037-162 Onları bir sınamaya uğratamazsınız.
مَا أَنْ تُمْ عَلَيْ هِ بِفَاتِنِينَ
'Illā Man Huwa Ş ālī A l-Jaĥī mi
037-163 Ancak cehenneme girecek kişiyi azdıRabilirsiniz.
إِلاَّ مَن ْ هُوَ صَ الِي ا لْجَحِيمِ
Wa Mā Minn ā 'Illā Lahu Maq ā mun Ma`lū mun
037-164 Ve melekler derler ki: Bizden hiçbir fert yoktur ki onun malum ve muayyen bir makamı olmasın.
وَمَا مِنَّ ا إِلاَّ لَهُ مَقَ ا مٌ مَعْلُومٌ
Wa 'Inn ā Lanaĥnu A ş -Ş ā ffū na
037-165 Ve şüphe yok ki bizsafsaf dizilmişiz elbet.
وَإِنَّ ا لَنَحْنُ ا ل صَّ ا فُّونَ
Wa 'Inn ā Lanaĥnu A l-Musabbiĥū na
037-166 Ve şüphe yok ki bizmabudumuzu tenzih ederiz elbet.
وَإِنَّ ا لَنَحْنُ ا لْمُسَبِّحُونَ
Wa 'In Kānū Layaq ūlū na
037-167 Ve kafirlergerçekten de diyorlardı.
وَإِن ْ كَانُوا لَيَقُ ولُونَ
Law 'Ann a `In danā Dh ikrā an Mina A l-'Awwalī na
037-168 Katımızda evvelkilere ait bir kitap olsaydı.
لَوْ أَنّ َ عِنْ دَنَا ذِكْرا ً مِنَ ا لأَوَّلِينَ
Lakunn ā `Ibā da A ll āhi A l-Mukh laş ī na
037-169 Elbette biz de ihlasa eren Allah kulları olurduk.
لَكُنَّ ا عِبَا دَ ا للَّ هِ ا لْمُخْ لَصِ ينَ
Fakafarū Bihi ۖ Fasaw fa Ya`lamū na
037-170 Derken kitap geldi de inanmadılar onayakında ne olacaklarını bilecekler.
فَكَفَرُوا بِهِ ۖ فَسَوْ فَ يَعْلَمُونَ
Wa Laq ad Sabaq at Kalimatunā Li`ibādinā A l-Mursalīn
037-171 Ve andolsun ki gönderilen kullarımıza şu sözü söylemiştikşu hükmü takdir etmiştik.
وَلَقَ د ْ سَبَقَ تْ كَلِمَتُنَا لِعِبَادِنَا ا لْمُرْسَلِين
'Inn ahum Lahumu A l-Man ş ūrū na
037-172 Şüphe yok ki onlarelbetteyardıma mazhar olacaklardır.
إِنَّ هُمْ لَهُمُ ا لْمَن صُ ورُونَ
Wa 'Inn a Jun danā Lahumu A l-Gh ālibū na
037-173 Ve şüphe yok ki bizim ordumuzelbette üstündür.
وَإِنّ َ جُن دَنَا لَهُمُ ا لْغَ الِبُونَ
Fatawalla `Anhum Ĥattá Ĥī nin
037-174 Artık yüz çevir onlardan bir zamanadek.
فَتَوَلَّ عَنْ هُمْ حَتَّى حِينٍ
Wa 'Ab ş ir hum Fasaw fa Yub ş irū na
037-175 Hele bir bakbir gözle onlarıonlar da sonuçları neymişyakında görecekler.
وَأَبْ صِ ر ْهُمْ فَسَوْ فَ يُبْ صِ رُونَ
'Afabi`adh ābinā Yasta`jilū na
037-176 Azabımızın çabucak gelmesini mi istiyorlar?
أَفَبِعَذَابِنَا يَسْتَعْجِلُونَ
Fa'idh ā Nazala Bisāĥatihim Fasā 'a Ş abā ĥu A l-Mun dh ar ī na
037-177 Fakat azabımızyurtlarına gelip çökünce korkutulanlarne de kötü bir sabaha kavuşacaklar.
فَإِذَا نَزَلَ بِسَاحَتِهِمْ فَسَا ءَ صَ بَا حُ ا لْمُن ذَر ِينَ
Wa Tawalla `Anhum Ĥattá Ĥī nin
037-178 Ve yüz çevir onlardan bir zamana dek.
وَتَوَلَّ عَنْ هُمْ حَتَّى حِينٍ
Wa 'Ab ş ir Fasaw fa Yub ş irū na
037-179 Ve bir bakbir gözleonlar da sonuçları neymişyakında görecekler.
وَأَبْ صِ ر ْ فَسَوْ فَ يُبْ صِ رُونَ
Sub ĥā na Ra bbika Ra bbi A l-`Izzati `Amm ā Yaş ifū na
037-180 Yücedirmünezzehtir Rabbin ve yüceliküstünlük ıssı Rabonların vasfettiklerinden.
سُبْ حَا نَ رَ بِّكَ رَ بِّ ا لْعِزَّةِ عَمَّ ا يَصِ فُونَ
Wa Salā mun `Alá A l-Mursalī na
037-181 Ve esenlik peygamberlere.
وَسَلاَمٌ عَلَى ا لْمُرْسَلِينَ
Wa A l-Ĥam du Lill ā h Ra bbi A l-`Ālamī na
037-182 Ve hamdalemlerin Rabbi Allah'a.
وَالْحَمْدُ لِلَّهِ رَ بِّ ا لْعَالَمِينَ
Toggle thick letters. Most people make the mistake of thickening thin letters in the words that have other (highlighted) thick letter Toggle to highlight thick letters خصضغطقظ رَ