Toggle thick letters. Most people make the mistake of thickening thin letters in the words that have other (highlighted) thick letter Toggle to highlight thick letters خصضغطقظ رَ
Yā -Sīn
036-001 Ya Sin.
يَا-سِين
Wa A l-Q ur'ā ni A l-Ĥakī mi
036-002 Andolsunbeyanında hikmethükmünde metanet olan Kur'an'a.
وَالْقُ رْآنِ ا لْحَكِيمِ
'Inn aka Lamina A l-Mursalī na
036-003 Şüphe yok ki sengönderilenlerdensin.
إِنَّ كَ لَمِنَ ا لْمُرْسَلِينَ
`Alá Ş ir āţ in Mustaq ī min
036-004 Doğru bir yoldasın.
عَلَى صِ رَ ا ط ٍ مُسْتَقِ يمٍ
Tan zī la A l-`Azī zi A r-Ra ĥī mi
036-005 Üstün ve rahim tarafından indirilmiştir.
تَن زِي لَ ا لْعَزِي زِ ا ل رَّ حِيمِ
Litun dh ir a Q awmāan Mā 'Un dh ir a 'Ābā 'uuhum Fahum Gh āfilū na
036-006 Korkutman içinataları korkutulmamıştopluluğu; onlardır gafil olanlar.
لِتُن ذِر َ قَ وْما ً مَا أُن ذِر َ آبَا ؤُهُمْ فَهُمْ غَ افِلُونَ
Laq ad Ĥaq q a A l-Q aw lu `Alá 'Akth ar ihim Fahum Lā Yu'uminū na
036-007 Andolsun ki onların çoğu hakkında şu söz gerçekleşmiştir: Onlardır inanmayanlar.
لَقَ د ْ حَقَّ ا لْقَ وْ لُ عَلَى أَكْثَر ِهِمْ فَهُمْ لاَ يُؤْمِنُونَ
'Inn ā Ja`alnā Fī 'A`nāq ihim 'Agh lālāan Fahiya 'Ilá A l-'Adh q ā ni Fahum Muq maĥū na
036-008 Şüphe yok ki bizboyunlarına laleler vurdukelleriadeta çenelerine kenetlendi lalelerlebu yüzden onlarbaşlarını dimdik tutarlar.
إِنَّ ا جَعَلْنَا فِي أَعْنَاقِ هِمْ أَغْ لاَلا ً فَهِيَ إِلَى ا لأَذْقَ ا نِ فَهُمْ مُقْ مَحُونَ
Wa Ja`alnā Min Bay ni 'Aydīhim Saddāan Wa Min Kh alfihim Saddāan Fa'agh sh aynāhum Fahum Lā Yub ş irū na
036-009 Ve önlerine bir set çektikarkalarına bir set ve gözlerini bağladık da bu yüzden onlargörmezler.
وَجَعَلْنَا مِن ْ بَيْ نِ أَيْدِيهِمْ سَدّا ً وَمِن ْ خَ لْفِهِمْ سَدّا ً فَأَغْ شَيْنَاهُمْ فَهُمْ لاَ يُبْ صِ رُونَ
Wa Sawā 'un `Alayhim 'A'an dh artahum 'Am Lam Tun dh ir hum Lā Yu'uminū na
036-010 Ve birdir onlara korkutsan dakorkutmasan da; onlarinanmazlar.
وَسَوَا ءٌ عَلَيْهِمْ أَأَن ذَرْتَهُمْ أَمْ لَمْ تُن ذِر ْهُمْ لاَ يُؤْمِنُونَ
'Inn amā Tun dh ir u Mani A ttaba`a A dh -Dh ikra Wa Kh ash iya A r-Ra ĥmana Bil-Gh ay bi ۖ Fabash sh ir hu Bimagh fira tin Wa 'Aj r in Kar ī min
036-011 Senancak Kur'an'a uyan ve rahmandanhalk görmese de korkan kişiyi korkutabilirsin; müjdele onu yarlıganmayla ve güzelim bir mükafatla.
إِنَّ مَا تُن ذِر ُ مَنِ ا تَّبَعَ ا ل ذِّكْرَ وَخَ شِيَ ا ل رَّ حْمَنَ بِا لْغَ يْ بِ ۖ فَبَشِّر ْهُ بِمَغْ فِرَ ةٍ وَأَجْ رٍ كَر ِيمٍ
'Inn ā Naĥnu Nuĥyi A l-Mawtá Wa Naktubu Mā Q addamū Wa 'Āth āra hum ۚ Wa Kulla Sh ay 'in 'Ĥş aynā hu Fī 'Imā min Mubī nin
036-012 Şüphe yok ki bizölüyü diriltiriz ve yazarız öncedendünyada yaptıklarını ve sonradan bıraktıkları izleri ve her şeyi apaçık bir kitapta sayıp yazdıktakdir ettik.
إِنَّ ا نَحْنُ نُحْيِ ا لْمَوْتَى وَنَكْتُبُ مَا قَ دَّمُوا وَآثَارَ هُمْ ۚ وَكُلَّ شَيْ ءٍ أحْصَ يْنَا هُ فِي إِمَا مٍ مُبِينٍ
Wa A đr ib Lahum Math alāan 'Aş ĥā ba A l-Q aryati 'Idh Jā 'ahā A l-Mursalū na
036-013 Örnek getir onlara o şehir halkını; hani oraya peygamberler gelmişti.
وَاضْ ر ِب ْ لَهُمْ مَثَلاً أَصْ حَا بَ ا لْقَ رْيَةِ إِذْ جَا ءَهَا ا لْمُرْسَلُونَ
'Idh 'Arsalnā 'Ilayhimu A th nay ni Fakadh dh abūhumā Fa`azzaznā Bith ālith in Faq ālū 'Inn ā 'Ilaykum Mursalū na
036-014 Hani onlara iki kişi göndermiştik de onları yalanlamışlardıderken bir üçüncü kişiyle kuvvetlendirmiştik onları da şüphe yok ki demişlerdibizsizegönderilmiş peygamberleriz.
إِذْ أَرْسَلْنَا إِلَيْهِمُ ا ثْنَيْ نِ فَكَذَّبُوهُمَا فَعَزَّزْنَا بِثَالِثٍ فَقَ الُو ا إِنَّ ا إِلَيْكُمْ مُرْسَلُونَ
Q ālū Mā 'An tum 'Illā Bash aru n Mith lunā Wa Mā 'An zala A r-Ra ĥmā nu Min Sh ay 'in 'In 'An tum 'Illā Takdh ibū na
036-015 Onlarsiz demişlerdiancak bizim gibi insansınız ve rahman da hiçbir şey indirmemiştirsizancak yalan söylemektesiniz.
قَ الُوا مَا أَنْ تُمْ إِلاَّ بَشَرٌ مِثْلُنَا وَمَا أَن زَلَ ا ل رَّ حْمَنُ مِن ْ شَيْ ءٍ إِن ْ أَنْ تُمْ إِلاَّ تَكْذِبُونَ
Q ālū Ra bbunā Ya`lamu 'Inn ā 'Ilaykum Lamursalū na
036-016 Rabbimiz bilir ki demişlerdişüphe yokbiz size gönderildik elbet.
قَ الُوا رَ بُّنَا يَعْلَمُ إِنَّ ا إِلَيْكُمْ لَمُرْسَلُونَ
Wa Mā `Alaynā 'Illā A l-Balāgh u A l-Mubī nu
036-017 Ve bize düşen vazifeancak apaçık tebliğden ibaret.
وَمَا عَلَيْنَا إِلاَّ ا لْبَلاَغُ ا لْمُبِينُ
Q ālū 'Inn ā Taţ ayyarnā Bikum ۖ La'in Lam Tan tahū Lanarjumann akum Wa Layamassann akum Minn ā `Adh ā bun 'Alī mun
036-018 Demişlerdi ki: Gerçekten de sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğramadayızandolsun ki bu işten vazgeçmezseniz elbette taşlarız sizi ve elbette bizdenelemli bir azaba uğrarsınız.
قَ الُو ا إِنَّ ا تَطَ يَّرْنَا بِكُمْ ۖ لَئِن ْ لَمْ تَن تَهُوا لَنَرْجُمَنَّ كُمْ وَلَيَمَسَّنَّ كُمْ مِنَّ ا عَذَا بٌ أَلِيمٌ
Q ālū Ţ ā 'iru kum Ma`akum ۚ 'A'in Dh ukkir tum ۚ Bal 'An tum Q aw mun Musr ifū na
036-019 Onlar dauğursuzluğunuz demişlerdikendinizden; öğüt verilirse de mi yapacaksınız bunu? Hayırsizhaddi aşmış bir topluluksunuz.
قَ الُوا طَ ا ئِرُكُمْ مَعَكُمْ ۚ أَئِن ْ ذُكِّر ْتُمْ ۚ بَلْ أَنْ تُمْ قَ وْ مٌ مُسْر ِفُونَ
Wa Jā 'a Min 'Aq ş á A l-Madīnati Ra julun Yas`á Q ā la Yā Q aw mi A ttabi`ū A l-Mursalī na
036-020 Ve şehrin ta öte ucundan birisikoşarak gelmişti de ey kavmim demiştiuyun peygamberlere.
وَجَا ءَ مِن ْ أَقْ صَ ى ا لْمَدِينَةِ رَ جُلٌ يَسْعَى قَ ا لَ يَاقَ وْ مِ ا تَّبِعُوا ا لْمُرْسَلِينَ
A ttabi`ū Man Lā Yas'alukum 'Aj rā an Wa Hum Muhtadū na
036-021 Uyun sizden hiçbir ücret istemeyenlere ve onlardır doğru yolu bulanlar.
ا تَّبِعُوا مَن ْ لاَ يَسْأَلُكُمْ أَجْ را ً وَهُمْ مُهْتَدُونَ
Wa Mā Liya Lā 'A`budu A l-Ladh ī Faţ ara nī Wa 'Ilay hi Turja`ū na
036-022 Ve ne olmuş bana da beni yaratana kulluk etmeyecekmişim ve siz desonunda dönüp onun tapısına gideceksiniz.
وَمَا لِيَ لاَ أَعْبُدُ ا لَّذِي فَطَ رَ نِي وَإِلَيْ هِ تُرْجَعُونَ
'A'attakh idh u Min Dūnihi~ 'Ālihatan 'In Yur id ni A r-Ra ĥmā nu Biđurr in Lā Tugh ni `Ann ī Sh afā`atuhum Sh ay'ā an Wa Lā Yun q idh ū ni
036-023 Onu bırakıp da başka mabutlar mı kabul edeyim? Rahmanbana bir zarar vermeyi isterseonların şefaatleribana hiçbir fayda veremeyeceği gibi onlarbeni kurtaramazlar da.
أَأَتَّخِ ذُ مِن ْ دُونِهِ آلِهَة ً إِن ْ يُر ِد ْنِ ا ل رَّ حْمَنُ بِضُ رٍّ لاَ تُغْ نِ عَنِّ ي شَفَاعَتُهُمْ شَيْ ئا ً وَلاَ يُن قِ ذُونِ
'Inn ī 'Idh āan Lafī Đ alā lin Mubī nin
036-024 O vakit şüphe yok ki apaçık bir sapıklık içinde kalırım elbet.
إِنِّ ي إِذا ً لَفِي ضَ لاَلٍ مُبِينٍ
'Inn ī 'Āman tu Bira bbikum Fāsma`ū ni
036-025 Şüphe yok ki benRabbinize inandımduyun sözümü.
إِنِّ ي آمَنْ تُ بِرَ بِّكُمْ فَاسْمَعُونِ
Q ī la A d kh uli A l-Jann ata ۖ Q ā la Yā Lay ta Q awmī Ya`lamū na
036-026 Denildi ki: Gir cennete. Ne olurdu dedikavmim de bilseydi.
قِ ي لَ ا د ْخُ لِ ا لْجَنَّ ةَ ۖ قَ ا لَ يَالَيْ تَ قَ وْمِي يَعْلَمُونَ
Bimā Gh afara Lī Ra bbī Wa Ja`alanī Mina A l-Mukra mī na
036-027 Ne yüzden Rabbimin beni yarlıgadığını ve yüce derecelere ermişler arasına kattığını.
بِمَا غَ فَرَ لِي رَ بِّي وَجَعَلَنِي مِنَ ا لْمُكْرَ مِينَ
Wa Mā 'An zalnā `Alá Q awmihi Min Ba`dihi Min Jun din Mina A s-Samā 'i Wa Mā Kunn ā Mun zilī na
036-028 Ve ondan sonra kavminegökten asker indirmedik ve helak ettiklerimize bu çeşit asker de indirmemiştik zaten.
وَمَا أَن زَلْنَا عَلَى قَ وْمِهِ مِن ْ بَعْدِهِ مِن ْ جُن دٍ مِنَ ا ل سَّمَا ءِ وَمَا كُنَّ ا مُن زِلِينَ
'In Kānat 'Illā Ş ayĥatan Wāĥidatan Fa'idh ā Hum Kh āmidū na
036-029 Azabımızancak bir bağrıştan ibarettio anda hepsi de sönüp gitti.
إِن ْ كَانَتْ إِلاَّ صَ يْحَة ً وَاحِدَة ً فَإِذَا هُمْ خَ امِدُونَ
Yā Ĥasra tan `Alá A l-`Ibā di ۚ Mā Ya'tīhim Min Ra sū lin 'Illā Kānū Bihi Yastahzi'ūn
036-030 Yazıklar olsun kullaraonlara hiçbir peygamber gelmedi ki onunla alay etmesinler.
يَاحَسْرَ ةً عَلَى ا لْعِبَا دِ مَا ۚ يَأْتِيهِمْ مِن ْ رَ سُو لٍ إِلاَّ كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُ ون
'Alam Yara w Kam 'Ahlaknā Q ab lahum Mina A l-Q urū ni 'Ann ahum 'Ilayhim Lā Yarji`ū na
036-031 Görmediler mi onlardan önce nice ümmetleri helak ettik ki gerçekten de bir daha dünyaya dönmedi onlar.
أَلَمْ يَرَ وْا كَمْ أَهْلَكْنَا قَ بْ لَهُمْ مِنَ ا لْقُ رُو نِ أَنَّ هُمْ إِلَيْهِمْ لاَ يَرْجِعُونَ
Wa 'In Kullun Lamm ā Jamī `un Ladaynā Muĥđarū na
036-032 Ve şüphesiz hepsi de tapımıza getirilmiştir onların.
وَإِن ْ كُلّ ٌ لَمَّ ا جَمِي ع ٌ لَدَيْنَا مُحْضَ رُونَ
Wa 'Āyatun Lahumu A l-'Arđu A l-Maytatu 'Aĥyaynāhā Wa 'Akh ra j nā Minhā Ĥabbāan Faminhu Ya'kulū na
036-033 Ve bir delildir onlaraölü yeryüzünü dirilttik ve oradan taneler çıkardık da onları yerler.
وَآيَة ٌ لَهُمُ ا لأَرْضُ ا لْمَيْتَةُ أَحْيَيْنَاهَا وَأَخْ رَ جْ نَا مِنْ هَا حَبّا ً فَمِنْ هُ يَأْكُلُونَ
Wa Ja`alnā Fīhā Jann ā tin Min Nakh ī lin Wa 'A`nā bin Wa Fajjarnā Fīhā Mina A l-`Uyū ni
036-034 Ve orada hurmalıklardanüzüm bağlarından bahçeler halkettik ve oradakaynaklar çıkarıp akıttık.
وَجَعَلْنَا فِيهَا جَنّ َا تٍ مِن ْ نَخِ ي لٍ وَأَعْنَا بٍ وَفَجَّرْنَا فِيهَا مِنَ ا لْعُيُونِ
Liya'kulū Min Th amar ihi Wa Mā `Amilat/hu 'Aydīhim ۖ 'Afalā Yash kurū na
036-035 Yesinler diye kendi elleriyle meydana getirmedikleri o meyvelerihala mı şükretmezler?
لِيَأْكُلُوا مِن ْ ثَمَر ِهِ وَمَا عَمِلَتْهُ أَيْدِيهِمْ ۖ أَفَلاَ يَشْكُرُونَ
Sub ĥā na A l-Ladh ī Kh alaq a A l-'Azwā ja Kullahā Mimm ā Tun bitu A l-'Arđu Wa Min 'An fusihim Wa Mimm ā Lā Ya`lamū na
036-036 Şanı yücedirmünezzehtir yerden bitirdiği şeyleri ve kendilerinden meydana gelen çocukları ve daha da bilmedikleri şeyleri çifterçifter halk edenin.
سُبْ حَا نَ ا لَّذِي خَ لَقَ ا لأَزْوَا جَ كُلَّهَا مِمَّ ا تُنْ بِتُ ا لأَرْضُ وَمِن ْ أَن فُسِهِمْ وَمِمَّ ا لاَ يَعْلَمُونَ
Wa 'Āyatun Lahumu A l-Lay lu Naslakh u Minhu A n -Nahā ra Fa'idh ā Hum Mužlimū na
036-037 Ve bir delildir onlara gece; gündüzü ve güneşin ziyasını çekip sıyırırız ondan da o anda karanlığa dalarlar.
وَآيَة ٌ لَهُمُ ا ل لَّيْ لُ نَسْلَخُ مِنْ هُ ا ل نَّ هَا رَ فَإِذَا هُمْ مُظْ لِمُونَ
Wa A sh -Sh am su Taj r ī Limustaq arr in Lahā ۚ Dh ālika Taq dī r u A l-`Azī zi A l-`Alī mi
036-038 Ve güneş de karar edeceği yere kadar akıp gider buüstünhüküm ve hikmet sahibi mabudun takdiridir.
وَالشَّمْسُ تَجْ ر ِي لِمُسْتَقَ رٍّ لَهَا ۚ ذَلِكَ تَقْ دِي رُ ا لْعَزِي زِ ا لْعَلِيمِ
Wa A l-Q amara Q addarnā hu Manāzila Ĥattá `Ā da Kāl`urjū ni A l-Q adī mi
036-039 Ve ay için de muayyen zamanlarda konaklar takdir ettikher devrin sonundaeskikuru ve eğri hurma salkımının çöpüne döner.
وَالْقَ مَرَ قَ دَّرْنَا هُ مَنَازِلَ حَتَّى عَا دَ كَالْعُرْجُو نِ ا لْقَ دِيمِ
Lā A sh -Sh am su Yan bagh ī Lahā 'An Tud r ika A l-Q amara Wa Lā A l-Lay lu Sābiq u A n -Nahā r i ۚ Wa Kullun Fī Falakin Yasbaĥū na
036-040 Ne güneşaya yetişebilir ve ne gecegündüzü geçebilir; hepsi de bir gökte yüzüp durur.
لاَ ا ل شَّمْسُ يَنْ بَغِ ي لَهَا أَن ْ تُد ْر ِكَ ا لْقَ مَرَ وَلاَ ا ل لَّيْ لُ سَابِقُ ا ل نَّ هَا ر ِ ۚ وَكُلٌّ فِي فَلَكٍ يَسْبَحُونَ
Wa 'Āyatun Lahum 'Ann ā Ĥamalnā Dh urr īyatahum Fī A l-Fulki A l-Mash ĥū ni
036-041 Ve onlara bir delil desoylarınıdopdolu gemide taşımamızdır.
وَآيَة ٌ لَهُمْ أَنَّ ا حَمَلْنَا ذُرِّيَّتَهُمْ فِي ا لْفُلْكِ ا لْمَشْحُونِ
Wa Kh alaq nā Lahum Min Mith lihi Mā Yarkabū na
036-042 Ve daha da buna benzer nice binecekleri şeyler yarattık onlara.
وَخَ لَقْ نَا لَهُمْ مِن ْ مِثْلِهِ مَا يَرْكَبُونَ
Wa 'In Nash a' Nugh r iq hum Falā Ş ar īkh a Lahum Wa Lā Hum Yun q adh ū na
036-043 Dilersek sulara boğarız onları da ne bir imdatlarına yeten olurne de kurtarılır onlar.
وَإِن ْ نَشَأْ نُغْ ر ِقْ هُمْ فَلاَ صَ ر ِي خَ لَهُمْ وَلاَ هُمْ يُن قَ ذُونَ
'Illā Ra ĥmatan Minn ā Wa Matā`āan 'Ilá Ĥī nin
036-044 Ancak bizden bir rahmet olur vebir zamanadek yaşayıp geçinmeleri takdir edilmiş bulunursa o başka.
إِلاَّ رَ حْمَة ً مِنَّ ا وَمَتَاعا ً إِلَى حِينٍ
Wa 'Idh ā Q ī la Lahumu A ttaq ū Mā Bay na 'Aydīkum Wa Mā Kh alfakum La`allakum Turĥamū na
036-045 Ve onlaraönünüzde bulunanla ardınızda olan azaptan çekinin de rahmete erin dendi mi.
وَإِذَا قِ ي لَ لَهُمُ ا تَّقُ وا مَا بَيْ نَ أَيْدِيكُمْ وَمَا خَ لْفَكُمْ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ
Wa Mā Ta'tīhim Min 'Āyatin Min 'Āyā ti Ra bbihim 'Illā Kānū `Anhā Mu`r iđī na
036-046 Ve onlaraRablerinin delillerinden bir delil geldi mi ancak yüz çevirirler ondan.
وَمَا تَأْتِيهِمْ مِن ْ آيَةٍ مِن ْ آيَا تِ رَ بِّهِمْ إِلاَّ كَانُوا عَنْ هَا مُعْر ِضِ ينَ
Wa 'Idh ā Q ī la Lahum 'An fiq ū Mimm ā Ra zaq akumu A ll āhu Q ā la A l-Ladh ī na Kafarū Lilladh ī na 'Āmanū 'Anuţ `imu Man Law Yash ā 'u A ll āhu 'Aţ `amahu~ 'In 'An tum 'Illā Fī Đ alā lin Mubī nin
036-047 Ve onlaraAllah'ınsizi rızıklandırdığı şeylerin bir kısmını hayır yoluna harcayın dendi mi kafir olanlarinananlara derler ki: Dileseydi Allah doyururdu onubiz mi doyuralım? Sizancak apaçık bir sapıklık içindesiniz.
وَإِذَا قِ ي لَ لَهُمْ أَن فِقُ وا مِمَّ ا رَ زَقَ كُمُ ا للَّ هُ قَ ا لَ ا لَّذِي نَ كَفَرُوا لِلَّذِي نَ آمَنُو ا أَنُطْ عِمُ مَن ْ لَوْ يَشَا ءُ ا للَّ هُ أَطْ عَمَهُ~ ُ إِن ْ أَنْ تُمْ إِلاَّ فِي ضَ لاَلٍ مُبِينٍ
Wa Yaq ūlū na Matá Hādh ā A l-Wa`du 'In Kun tum Ş ādiq ī na
036-048 Ve derler ki: Bu vaitne vakit yerine gelecek doğru söylüyorsanız?
وَيَقُ ولُو نَ مَتَى هَذَا ا لْوَعْدُ إِن ْ كُن تُمْ صَ ادِقِ ينَ
Mā Yan žurū na 'Illā Ş ayĥatan Wāĥidatan Ta'kh udh uhum Wa Hum Yakh iş ş imū na
036-049 Bir tek bağrıştan başka bir şey beklemiyor onlaransızın helak ediverir onları birbirleriyle düşmanlık edip dururlarken.
مَا يَن ظُ رُو نَ إِلاَّ صَ يْحَة ً وَاحِدَة ً تَأْخُ ذُهُمْ وَهُمْ يَخِ صِّ مُونَ
Falā Yastaţ ī`ū na Tawş iyatan Wa Lā 'Ilá 'Ahlihim Yarji`ū na
036-050 Derken bir vasiyette bile bulunmaya imkan bulamazlar ve ailelerine bile dönemezler.
فَلاَ يَسْتَطِ يعُو نَ تَوْصِ يَة ً وَلاَ إِلَى أَهْلِهِمْ يَرْجِعُونَ
Wa Nufikh a Fī A ş -Ş ū r i Fa'idh ā Hum Mina A l-'Aj dāth i 'Ilá Ra bbihim Yan silū na
036-051 Ve Sur üfürülmüştür de o anda kabirlerinden çıkıp Rablerinin tapısına koşuyorlar.
وَنُفِخَ فِي ا ل صُّ و ر ِ فَإِذَا هُمْ مِنَ ا لأَجْ دَا ثِ إِلَى رَ بِّهِمْ يَن سِلُونَ
Q ālū Yā Waylanā Man Ba`ath anā Min Marq adinā ۜ ۗ Hādh ā Mā Wa`ada A r-Ra ĥmā nu Wa Ş adaq a A l-Mursalū na
036-052 Ve demişlerdir ki: Yazıklar olsun bizekim kaldırdı bizi uyuduğumuz yerden; burahmanın bize vaadettiği şey ve peygamberler gerçeksöylemişler.
قَ الُوا يَاوَيْلَنَا مَن ْ بَعَثَنَا مِن ْ مَرْقَ دِنَا هَذَا ۜ ۗ مَا وَعَدَ ا ل رَّ حْمَنُ وَصَ دَقَ ا لْمُرْسَلُونَ
'In Kānat 'Illā Ş ayĥatan Wāĥidatan Fa'idh ā Hum Jamī `un Ladaynā Muĥđarū na
036-053 Buancak bir bağrıştan ibaretderken onların hepsitapımızda hazır bulunmadalar.
إِن ْ كَانَتْ إِلاَّ صَ يْحَة ً وَاحِدَة ً فَإِذَا هُمْ جَمِي ع ٌ لَدَيْنَا مُحْضَ رُونَ
Fālyaw ma Lā Tužlamu Nafsun Sh ay'ā an Wa Lā Tuj zaw na 'Illā Mā Kun tum Ta`malū na
036-054 Gerçekten de bugünhiç kimseyehiçbir suretle zulmedilmez ve size deancak yaptığınız şeylerin karşılığı verilir.
فَالْيَوْ مَ لاَ تُظْ لَمُ نَفْسٌ شَيْ ئا ً وَلاَ تُجْ زَوْ نَ إِلاَّ مَا كُن تُمْ تَعْمَلُونَ
'Inn a 'Aş ĥā ba A l-Jann ati A l-Yaw ma Fī Sh ugh ulin Fākihū na
036-055 Şüphe yok ki cennet ehli bugünnimetler içinde sevinç ve ferah içindedir.
إِنّ َ أَصْ حَا بَ ا لْجَنَّ ةِ ا لْيَوْ مَ فِي شُغُ لٍ فَاكِهُونَ
Hum Wa 'Azwājuhum Fī Ž ilā lin `Alá A l-'Arā 'iki Muttaki'ū na
036-056 Onlar daeşleri degölgeliklerdetahtlara oturup dayanmışlardır.
هُمْ وَأَزْوَاجُهُمْ فِي ظِ لاَلٍ عَلَى ا لأَرَا ئِكِ مُتَّكِئُ ونَ
Lahum Fīhā Fākihatun Wa Lahum Mā Yadda`ū na
036-057 Onlarındır orada yemişler ve onlarındır diledikleri her şey.
لَهُمْ فِيهَا فَاكِهَةٌ وَلَهُمْ مَا يَدَّعُونَ
Salā mun Q awlāan Min Ra bbin Ra ĥī min
036-058 Onlararahim Rabden söylenen söz de esenlik size sözüdür.
سَلاَمٌ قَ وْلا ً مِن ْ رَ بٍّ رَ حِيمٍ
Wa A m tāzū A l-Yaw ma 'Ayyuhā A l-Muj r imū na
036-059 Ayrılın bugün ey suçlular.
وَامْتَازُوا ا لْيَوْ مَ أَيُّهَا ا لْمُجْ ر ِمُونَ
'Alam 'A`had 'Ilaykum Yā Banī 'Ādama 'An Lā Ta`budū A sh -Sh ayţ ā na ۖ 'Inn ahu Lakum `Adū wun Mubī nun
036-060 Ey Âdem oğullarısakın Şeytan'a kulluk etmeyinşüphe yok ki oapaçık bir düşmandır size diye emredip söz almadı mı sizden?
أَلَمْ أَعْهَد ْ إِلَيْكُمْ يَابَنِي آدَمَ أَن ْ لاَ تَعْبُدُوا ا ل شَّيْطَ ا نَ إِنَّ هُ ۖ لَكُمْ عَدُوٌّ مُبِينٌ
Wa 'Ani A `budūnī ۚ Hādh ā Ş ir āţ un Mustaq ī mun
036-061 Ve bana kulluk edin ancakbudur doğru yol.
وَأَنِ ا عْبُدُونِي ۚ هَذَا صِ رَ ا ط ٌ مُسْتَقِ يمٌ
Wa Laq ad 'Ađalla Min kum Jibillāan Kath īr āan ۖ 'Afalam Takūnū Ta`q ilū na
036-062 Ve andolsun ki sizden birçok halk yığınını doğru yoldan saptırdı oaklınız mı yoktu da akıl edemediniz?
وَلَقَ د ْ أَضَ لَّ مِنْ كُمْ جِبِلّا ً كَثِير اً ۖ أَفَلَمْ تَكُونُوا تَعْقِ لُونَ
Hadh ihi Jahann amu A llatī Kun tum Tū`adū na
036-063 Budur o cehennem ki size vaadedilmişti.
هَذِهِ جَهَنَّ مُ ا لَّتِي كُن تُمْ تُوعَدُونَ
A ş lawhā A l-Yaw ma Bimā Kun tum Takfurū na
036-064 Girin mutlaka oraya kafir olduğunuza karşılık.
ا صْ لَوْهَا ا لْيَوْ مَ بِمَا كُن تُمْ تَكْفُرُونَ
Al-Yaw ma Nakh timu `Alá 'Afwāhihim Wa Tukallimunā 'Aydīhim Wa Tash /hadu 'Arjuluhum Bimā Kānū Yaksibū na
036-065 O günağızlarını mühürleriz ve ne kazandılarsa ellerisöyler bize ve tanıklık eder ayakları.
ا لْيَوْ مَ نَخْ تِمُ عَلَى أَفْوَاهِهِمْ وَتُكَلِّمُنَا أَيْدِيهِمْ وَتَشْهَدُ أَرْجُلُهُمْ بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ
Wa Law Nash ā 'u Laţ amasnā `Alá 'A`yunihim Fāstabaq ū A ş -Ş ir ā ţ a Fa'ann á Yub ş irū na
036-066 Ve dileseydik onları kör ederdik de doğru yolu ararlarbulamazlardınasıl görebilirlerdi ki?
وَلَوْ نَشَا ءُ لَطَ مَسْنَا عَلَى أَعْيُنِهِمْ فَاسْتَبَقُ وا ا ل صِّ رَ ا طَ فَأَنَّ ى يُبْ صِ رُونَ
Wa Law Nash ā 'u Lamasakh nāhum `Alá Makānatihim Famā A staţ ā`ū Muđīyāan Wa Lā Yarji`ū na
036-067 Ve dileseydik onları çarpıpdurdukları yerde bir başka şekle sokardık da kalakalırlardıne ileriye gitmeye güçleri yeterdine geriye dönmeye.
وَلَوْ نَشَا ءُ لَمَسَخْ نَاهُمْ عَلَى مَكَانَتِهِمْ فَمَا ا سْتَطَ اعُوا مُضِ يّا ً وَلاَ يَرْجِعُونَ
Wa Man Nu`amm ir hu Nunakkis/hu Fī A l-Kh alq i ۖ 'Afalā Ya`q ilū na
036-068 Ve kimin ömrünü uzatırsak yaratılışta adeta geriye döndürürüz onuçocuklaşır; hala mı akıl etmezler?
وَمَن ْ نُعَمِّ ر ْهُ نُنَكِّسْهُ فِي ا لْخَ لْقِ ۖ أَفَلاَ يَعْقِ لُونَ
Wa Mā `Allam nā hu A sh -Sh i`ra Wa Mā Yan bagh ī Lahu~ ۚ 'In Huwa 'Illā Dh ikru n Wa Q ur'ā nun Mubī nun
036-069 Ve bizona şiir belletmedik ve buona yakışmaz da; buancak bir öğüttür ve her şeyi açıklayan Kur'an.
وَمَا عَلَّمْنَا هُ ا ل شِّعْرَ وَمَا يَنْ بَغِ ي لَهُ~ ُ ۚ إِن ْ هُوَ إِلاَّ ذِكْرٌ وَقُ رْآنٌ مُبِينٌ
Liyun dh ir a Man Kā na Ĥayyāan Wa Yaĥiq q a A l-Q aw lu `Alá A l-Kāfir ī na
036-070 Diri olanı korkutması ve kafirler hakkındaki sözün gerçeğe çıkması için.
لِيُنْ ذِر َ مَن ْ كَا نَ حَيّا ً وَيَحِقَّ ا لْقَ وْ لُ عَلَى ا لْكَافِر ِينَ
'Awalam Yara w 'Ann ā Kh alaq nā Lahum Mimm ā `Amilat 'Aydīnā 'An`āmāan Fahum Lahā Mālikū na
036-071 Görmediler mi ki kudretimizle yapıp meydana getirdiklerimizden davarlar halkettik onlara ve onlar da bu davarlara sahib oldular.
أَوَلَمْ يَرَ وْا أَنَّ ا خَ لَقْ نَا لَهُمْ مِمَّ ا عَمِلَتْ أَيْدِينَا أَنْ عَاما ً فَهُمْ لَهَا مَالِكُونَ
Wa Dh allalnāhā Lahum Faminhā Ra kūbuhum Wa Minhā Ya'kulū na
036-072 Ve bu davarları onlara münkad ettik de binecekleri hayvanlar da onlardan ve onların bazısını da yerler.
وَذَلَّلْنَاهَا لَهُمْ فَمِنْ هَا رَ كُوبُهُمْ وَمِنْ هَا يَأْكُلُونَ
Wa Lahum Fīhā Manāfi`u Wa Mash ār ibu ۖ 'Afalā Yash kurū na
036-073 Ve daha da nice menfaatleri var onlarda ve içecekleri de onlardan meydana gelmede; hala mı şükretmezler?
وَلَهُمْ فِيهَا مَنَافِعُ وَمَشَار ِبُ ۖ أَفَلاَ يَشْكُرُونَ
Wa A ttakh adh ū Min Dū ni A ll ā hi 'Ālihatan La`allahum Yun ş arū na
036-074 Ve bir yardıma ermek için Allah'ı bırakırlar dabaşka mabutlar kabul ederler.
وَاتَّخَ ذُوا مِن ْ دُو نِ ا للَّ هِ آلِهَة ً لَعَلَّهُمْ يُن صَ رُونَ
Lā Yastaţ ī`ū na Naş ra hum Wa Hum Lahum Jun dun Muĥđarū na
036-075 Onlarıngüçleri yetmez yardım etmeye onlara ve asıl onlardır o uydurma mabutların hizmetine hazırlanmış askerler.
لاَ يَسْتَطِ يعُو نَ نَصْ رَ هُمْ وَهُمْ لَهُمْ جُن دٌ مُحْضَ رُونَ
Falā Yaĥzun ka Q awluhum ۘ 'Inn ā Na`lamu Mā Yusir rū na Wa Mā Yu`linū na
036-076 Mahzun etmesin seni onların sözleri; şüphe yok ki bizgizlediklerini de bilirizaçığa vurduklarını da.
فَلاَ يَحْزُنْ كَ قَ وْلُهُمْ ۘ إِنَّ ا نَعْلَمُ مَا يُسِر ُّو نَ وَمَا يُعْلِنُونَ
'Awalam Yara A l-'In sā nu 'Ann ā Kh alaq nā hu Min Nuţ fatin Fa'idh ā Huwa Kh aş ī mun Mubī nun
036-077 İnsankendisinihiç şüphesiz bir katre sudan yarattığımızı görmedi mi de şimdi oapaçık bir düşman olmaya kalkışmada.
أَوَلَمْ يَرَ ا لإِن سَا نُ أَنَّ ا خَ لَقْ نَا هُ مِن ْ نُطْ فَةٍ فَإِذَا هُوَ خَ صِ ي مٌ مُبِينٌ
Wa Đ ara ba Lanā Math alāan Wa Nasiya Kh alq ahu ۖ Q ā la Man Yuĥyī A l-`Ižā ma Wa Hiya Ra mī mun
036-078 Ve bize bir örnek getirmede ve yaratılışını da unutmadaçürüyüp dağılmış kemikleri kim diriltir demede.
وَضَ رَ بَ لَنَا مَثَلا ً وَنَسِيَ خَ لْقَ هُ ۖ قَ ا لَ مَن ْ يُحْيِي ا لْعِظَ ا مَ وَهِيَ رَ مِيمٌ
Q ul Yuĥyīhā A l-Ladh ī 'An sh a'ahā 'Awwala Marra tin ۖ Wa Huwa Bikulli Kh alq in `Alī mun
036-079 De ki: Onu ilk defa yapıp meydana getiren diriltir ve oher çeşit yaratmayı bilir.
قُ لْ يُحْيِيهَا ا لَّذِي أَن شَأَهَا أَوَّلَ مَرَّ ةٍ ۖ وَهُوَ بِكُلِّ خَ لْقٍ عَلِيمٌ
Al-Ladh ī Ja`ala Lakum Mina A sh -Sh ajar i A l-'Akh đar i Nārā an Fa'idh ā 'An tum Minhu Tūq idū na
036-080 Öyle bir mabuttur ki sizeyemyeşil ağaçtan ateş halketmiştir de ateşlerinizi onunla yakarsınız.
ا لَّذِي جَعَلَ لَكُمْ مِنَ ا ل شَّجَر ِ ا لأَخْ ضَ ر ِ نَارا ً فَإِذَا أَنْ تُمْ مِنْ هُ تُوقِ دُونَ
'Awalay sa A l-Ladh ī Kh alaq a A s-Samāwā ti Wa A l-'Arđa Biq ādir in `Alá 'An Yakh luq a Mith lahum ۚ Balá Wa Huwa A l-Kh allā q u A l-`Alī mu
036-081 Gökleri ve yeryüzünü yaratanınonların benzerini yaratmaya gücü yetmez mi? Evet ve oher şeyi yaratan mabutturher şeyi bilir.
أَوَلَيْ سَ ا لَّذِي خَ لَقَ ا ل سَّمَاوَا تِ وَا لأَرْضَ بِقَ ادِر ٍ عَلَى أَن ْ يَخْ لُقَ مِثْلَهُمْ ۚ بَلَى وَهُوَ ا لْخَ لاَّقُ ا لْعَلِيمُ
'Inn amā 'Am ru hu~ 'Idh ā 'Ar ā da Sh ay'ā an 'An Yaq ū la Lahu Kun Fayakū nu
036-082 Emribir şeyin yaratılmasına taalluk ederbirşeyi yaratmayı dilerse ona ol derhemen oluverir.
إِنَّ مَا أَمْرُهُ~ ُ إِذَا أَرَ ا دَ شَيْ ئاً أَن ْ يَقُ و لَ لَهُ كُن ْ فَيَكُونُ
Fasub ĥā na A l-Ladh ī Biyadihi Malakū tu Kulli Sh ay 'in Wa 'Ilay hi Turja`ū na
036-083 Yücedirmünezzehtir o mabut ki her şeyin tasarrufu vetedbirionun elindedir ve hepiniz de dönüp onun tapısına varacaksınız.
فَسُبْ حَا نَ ا لَّذِي بِيَدِهِ مَلَكُو تُ كُلِّ شَيْ ءٍ وَإِلَيْ هِ تُرْجَعُونَ
Toggle thick letters. Most people make the mistake of thickening thin letters in the words that have other (highlighted) thick letter Toggle to highlight thick letters خصضغطقظ رَ