Roman Script | Reciting key words | Previous Sūrah | Quraan Index | Home |
42) Sūrat Ash-Shūrá |
Printed format | 42) سُورَة الشُّورَى |
Toggle thick letters. Most people make the mistake of thickening thin letters in the words that have other (highlighted) thick letter | Toggle to highlight thick letters خصضغطقظ رَ | |
Ĥā-Mīm | 042001.Hâ Mîm. |
حَا-مِيم |
`Sq | 042002.Ayn Sîn Kâf |
عسق |
Kadhālika Yūĥī 'Ilayka Wa 'Ilá Al-Ladhīna Min Qablika Allāhu Al-`Azīzu Al-Ĥakīmu | 042003.(Ey Muhammed!) Mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah,sana ve senden öncekilere işte böyle vahyeder. |
كَذَلِكَ يُوحِي إِلَيْكَ وَإِلَى الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكَ اللَّهُ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ |
Lahu Mā Fī As-Samāwāti Wa Mā Fī Al-'Arđi ۖ Wa Huwa Al-`Alīyu Al-`Ažīmu | 042004.Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Onundur. O, yücedir, büyüktür. |
لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ ۖ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ |
Takādu As-Samāwātu Yatafaţţarna Min Fawqihinna Wa ۚ Al-Malā'ikatu Yusabbiĥūna Biĥamdi Rabbihim Wa Yastaghfirūna Liman Fī Al-'Arđi ۗ 'Alā 'Inna Allāha Huwa Al-Ghafūru Ar-Raĥīmu | 042005.Neredeyse gökler (onun azametinden) üstlerinden çatlayacaklar. Meleklerise, Rablerini hamd ile tespih ederler ve yeryüzündekiler için bağışlanmadilerler. İyi bilin ki Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. |
تَكَادُ السَّمَاوَاتُ يَتَفَطَّرْنَ مِنْ فَوْقِهِنَّ ۚ وَالْمَلاَئِكَةُ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَيَسْتَغْفِرُونَ لِمَنْ فِي الأَرْضِ ۗ أَلاَ إِنَّ اللَّهَ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ |
Wa Al-Ladhīna Attakhadhū Min Dūnihi~ 'Awliyā'a Allāhu Ĥafīžun `Alayhim Wa Mā 'Anta `Alayhim Biwakīlin | 042006.Allahtan başka dostlar edinenlere gelince, Allah onları daimagözetlemektedir. Sen onlara vekil değilsin. |
وَالَّذِينَ اتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِ أَولِيَاءَ اللَّهُ حَفِيظٌ عَلَيْهِمْ وَمَا أَنْتَ عَلَيْهِمْ بِوَكِيلٍ |
Wa Kadhalika 'Awĥaynā 'Ilayka Qur'ānāan `Arabīyāan Litundhira 'Umma Al-Qurá Wa Man Ĥawlahā Wa Tundhira Yawma Al-Jam`i Lā Rayba Fīhi ۚ Farīqun Fī Al-Jannati Wa Farīqun Fī As-Sa`īri | 042007.Böylece biz sana Arapça bir Kuran vahyettik ki, şehirlerin anası olanMekkede ve çevresinde bulunanları uyarasın. Hakkında asla şüphe olmayantoplanma günüyle onları uyarasın. Bir grup cennette, bir grup isecehennemdedir. |
وَكَذَلِكَ أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ قُرْآناً عَرَبِيّا ً لِتُنْذِرَ أُمَّ الْقُرَى وَمَنْ حَوْلَهَا وَتُنْذِرَ يَوْمَ الْجَمْعِ لاَ رَيْبَ فِيهِ ۚ فَرِيقٌ فِي الْجَنَّةِ وَفَرِيقٌ فِي السَّعِيرِ |
Wa Law Shā'a Allāhu Laja`alahum 'Ummatan Wāĥidatan Wa Lakin Yudkhilu Man Yashā'u Fī Raĥmatihi Wa ۚ Až-Žālimūna Mā Lahum Min Wa Līyin Wa Lā Naşīrin | 042008.Allah dileseydi onları (aynı dine mensup) bir tek ümmet yapardı. FakatO, dilediğini rahmetine sokar. Zalimlerin ise bir dost ve yardımcısıyoktur. |
وَلَوْ شَاءَ اللَّهُ لَجَعَلَهُمْ أُمَّة ً وَاحِدَة ً وَلَكِنْ يُدْخِلُ مَنْ يَشَاءُ فِي رَحْمَتِهِ ۚ وَالظَّالِمُونَ مَا لَهُمْ مِنْ وَلِيٍّ وَلاَ نَصِيرٍ |
'Am Attakhadhū Min Dūnihi~ 'Awliyā'a ۖ Fa-Allāhu Huwa Al-Walīyu Wa Huwa Yuĥyī Al-Mawtá Wa Huwa `Alá Kulli Shay'in Qadīrun | 042009.Yoksa onlar Allahtan başka dostlar mı edindiler? Halbuki gerçek dostAllahtır. O, ölüleri diriltir. O, her şeye hakkıyla gücü yetendir. |
أَمْ اتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِ أَوْلِيَاءَ ۖ فَاللَّهُ هُوَ الْوَلِيُّ وَهُوَ يُحْيِي المَوْتَى وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ |
Wa Mā Akhtalaftum Fīhi Min Shay'in Faĥukmuhu~ 'Ilá Allāhi ۚ Dhalikumu Allāhu Rabbī `Alayhi Tawakkaltu Wa 'Ilayhi 'Unību | 042010.Hakkında ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyin hükmü Allaha aittir.İşte bu, Rabbim Allahtır. Yalnız Ona tevekkül ettim ve ancak Onayöneliyorum. |
وَمَا اخْتَلَفْتُمْ فِيهِ مِنْ شَيْءٍ فَحُكْمُهُ~ُ إِلَى اللَّهِ ۚ ذَلِكُمُ اللَّهُ رَبِّي عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَإِلَيْهِ أُنِيبُ |
Fāţiru As-Samāwāti Wa Al-'Arđi ۚ Ja`ala Lakum Min 'Anfusikum 'Azwājāan Wa Mina Al-'An`ām 'Azwājāan ۖ Yadhra'uukum Fīhi ۚ Laysa Kamithlihi Shay'un ۖ Wa Huwa As-Samī`u Al-Başīru | 042011.O, gökleri ve yeri yaratandır. Size kendinizdeneşler, hayvanlardan da(kendilerine) eşler yaratmıştır. Bu sûretle sizi üretiyor. Onun benzeri hiçbirşey yoktur. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. |
فَاطِرُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ ۚ جَعَلَ لَكُمْ مِنْ أَنْفُسِكُمْ أَزْوَاجا ً وَمِنَ الأَنعَام أَزْوَاجا ً ۖ يَذْرَؤُكُمْ فِيهِ ۚ لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَيْءٌ ۖ وَهُوَ السَّمِيعُ البَصِيرُ |
Lahu Maqālīdu As-Samāwāti Wa Al-'Arđi ۖ Yabsuţu Ar-Rizqa Liman Yashā'u Wa Yaqdiru ۚ 'Innahu Bikulli Shay'in `Alīmun | 042012.Göklerin ve yerin anahtarları Onundur. Dilediğine rızkı bol verir ve(dilediğine) kısar. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilendir. |
لَهُ مَقَالِيدُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ ۖ يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَنْ يَشَاءُ وَيَقْدِرُ ۚ إِنَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ |
Shara`a Lakum Mina Ad-Dīni Mā Waşşá Bihi Nūĥāan Wa Al-Ladhī 'Awĥaynā 'Ilayka Wa Mā Waşşaynā Bihi~ 'Ibrāhīma Wa Mūsá Wa `Īsá ۖ 'An 'Aqīmū Ad-Dīna Wa Lā Tatafarraqū Fīhi ۚ Kabura `Alá Al-Mushrikīna Mā Tad`ūhum 'Ilayhi ۚ Allāhu Yajtabī 'Ilayhi Man Yashā'u Wa Yahdī 'Ilayhi Man Yunību | 042013.Dini dosdoğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin! diye Nûhaemrettiğini, sana vahyettiğini, İbrâhime, Mûsâya ve İsâya emrettiğinisize de din kıldı. Fakat senin kendilerini çağırdığın şey (İslam dini),Allaha ortak koşanlara ağır geldi. Allah ona dilediğini seçer. İçtenliklekendine yönelenleri de ona ulaştırır. |
شَرَعَ لَكُمْ مِنَ الدِّينِ مَا وَصَّى بِهِ نُوحا ً وَالَّذِي أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ وَمَا وَصَّيْنَا بِهِ إِبْرَاهِيمَ وَمُوسَى وَعِيسَى ۖ أَنْ أَقِيمُوا الدِّينَ وَلاَ تَتَفَرَّقُوا فِيهِ ۚ كَبُرَ عَلَى الْمُشْرِكِينَ مَا تَدْعُوهُمْ إِلَيْهِ ۚ اللَّهُ يَجْتَبِي إِلَيْهِ مَنْ يَشَاءُ وَيَهْدِي إِلَيْهِ مَنْ يُنِيبُ |
Wa Mā Tafarraqū 'Illā Min Ba`di Mā Jā'ahumu Al-`Ilmu Baghyāan Baynahum ۚ Wa Lawlā Kalimatun Sabaqat Min Rabbika 'Ilá 'Ajalin Musamman Laquđiya Baynahum ۚ Wa 'Inna Al-Ladhīna 'Ūrithū Al-Kitāba Min Ba`dihim Lafī Shakkin Minhu Murībin | 042014.Onlar, kendilerine bilgi geldikten sonra, aralarındaki kıskançlıkyüzünden ayrılığa düştüler. Eğer (azabın) belli bir süreye kadar(ertelenmesi ile ilgili olarak) Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı,aralarında hemen hüküm verilirdi. Onlardan sonra Kitaba mirasçıkılınanlar da, onun hakkında derin bir şüphe içindedirler. |
وَمَا تَفَرَّقُوا إِلاَّ مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَهُمُ الْعِلْمُ بَغْيا ً بَيْنَهُمْ ۚ وَلَوْلاَ كَلِمَةٌ سَبَقَتْ مِنْ رَبِّكَ إِلَى أَجَلٍ مُسَمّى ً لَقُضِيَ بَيْنَهُمْ ۚ وَإِنَّ الَّذِينَ أُورِثُوا الْكِتَابَ مِنْ بَعْدِهِمْ لَفِي شَكٍّ مِنْهُ مُرِيبٍ |
Falidhalika Fād`u ۖ Wa Astaqim Kamā 'Umirta ۖ Wa Lā Tattabi` 'Ahwā'ahum ۖ Wa Qul 'Āmantu Bimā 'Anzala Allāhu Min Kitābin ۖ Wa 'Umirtu Li'`dila Baynakumu ۖ Allāhu Rabbunā Wa Rabbukum ۖ Lanā 'A`mālunā Wa Lakum 'A`mālukum ۖ Lā Ĥujjata Baynanā Wa Baynakumu ۖ Allāhu Yajma`u Baynanā ۖ Wa 'Ilayhi Al-Maşīru | 042015.(Ey Muhammed!) Bundan dolayı sen çağrıya devam et ve emrolunduğun gibidosdoğru ol. Onların heva ve heveslerine uyma ve şöyle de: Ben Allahınindirdiği her kitaba inandım ve aranızda adaleti gerçekleştirmekleemrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizimişlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz sizedir. Bizimle sizin aranızdatartışılacak bir şey yoktur. Allah hepimizi bir araya toplayacaktır. Dönüşde ancak Onadır. |
فَلِذَلِكَ فَادْعُ ۖ وَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ ۖ وَلاَ تَتَّبِعْ أَهْوَاءَهُمْ ۖ وَقُلْ آمَنْتُ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ مِنْ كِتَابٍ ۖ وَأُمِرْتُ لِأعْدِلَ بَيْنَكُمُ ۖ اللَّهُ رَبُّنَا وَرَبُّكُمْ ۖ لَنَا أَعْمَالُنَا وَلَكُمْ أَعْمَالُكُمْ ۖ لاَ حُجَّةَ بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمُ ۖ اللَّهُ يَجْمَعُ بَيْنَنَا ۖ وَإِلَيْهِ الْمَصِيرُ |
Wa Al-Ladhīna Yuĥājjūna Fī Al-Lahi Min Ba`di Mā Astujība Lahu Ĥujjatuhum Dāĥiđatun `Inda Rabbihim Wa `Alayhim Ghađabun Wa Lahum `Adhābun Shadīdun | 042016.Allahın çağrısına uyulduktan sonra Onun hakkında tartışmaya girenlerindelilleri Rableri katında bâtıldır. Onlara bir gazap vardır. Onlar için çetinbir azap vardır. |
وَالَّذِينَ يُحَاجُّونَ فِي اللَّهِ مِنْ بَعْدِ مَا اسْتُجِيبَ لَهُ حُجَّتُهُمْ دَاحِضَةٌ عِنْدَ رَبِّهِمْ وَعَلَيْهِمْ غَضَبٌ وَلَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ |
Al-Lahu Al-Ladhī 'Anzala Al-Kitāba Bil-Ĥaqqi Wa Al-Mīzāna ۗ Wa Mā Yudrīka La`alla As-Sā`ata Qarībun | 042017.Allah, hak olarak Kitabı ve mizanıindirendir. Sen neredenbileceksin belki de o saat (kıyamet) yakındır. |
اللَّهُ الَّذِي أَنْزَلَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ وَالْمِيزَانَ ۗ وَمَا يُدْرِيكَ لَعَلَّ السَّاعَةَ قَرِيبٌ |
Yasta`jilu Bihā Al-Ladhīna Lā Yu'uminūna Bihā Wa ۖ Al-Ladhīna 'Āmanū Mushfiqūna Minhā Wa Ya`lamūna 'Annahā Al-Ĥaqqu ۗ 'Alā 'Inna Al-Ladhīna Yumārūna Fī As-Sā`ati Lafī Đalālin Ba`īdin | 042018.Kıyamete inanmayanlar, onun çabuk kopmasını isterler. İnananlar ise,ondan korkarlar ve onun gerçek olduğunu bilirler. İyi bilin ki, Kıyametgünü hakkında tartışanlar derin bir sapıklık içindedirler. |
يَسْتَعْجِلُ بِهَا الَّذِينَ لاَ يُؤْمِنُونَ بِهَا ۖ وَالَّذِينَ آمَنُوا مُشْفِقُونَ مِنْهَا وَيَعْلَمُونَ أَنَّهَا الْحَقُّ ۗ أَلاَ إِنَّ الَّذِينَ يُمَارُونَ فِي السَّاعَةِ لَفِي ضَلاَل ٍ بَعِيدٍ |
Al-Lahu Laţīfun Bi`ibādihi Yarzuqu Man Yashā'u ۖ Wa Huwa Al-Qawīyu Al-`Azīzu | 042019.Allah kullarına çok lütufkârdır, dilediğini rızıklandırır. O,kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir. |
اللَّهُ لَطِيفٌ بِعِبَادِهِ يَرْزُقُ مَنْ يَشَاءُ ۖ وَهُوَ الْقَوِيُّ العَزِيزُ |
Man Kāna Yurīdu Ĥartha Al-'Ākhirati Nazid Lahu Fī Ĥarthihi ۖ Wa Man Kāna Yurīdu Ĥartha Ad-Dunyā Nu'utihi Minhā Wa Mā Lahu Fī Al-'Ākhirati Min Naşībin | 042020.Kim âhiret kazancını isterse, onun kazancını artırırız. Kim de dünyakazancını isterse, ona da istediğinden veririz, fakat onun ahirette hiçbirpayı yoktur. |
مَنْ كَانَ يُرِيدُ حَرْثَ الآخِرَةِ نَزِدْ لَهُ فِي حَرْثِهِ ۖ وَمَنْ كَانَ يُرِيدُ حَرْثَ الدُّنْيَا نُؤتِهِ مِنْهَا وَمَا لَهُ فِي الآخِرَةِ مِنْ نَصِيبٍ |
'Am Lahum Shurakā'u Shara`ū Lahum Mina Ad-Dīni Mā Lam Ya'dhan Bihi Allāhu ۚ Wa Lawlā Kalimatu Al-Faşli Laquđiya Baynahum ۗ Wa 'Inna Až-Žālimīna Lahum `Adhābun 'Alīmun | 042021.Yoksa, Allahın izin vermediği bir dini kendilerine tutulacak yol kılanortakları mı var? Eğer (cezaların ertelenmesine dair) kesin hükmüolmasaydı, derhal aralarında hüküm verilirdi. Şüphesiz, zâlimler için elemdolu bir azap vardır. |
أَمْ لَهُمْ شُرَكَاءُ شَرَعُوا لَهُمْ مِنَ الدِّينِ مَا لَمْ يَأْذَنْ بِهِ اللَّهُ ۚ وَلَوْلاَ كَلِمَةُ الْفَصْلِ لَقُضِيَ بَيْنَهُمْ ۗ وَإِنَّ الظَّالِمِينَ لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ |
Tará Až-Žālimīna Mushfiqīna Mimmā Kasabū Wa Huwa Wāqi`un Bihim Wa ۗ Al-Ladhīna 'Āmanū Wa `Amilū Aş-Şāliĥāti Fī Rawđāti Al-Jannāti ۖ Lahum Mā Yashā'ūna `Inda Rabbihim ۚ Dhālika Huwa Al-Fađlu Al-Kabīru | 042022.Sen zalimlerin yaptıkları şeyler tepelerine inerken bu yüzden korku iletitrediklerini göreceksin. İnanıp yararlı işler yapanlar da cennetbahçelerindedirler. Onlar için Rableri katında diledikleri her şey vardır.İşte bu büyük lütuftur. |
تَرَى الظَّالِمِينَ مُشْفِقِينَ مِمَّا كَسَبُوا وَهُوَ وَاقِعٌ بِهِمْ ۗ وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فِي رَوْضَاتِ الْجَنَّاتِ ۖ لَهُمْ مَا يَشَاءُونَ عِنْدَ رَبِّهِمْ ۚ ذَلِكَ هُوَ الْفَضْلُ الكَبِيرُ |
Dhālika Al-Ladhī Yubashshiru Allāhu `Ibādahu Al-Ladhīna 'Āmanū Wa `Amilū Aş-Şāliĥāti ۗ Qul Lā 'As'alukum `Alayhi 'Ajrāan 'Illā Al-Mawaddata Fī Al-Qurbá ۗ Wa Man Yaqtarif Ĥasanatan Nazid Lahu Fīhā Ĥusnāan ۚ 'Inna Allāha Ghafūrun Shakūrun | 042023.İşte bu Allahın, inanıp salih ameller işleyen kullarına müjdelediği şeydir. Deki: Ben buna (yaptığım tebliğ görevine) karşılık sizden, akrabalıktan doğansevgiden başka bir ücret istemiyorum. Kim güzel bir iş yaparsa, onun iyiliğiniartırırız. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir. |
ذَلِكَ الَّذِي يُبَشِّرُ اللَّهُ عِبَادَهُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ ۗ قُلْ لاَ أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ أَجْرا ً إِلاَّ الْمَوَدَّةَ فِي الْقُرْبَى ۗ وَمَنْ يَقْتَرِفْ حَسَنَة ً نَزِدْ لَهُ فِيهَا حُسْنا ً ۚ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ شَكُورٌ |
'Am Yaqūlūna Aftará `Alá Allāhi Kadhibāan ۖ Fa'in Yasha'i Allāhu Yakhtim `Alá Qalbika ۗ Wa Yamĥu Allāhu Al-Bāţila Wa Yuĥiqqu Al-Ĥaqqa Bikalimātihi~ ۚ 'Innahu `Alīmun Bidhāti Aş-Şudūri | 042024.Yoksa Yalan uydurup Allaha iftira etti mi diyorlar. Eğer Allahdilerse senin kalbini mühürler. Allah bâtılı yok eder, hakkı sözleriylegerçekleştirir. Şüphesiz O, göğüslerin özünü (kalplerde olanları) hakkıylabilendir. |
أَمْ يَقُولُونَ افْتَرَى عَلَى اللَّهِ كَذِبا ً ۖ فَإِنْ يَشَأِ اللَّهُ يَخْتِمْ عَلَى قَلْبِكَ ۗ وَيَمْحُ اللَّهُ الْبَاطِلَ وَيُحِقُّ الْحَقَّ بِكَلِمَاتِهِ ۚ إِنَّهُ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ |
Wa Huwa Al-Ladhī Yaqbalu At-Tawbat `An `Ibādihi Wa Ya`fū `Ani As-Sayyi'āti Wa Ya`lamu Mā Taf`alūna | 042025.O, kullarından tövbeyi kabul eden, kötülükleri bağışlayan veyaptıklarınızı bilendir. |
وَهُوَ الَّذِي يَقْبَلُ التَّوبَة عَنْ عِبَادِهِ وَيَعْفُو عَنِ السَّيِّئَاتِ وَيَعْلَمُ مَا تَفْعَلُونَ |
Wa Yastajību Al-Ladhīna 'Āmanū Wa `Amilū Aş-Şāliĥāti Wa Yazīduhum Min Fađlihi Wa ۚ Al-Kāfirūna Lahum `Adhābun Shadīdun | 042026.Allah, iman edip salih ameller işleyenlerin dualarına karşılık verir;lütfundan onlara fazlasını da verir. Kafirler için ise çetin bir azapvardır. |
وَيَسْتَجِيبُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَيَزِيدُهُمْ مِنْ فَضْلِهِ ۚ وَالْكَافِرُونَ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ |
Wa Law Basaţa Allāhu Ar-Rizqa Li`ibādihi Labaghaw Fī Al-'Arđi Wa Lakin Yunazzilu Biqadarin Mā Yashā'u ۚ 'Innahu Bi`ibādihi Khabīrun Başīrun | 042027.Allah kullarına (tümüne birden) rızkı bol bol verseydi, yeryüzündemutlaka azgınlık ederlerdi. Fakat O, rızkı dilediği ölçüde indirir.Şüphesiz O, kullarından hakkıyla haberdardır ve onları hakkıyla görendir. |
وَلَوْ بَسَطَ اللَّهُ الرِّزْقَ لِعِبَادِهِ لَبَغَوْا فِي الأَرْضِ وَلَكِنْ يُنَزِّلُ بِقَدَرٍ مَا يَشَاءُ ۚ إِنَّهُ بِعِبَادِهِ خَبِيرٌ بَصِيرٌ |
Wa Huwa Al-Ladhī Yunazzilu Al-Ghaytha Min Ba`di Mā Qanaţū Wa Yanshuru Raĥmatahu ۚ Wa Huwa Al-Walīyu Al-Ĥamīdu | 042028.O, insanlar umutlarını kestikten sonra yağmuru indiren, rahmetini hertarafa yayandır. O, dost olandır, övülmeye lâyık olandır. |
وَهُوَ الَّذِي يُنَزِّلُ الْغَيْثَ مِنْ بَعْدِ مَا قَنَطُوا وَيَنشُرُ رَحْمَتَهُ ۚ وَهُوَ الْوَلِيُّ الْحَمِيدُ |
Wa Min 'Āyātihi Khalqu As-Samāwāti Wa Al-'Arđi Wa Mā Baththa Fīhimā Min Dābbatin ۚ Wa Huwa `Alá Jam`ihim 'Idhā Yashā'u Qadīrun | 042029.Gökleri, yeri ve bu ikisi içinde yaydığı canlıları yaratması, Onunvarlığının delillerindendir. O, dilediği zaman, onları bir araya getirmeyede gücü yetendir. |
وَمِنْ آيَاتِهِ خَلْقُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَا بَثَّ فِيهِمَا مِنْ دَابَّةٍ ۚ وَهُوَ عَلَى جَمْعِهِمْ إِذَا يَشَاءُ قَدِيرٌ |
Wa Mā 'Aşābakum Min Muşībatin Fabimā Kasabat 'Aydīkum Wa Ya`fū `An Kathīrin | 042030.Başınıza her ne musibet gelirse kendi yaptıklarınız yüzündendir. O,yine de çoğunu affeder. |
وَمَا أَصَابَكُمْ مِنْ مُصِيبَةٍ فَبِمَا كَسَبَتْ أَيْدِيكُمْ وَيَعْفُو عَنْ كَثِيرٍ |
Wa Mā 'Antum Bimu`jizīna Fī Al-'Arđi ۖ Wa Mā Lakum Min Dūni Allāhi Min Wa Līyin Wa Lā Naşīrin | 042031.Yeryüzünde Onu âciz bırakamazsınız. Sizin için Allahtan başka hiçbirdost ve yardımcı yoktur. |
وَمَا أَنْتُمْ بِمُعْجِزِينَ فِي الأَرْضِ ۖ وَمَا لَكُمْ مِنْ دُونِ اللَّهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلاَ نَصِيرٍ |
Wa Min 'Āyātihi Al-Jawāri Fī Al-Baĥri Kāl'a`lāmi | 042032.Denizde dağlar gibi yüzen gemiler, Onun varlığının delillerindendir. |
وَمِنْ آيَاتِهِ الْجَوَارِ فِي الْبَحْرِ كَالأَعْلاَمِ |
'In Yasha' Yuskini Ar-Rīĥa Fayažlalna Rawākida `Alá Žahrihi~ ۚ 'Inna Fī Dhālika La'āyātin Likulli Şabbārin Shakūrin | 042033.O, dilerse rüzgârı durdurur da onlar denizin üstünde durakalırlar.Elbette bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır. |
إِنْ يَشَأْ يُسْكِنِ الرِّيحَ فَيَظْلَلْنَ رَوَاكِدَ عَلَى ظَهْرِهِ ۚ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِكُلِّ صَبَّارٍ شَكُورٍ |
'Aw Yūbiqhunna Bimā Kasabū Wa Ya`fu `An Kathīrin | 042034.Yahut (içlerindekilerin) yaptıklarından dolayı onları helak eder,birçoğunu da affeder. |
أَوْ يُوبِقْهُنَّ بِمَا كَسَبُوا وَيَعْفُ عَنْ كَثِيرٍ |
Wa Ya`lama Al-Ladhīna Yujādilūna Fī 'Āyātinā Mā Lahum Min Maĥīşin | 042035.Allah böyle yapar ki, âyetlerimiz hakkında tartışanlar, kendileri içinkaçacak bir yer olmadığını bilsinler. |
وَيَعْلَمَ الَّذِينَ يُجَادِلُونَ فِي آيَاتِنَا مَا لَهُمْ مِنْ مَحِيصٍ |
Famā 'Ūtītum Min Shay'in Famatā`u Al-Ĥayāati Ad-Dunyā ۖ Wa Mā `Inda Allāhi Khayrun Wa 'Abqá Lilladhīna 'Āmanū Wa `Alá Rabbihim Yatawakkalūna | 042036,37,38,39.(Dünyalık olarak) size her ne verilmişse, bu dünya hayatınıngeçimliğidir. Allahın yanında bulunanlar ise daha hayırlı ve kalıcıdır.Bu mükafat, inananlar ve Rablerine tevekkül edenler, büyük günahlardan veçirkin işlerden kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar, Rablerininçağrısına cevap verenler ve namazı dosdoğru kılanlar; işleri, aralarındaşûrâ (danışma) ile olanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolundaharcayanlar, bir saldırıya uğradıkları zaman, aralarında yardımlaşanlariçindir. |
فَمَا أُوتِيتُمْ مِنْ شَيْءٍ فَمَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا ۖ وَمَا عِنْدَ اللَّهِ خَيْرٌ وَأَبْقَى لِلَّذِينَ آمَنُوا وَعَلَى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ |
Wa Al-Ladhīna Yajtanibūna Kabā'ira Al-'Ithmi Wa Al-Fawāĥisha Wa 'Idhā Mā Ghađibū Hum Yaghfirūna | 042037. |
وَالَّذِينَ يَجْتَنِبُونَ كَبَائِرَ الإِثْمِ وَالْفَوَاحِشَ وَإِذَا مَا غَضِبُوا هُمْ يَغْفِرُونَ |
Wa Al-Ladhīna Astajābū Lirabbihim Wa 'Aqāmū Aş-Şalāata Wa 'Amruhum Shūrá Baynahum Wa Mimmā Razaqnāhum Yunfiqūna | 042038. |
وَالَّذِينَ اسْتَجَابُوا لِرَبِّهِمْ وَأَقَامُوا الصَّلاَةَ وَأَمْرُهُمْ شُورَى بَيْنَهُمْ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ |
Wa Al-Ladhīna 'Idhā 'Aşābahumu Al-Baghyu Hum Yantaşirūna | 042039. |
وَالَّذِينَ إِذَا أَصَابَهُمُ الْبَغْيُ هُمْ يَنْتَصِرُونَ |
Wa Jazā'u Sayyi'atin Sayyi'atun Mithluhā ۖ Faman `Afā Wa 'Aşlaĥa Fa'ajruhu `Alá Allāhi ۚ 'Innahu Lā Yuĥibbu Až-Žālimīna | 042040.Bir kötülüğün karşılığı, onun gibi bir kötülüktür (ona denk bircezadır). Ama kim affeder ve arayı düzeltirse onun mükafatı Allahaaittir. Şüphesiz O, zâlimleri sevmez. |
وَجَزَاءُ سَيِّئَةٍ سَيِّئَةٌ مِثْلُهَا ۖ فَمَنْ عَفَا وَأَصْلَحَ فَأَجْرُهُ عَلَى اللَّهِ ۚ إِنَّهُ لاَ يُحِبُّ الظَّالِمِينَ |
Wa Lamani Antaşara Ba`da Žulmihi Fa'ūlā'ika Mā `Alayhim Min Sabīlin | 042041.Zulme uğradıktan sonra, kendini savunup hakkını alan kimseye (cezavermek için) bir yol yoktur. |
وَلَمَنِ انتَصَرَ بَعْدَ ظُلْمِهِ فَأُوْلَائِكَ مَا عَلَيْهِمْ مِنْ سَبِيلٍ |
'Innamā As-Sabīlu `Alá Al-Ladhīna Yažlimūna An-Nāsa Wa Yabghūna Fī Al-'Arđi Bighayri Al-Ĥaqqi ۚ 'Ūlā'ika Lahum `Adhābun 'Alīmun | 042042.Ceza yolu ancak insanlara zulmedenler ve yeryüzünde haksız yeretaşkınlık edenler içindir. İşte onlar için elem dolu bir azap vardır. |
إِنَّمَا السَّبِيلُ عَلَى الَّذِينَ يَظْلِمُونَ النَّاسَ وَيَبْغُونَ فِي الأَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ ۚ أُوْلَائِكَ لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ |
Wa Laman Şabara Wa Ghafara 'Inna Dhālika Lamin `Azmi Al-'Umūri | 042043.Her kim de sabreder ve bağışlarsa, işte bu elbette azmedilecekişlerdendir. |
وَلَمَنْ صَبَرَ وَغَفَرَ إِنَّ ذَلِكَ لَمِنْ عَزْمِ الأُمُورِ |
Wa Man Yuđlili Allāhu Famā Lahu Min Wa Līyin Min Ba`dihi ۗ Wa Tará Až-Žālimīna Lammā Ra'aw Al-`Adhāba Yaqūlūna Hal 'Ilá Maraddin Min Sabīlin | 042044.Allah kimi saptırırsa, artık bundan sonra onun hiçbir dostu yoktur.Azabı gördüklerinde zâlimlerin, Dünyaya dönmek için bir yol var mı?dediklerini görürsün. |
وَمَنْ يُضْلِلِ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِنْ وَلِيٍّ مِنْ بَعْدِهِ ۗ وَتَرَى الظَّالِمِينَ لَمَّا رَأَوْا الْعَذَابَ يَقُولُونَ هَلْ إِلَى مَرَدٍّ مِنْ سَبِيلٍ |
Wa Tarāhum Yu`rađūna `Alayhā Khāshi`īna Mina Adh-Dhulli Yanžurūna Min Ţarfin Khafīyin ۗ Wa Qāla Al-Ladhīna 'Āmanū 'Inna Al-Khāsirīna Al-Ladhīna Khasirū 'Anfusahum Wa 'Ahlīhim Yawma Al-Qiyāmati ۗ 'Alā 'Inna Až-Žālimīna Fī `Adhābin Muqīmin | 042045.Ateşe sunulurken onların zilletten başlarını öne eğmiş, göz ucuyla gizli gizlibaktıklarını görürsün. İnananlar da, İşte asıl ziyana uğrayanlar, kıyamet günükendilerini ve ailelerini ziyana sokanlardır diyecekler. İyi bilin ki zâlimler,sürekli bir azâp içindedirler. |
وَتَرَاهُمْ يُعْرَضُونَ عَلَيْهَا خَاشِعِينَ مِنَ الذُّلِّ يَنْظُرُونَ مِنْ طَرْفٍ خَفِيٍّ ۗ وَقَالَ الَّذِينَ آمَنُوا إِنَّ الْخَاسِرِينَ الَّذِينَ خَسِرُوا أَنفُسَهُمْ وَأَهْلِيهِمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ۗ أَلاَ إِنَّ الظَّالِمِينَ فِي عَذَابٍ مُقِيمٍ |
Wa Mā Kāna Lahum Min 'Awliyā'a Yanşurūnahum Min Dūni Allāhi ۗ Wa Man Yuđlili Allāhu Famā Lahu Min Sabīlin | 042046.Onların Allahtan başka kendilerine yardım edecek dostları da yoktur.Allah kimi saptırırsa artık onun için hiçbir çıkar yol yoktur. |
وَمَا كَانَ لَهُمْ مِنْ أَوْلِيَاءَ يَنصُرُونَهُمْ مِنْ دُونِ اللَّهِ ۗ وَمَنْ يُضْلِلِ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِنْ سَبِيلٍ |
Astajībū Lirabbikum Min Qabli 'An Ya'tiya Yawmun Lā Maradda Lahu Mina Allāhi ۚ Mā Lakum Min Malja'iin Yawma'idhin Wa Mā Lakum Min Nakīrin | 042047.Allahtan, geri çevrilmesi imkansız olan bir gün gelmeden önce,Rabbinizin çağrısına uyun. O gün sizin için ne sığınacak bir yer vardır nede (günahlarınızı), inkar edebilirsiniz! |
اسْتَجِيبُوا لِرَبِّكُمْ مِنْ قَبْلِ أَنْ يَأْتِيَ يَوْم ٌ لاَ مَرَدَّ لَهُ مِنَ اللَّهِ ۚ مَا لَكُمْ مِنْ مَلْجَإٍ يَوْمَئِذٍ وَمَا لَكُمْ مِنْ نَكِيرٍ |
Fa'in 'A`rađū Famā 'Arsalnāka `Alayhim Ĥafīžāan ۖ 'In `Alayka 'Illā Al-Balāghu ۗ Wa 'Innā 'Idhā 'Adhaqnā Al-'Insāna Minnā Raĥmatan Fariĥa Bihā ۖ Wa 'In Tuşibhum Sayyi'atun Bimā Qaddamat 'Aydīhim Fa'inna Al-'Insāna Kafūrun | 042048.Eğer yüz çevirirlerse (bilesin ki), biz seni onlara bekçi göndermedik.Sana düşen, sadece tebliğdir. Gerçekten biz insana katımızdan bir rahmettattırdığımızda ona sevinir; ama elleriyle yaptıkları işler yüzündenonlara bir kötülük dokunursa o zaman da insan pek nankördür. |
فَإِنْ أَعْرَضُوا فَمَا أَرْسَلْنَاكَ عَلَيْهِمْ حَفِيظا ً ۖ إِنْ عَلَيْكَ إِلاَّ الْبَلاَغُ ۗ وَإِنَّا إِذَا أَذَقْنَا الإِنسَانَ مِنَّا رَحْمَة ً فَرِحَ بِهَا ۖ وَإِنْ تُصِبْهُمْ سَيِّئَةٌ بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيهِمْ فَإِنَّ الإِنسَانَ كَفُورٌ |
Lillāh Mulku As-Samāwāti Wa Al-'Arđi ۚ Yakhluqu Mā Yashā'u ۚ Yahabu Liman Yashā'u 'Ināthāan Wa Yahabu Liman Yashā'u Adh-Dhukūra | 042049.Göklerin ve yerin mülkü (hükümranlığı) Allahındır. O, dilediğiniyaratır. Dilediğine kız çocukları, dilediğine erkek çocukları verir. |
لِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ ۚ يَخْلُقُ مَا يَشَاءُ ۚ يَهَبُ لِمَنْ يَشَاءُ إِنَاثا ً وَيَهَبُ لِمَنْ يَشَاءُ الذُّكُورَ |
'Aw Yuzawwijuhum Dhukrānāan Wa 'Ināthāan ۖ Wa Yaj`alu Man Yashā'u `Aqīmāan ۚ 'Innahu `Alīmun Qadīrun | 042050.Yahut o çocukları erkekler, dişiler olmak üzere çift verir, dilediğikimseyi de kısır yapar. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilendir, hakkıylagücü yetendir. |
أَوْ يُزَوِّجُهُمْ ذُكْرَانا ً وَإِنَاثا ً ۖ وَيَجْعَلُ مَنْ يَشَاءُ عَقِيما ً ۚ إِنَّهُ عَلِيمٌ قَدِيرٌ |
Wa Mā Kāna Libasharin 'An Yukallimahu Allāhu 'Illā Waĥyāan 'Aw Min Warā'i Ĥijābin 'Aw Yursila Rasūlāan Fayūĥiya Bi'idhnihi Mā Yashā'u ۚ 'Innahu `Alīyun Ĥakīmun | 042051.Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla, yahut perde arkasından konuşur.Yahut bir elçi gönderip, izniyle ona dilediğini vahyeder. Şüphesiz Oyücedir, hüküm ve hikmet sahibidir. |
وَمَا كَانَ لِبَشَرٍ أَنْ يُكَلِّمَهُ اللَّهُ إِلاَّ وَحْياً أَوْ مِنْ وَرَاءِ حِجَابٍ أَوْ يُرْسِلَ رَسُولا ً فَيُوحِيَ بِإِذْنِهِ مَا يَشَاءُ ۚ إِنَّهُ عَلِيٌّ حَكِيمٌ |
Wa Kadhalika 'Awĥaynā 'Ilayka Rūĥāan Min 'Amrinā ۚ Mā Kunta Tadrī Mā Al-Kitābu Wa Lā Al-'Īmānu Wa Lakin Ja`alnāhu Nūrāan Nahdī Bihi Man Nashā'u Min `Ibādinā ۚ Wa 'Innaka Latahdī 'Ilá Şirāţin Mustaqīmin | 042052,53.İşte sana da, emrimizle, bir ruh (kalpleri dirilten bir kitap) vahyettik. Senkitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi,kendisiyle doğru yola eriştireceğimiz bir nur yaptık. Şüphesiz ki sen doğru biryola iletiyorsun; göklerdeki ve yerdeki her şeyin sahibi olan Allahın yoluna.İyi bilin ki, bütün işler sonunda Allaha döner. |
وَكَذَلِكَ أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ رُوحا ً مِنْ أَمْرِنَا ۚ مَا كُنْتَ تَدْرِي مَا الْكِتَابُ وَلاَ الإِيمَانُ وَلَكِنْ جَعَلْنَاهُ نُورا ً نَهْدِي بِهِ مَنْ نَشَاءُ مِنْ عِبَادِنَا ۚ وَإِنَّكَ لَتَهْدِي إِلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ |
Şirāţi Allāhi Al-Ladhī Lahu Mā Fī As-Samāwāti Wa Mā Fī Al-'Arđi ۗ 'Alā 'Ilá Allāhi Taşīru Al-'Umūru | 042053. |
صِرَاطِ اللَّهِ الَّذِي لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ ۗ أَلاَ إِلَى اللَّهِ تَصِيرُ الأُمُورُ |
Toggle thick letters. Most people make the mistake of thickening thin letters in the words that have other (highlighted) thick letter | Toggle to highlight thick letters خصضغطقظ رَ |