Roman Script | Reciting key words | Previous Sūrah | Quraan Index | Home |
38) Sūrat Şād |
Printed format | 38) سُورَة صَاد |
Toggle thick letters. Most people make the mistake of thickening thin letters in the words that have other (highlighted) thick letter | Toggle to highlight thick letters خصضغطقظ رَ | |
Şād Wa ۚ Al-Qur'āni Dhī Adh-Dhikri | 038001.Sâd.O şanlı, şerefli Kurana andolsun (ki o, Allah sözüdür). |
صَاد ۚ وَالْقُرْآنِ ذِي الذِّكْرِ |
Bali Al-Ladhīna Kafarū Fī `Izzatin Wa Shiqāqin | 038002.Fakat inkar edenler bir büyüklenme ve ayrılık içindedirler. |
بَلِ الَّذِينَ كَفَرُوا فِي عِزَّةٍ وَشِقَاقٍ |
Kam 'Ahlaknā Min Qablihim Min Qarnin Fanādaw Walāta Ĥīna Manāşin | 038003.Biz onlardan önce nice nesilleri helak ettik. Onlar da feryat ettiler,ama artık kurtuluş zamanı değildi. |
كَمْ أَهْلَكْنَا مِنْ قَبْلِهِمْ مِنْ قَرْنٍ فَنَادَوْا وَلاَتَ حِينَ مَنَاصٍ |
Wa `Ajibū 'An Jā'ahum Mundhirun Minhum ۖ Wa Qāla Al-Kāfirūna Hādhā Sāĥirun Kadhdhābun | 038004.Kafirler, kendilerine içlerinden bir uyarıcının gelmesine şaştılar veşöyle dediler: Bu yalancı bir sihirbazdır. |
وَعَجِبُوا أَنْ جَاءَهُمْ مُنْذِرٌ مِنْهُمْ ۖ وَقَالَ الْكَافِرُونَ هَذَا سَاحِرٌ كَذَّابٌ |
'Aja`ala Al-'Ālihata 'Ilahāan Wāĥidāan ۖ 'Inna Hādhā Lashay'un `Ujābun | 038005.İlahları bir tek ilah mı yaptı? Gerçekten bu çok tuhaf bir şey! |
أَجَعَلَ الآلِهَةَ إِلَها ً وَاحِدا ً ۖ إِنَّ هَذَا لَشَيْءٌ عُجَابٌ |
Wa Anţalaqa Al-Mala'u Minhum 'Ani Amshū Wa Aşbirū `Alá 'Ālihatikum ۖ 'Inna Hādhā Lashay'un Yurādu | 038006,7,8.İçlerinden ileri gelenler, Gidin, ilahlarınıza tapmaya devam edin.İşte bu istenen şeydir. Biz bunu son dinde (en son dinî inanışlarda)duymadık. Bu ancak bir uydurmadır. O zikir (Kuran) içimizden ona mıindirildi? diyerek kalkıp gittiler. Hayır, onlar benim Zikrimden(Kuran-dan) şüphe içindedirler. Hayır, henüz azabımı tatmadılar. |
وَانطَلَقَ الْمَلَأُ مِنْهُمْ أَنِ امْشُوا وَاصْبِرُوا عَلَى آلِهَتِكُمْ ۖ إِنَّ هَذَا لَشَيْءٌ يُرَادُ |
Mā Sami`nā Bihadhā Fī Al-Millati Al-'Ākhirati 'In Hādhā 'Illā Akhtilāqun | 038007. |
مَا سَمِعْنَا بِهَذَا فِي الْمِلَّةِ الآخِرَةِ إِنْ هَذَا إِلاَّ اخْتِلاَقٌ |
'A'uunzila `Alayhi Adh-Dhikru Min Bayninā ۚ Bal Hum Fī Shakkin Min Dhikrī ۖ Bal Lammā Yadhūqū `Adhābi | 038008. |
أَؤُنزِلَ عَلَيْهِ الذِّكْرُ مِنْ بَيْنِنَا ۚ بَلْ هُمْ فِي شَكٍّ مِنْ ذِكْرِي ۖ بَلْ لَمَّا يَذُوقُوا عَذَابِ |
'Am `Indahum Khazā'inu Raĥmati Rabbika Al-`Azīzi Al-Wahhābi | 038009.Yoksa mutlak güç sahibi ve çok bağışlayan Rabbinin rahmet hazinelerionların yanında mıdır? |
أَمْ عِنْدَهُمْ خَزَائِنُ رَحْمَةِ رَبِّكَ الْعَزِيزِ الْوَهَّابِ |
'Am Lahum Mulku As-Samāwāti Wa Al-'Arđi Wa Mā Baynahumā ۖ Falyartaqū Fī Al-'Asbābi | 038010.Yoksa göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin hükümranlığı onlarınmıdır? Öyle ise sebeplere yapışarak yükselsinler (bakalım!) |
أَمْ لَهُمْ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا ۖ فَلْيَرْتَقُوا فِي الأَسْبَابِ |
Jundun Mā Hunālika Mahzūmun Mina Al-'Aĥzābi | 038011.Onlar, çeşitli gruplardan oluşmuş ve şuracıkta bozguna uğrayacak dermeçatma bir ordudur. |
جُندٌ مَا هُنَالِكَ مَهْزُومٌ مِنَ الأَحْزَابِ |
Kadhdhabat Qablahum Qawmu Nūĥin Wa `Ādun Wa Fir`awnu Dhū Al-'Awtādi | 038012,13.Onlardan önce de Nûh kavmi, Âd kavmi, kazıklar sahibiFiravun,Semûd kavmi, Lût kavmi ve Eyke halkı da Peygamberleri yalanlamışlardı.İşte onlar da (böyle) gruplardı. |
كَذَّبَتْ قَبْلَهُمْ قَوْمُ نُوحٍ وَعَادٌ وَفِرْعَوْنُ ذُو الأَوْتَادِ |
Wa Thamūdu Wa Qawmu Lūţin Wa 'Aşĥābu Al-'Aykati ۚ 'Ūlā'ika Al-'Aĥzābu | 038013. |
وَثَمُودُ وَقَوْمُ لُوطٍ وَأَصْحَابُ الأَيْكَةِ ۚ أُوْلَائِكَ الأَحْزَابُ |
'In Kullun 'Illā Kadhdhaba Ar-Rusula Faĥaqqa `Iqābi | 038014.(O grupların) her biri peygamberleri yalanladı da onları cezalandırmamhak oldu. |
إِنْ كُلٌّ إِلاَّ كَذَّبَ الرُّسُلَ فَحَقَّ عِقَابِ |
Wa Mā Yanžuru Hā'uulā' 'Illā Şayĥatan Wāĥidatan Mā Lahā Min Fawāqin | 038015.Bunlar da (müşrikler de) ancak (vakti gelince) asla geri kalmayacakkorkunç bir ses bekliyorlar |
وَمَا يَنظُرُ هَاؤُلاَء إِلاَّ صَيْحَة ً وَاحِدَة ً مَا لَهَا مِنْ فَوَاقٍ |
Wa Qālū Rabbanā `Ajjil Lanā Qiţţanā Qabla Yawmi Al-Ĥisābi | 038016.Müşrikler (alay ederek) şöyle dediler: Ey Rabbimiz! Hesap günündenönce payımızı hemen ver! |
وَقَالُوا رَبَّنَا عَجِّلْ لَنَا قِطَّنَا قَبْلَ يَوْمِ الْحِسَابِ |
Aşbir `Alá Mā Yaqūlūna Wa Adhkur `Abdanā Dāwūda Dhā Al-'Aydi ۖ 'Innahu~ 'Awwābun | 038017.Ey Muhammed! Onların söylediklerine karşı sabret. Güçlü kulumuz Dâvûdu hatırla.O, Allaha çok yönelen bir kimse idi. |
اصْبِرْ عَلَى مَا يَقُولُونَ وَاذْكُرْ عَبْدَنَا دَاوُودَ ذَا الأَيْدِ ۖ إِنَّهُ~ُ أَوَّابٌ |
'Innā Sakhkharnā Al-Jibāla Ma`ahu Yusabbiĥna Bil-`Ashīyi Wa Al-'Ishrāqi | 038018,19.Kendisiyle birlikte tesbih etsinler diye biz, dağları ve toplanıpgelen kuşları Dâvûdun emrine verdik. Onların her biri Allahayönelmişlerdi. |
إِنَّا سَخَّرْنَا الْجِبَالَ مَعَهُ يُسَبِّحْنَ بِالْعَشِيِّ وَالإِشْرَاقِ |
Wa Aţ-Ţayra Maĥshūratan ۖ Kullun Lahu~ 'Awwābun | 038019. |
وَالطَّيْرَ مَحْشُورَة ً ۖ كُلّ ٌ لَهُ~ُ أَوَّابٌ |
Wa Shadadnā Mulkahu Wa 'Ātaynāhu Al-Ĥikmata Wa Faşla Al-Khiţābi | 038020.Biz Davudun mülkünü güçlendirdik, ona hikmet ve hakla batılı ayıransöz (hüküm verme) yeteneği verdik. |
وَشَدَدْنَا مُلْكَهُ وَآتَيْنَاهُ الْحِكْمَةَ وَفَصْلَ الْخِطَابِ |
Wa Hal 'Atāka Naba'u Al-Khaşmi 'Idh Tasawwarū Al-Miĥrāba | 038021.Sana davacıların haberi geldi mi? Hani onlar duvarı aşarak mabedegirmişlerdi. |
وَهَلْ أَتَاكَ نَبَأُ الْخَصْمِ إِذْ تَسَوَّرُوا الْمِحْرَابَ |
'Idh Dakhalū `Alá Dāwūda Fafazi`a Minhum ۖ Qālū Lā Takhaf ۖ Khaşmāni Baghá Ba`đunā `Alá Ba`đin Fāĥkum Baynanā Bil-Ĥaqqi Wa Lā Tushţiţ Wa Ahdinā 'Ilá Sawā'i Aş-Şirāţi | 038022.Hani Dâvûdun yanına girmişlerdi de Dâvûd onlardan korkmuştu. Onlar,Korkma! Biz, iki davacı grubuz. Birimiz diğerine haksızlık etmiştir.Aramızda adaletle hükmet. Zulmetme ve bizi hak yola ilet dediler. |
إِذْ دَخَلُوا عَلَى دَاوُودَ فَفَزِعَ مِنْهُمْ ۖ قَالُوا لاَ تَخَفْ ۖ خَصْمَانِ بَغَى بَعْضُنَا عَلَى بَعْضٍ فَاحْكُمْ بَيْنَنَا بِالْحَقِّ وَلاَ تُشْطِطْ وَاهْدِنَا إِلَى سَوَاءِ الصِّرَاطِ |
'Inna Hādhā 'Akhī Lahu Tis`un Wa Tis`ūna Na`jatan Wa Liya Na`jatun Wāĥidatun Faqāla 'Akfilnīhā Wa `Azzanī Fī Al-Khiţābi | 038023.İçlerinden biri şöyle dedi: Bu benim kardeşimdir. Onun doksan dokuzkoyunu var. Benim ise bir tek koyunum var. Böyle iken Onu da bana verdedi ve tartışmada beni bastırdı. |
إِنَّ هَذَا أَخِي لَهُ تِسْعٌ وَتِسْعُونَ نَعْجَة ً وَلِيَ نَعْجَةٌ وَاحِدَةٌ فَقَالَ أَكْفِلْنِيهَا وَعَزَّنِي فِي الْخِطَابِ |
Qāla Laqad Žalamaka Bisu'uāli Na`jatika 'Ilá Ni`ājihi ۖ Wa 'Inna Kathīrāan Mina Al-Khulaţā'i Layabghī Ba`đuhum `Alá Ba`đin 'Illā Al-Ladhīna 'Āmanū Wa `Amilū Aş-Şāliĥāti Wa Qalīlun Mā Hum ۗ Wa Žanna Dāwūdu 'Annamā Fatannāhu Fāstaghfara Rabbahu Wa Kharra Rāki`āan Wa 'Anāba | 038024.Davud dedi ki: Andolsun, senin koyununu kendi koyunlarına katmakistemek suretiyle sana zulmetmiştir. Esasen ortakların pek çoğu birbirinehaksızlık eder. Ancak iman edip salih ameller işleyenler başka. Onlar dapek azdır. Dâvûd bizim kendisini imtihan ettiğimizi anladı. DerkenRabbinden bağışlama diledi, eğilerek secdeye kapandı ve Allaha yöneldi. |
قَالَ لَقَدْ ظَلَمَكَ بِسُؤَالِ نَعْجَتِكَ إِلَى نِعَاجِهِ ۖ وَإِنَّ كَثِيرا ً مِنَ الْخُلَطَاءِ لَيَبْغِي بَعْضُهُمْ عَلَى بَعْضٍ إِلاَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَقَلِيلٌ مَا هُمْ ۗ وَظَنَّ دَاوُودُ أَنَّمَا فَتَنَّاهُ فَاسْتَغْفَرَ رَبَّهُ وَخَرَّ رَاكِعا ً وَأَنَابَ |
Faghafarnā Lahu Dhālika ۖ Wa 'Inna Lahu `Indanā Lazulfá Wa Ĥusna Ma'ābin | 038025.Biz de bunu ona bağışladık. Şüphesiz katımızda onun için bir yakınlıkve dönüp geleceği güzel bir yer vardır. |
فَغَفَرْنَا لَهُ ذَلِكَ ۖ وَإِنَّ لَهُ عِنْدَنَا لَزُلْفَى وَحُسْنَ مَآبٍ |
Yā Dāwūdu 'Innā Ja`alnāka Khalīfatan Fī Al-'Arđi Fāĥkum Bayna An-Nāsi Bil-Ĥaqqi Wa Lā Tattabi`i Al-Hawá Fayuđillaka `An Sabīli Allāhi ۚ 'Inna Al-Ladhīna Yađillūna `An Sabīli Allāhi Lahum `Adhābun Shadīdun Bimā Nasū Yawma Al-Ĥisābi | 038026.Ona dedik ki: Ey Dâvûd! Gerçekten biz seni yeryüzünde halife yaptık.İnsanlar arasında hak ile hüküm ver. Nefis arzusuna uyma, yoksa seniAllahın yolundan saptırır. Allahın yolundan sapanlar için hesap gününüunutmaları sebebiyle şiddetli bir azap vardır. |
يَادَاوُودُ إِنَّا جَعَلْنَاكَ خَلِيفَة ً فِي الأَرْضِ فَاحْكُمْ بَيْنَ النَّاسِ بِالْحَقِّ وَلاَ تَتَّبِعِ الْهَوَى فَيُضِلَّكَ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ إِنَّ ۚ الَّذِينَ يَضِلُّونَ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ بِمَا نَسُوا يَوْمَ الْحِسَابِ |
Wa Mā Khalaqnā As-Samā'a Wa Al-'Arđa Wa Mā Baynahumā Bāţilāan ۚ Dhālika Žannu Al-Ladhīna Kafarū ۚ Fawaylun Lilladhīna Kafarū Mina An-Nāri | 038027.Biz göğü, yeri ve ikisi arasındakileri boş yere yaratmadık. Bu (yaratılanlarınboş yere yaratıldığı iddiası) inkar edenlerin zannıdır. Cehennem ateşindendolayı vay inkar edenlerin haline! |
وَمَا خَلَقْنَا السَّمَاءَ وَالأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا بَاطِلا ً ۚ ذَلِكَ ظَنُّ الَّذِينَ كَفَرُوا ۚ فَوَيْل ٌ لِلَّذِينَ كَفَرُوا مِنَ النَّارِ |
'Am Naj`alu Al-Ladhīna 'Āmanū Wa `Amilū Aş-Şāliĥāti Kālmufsidīna Fī Al-'Arđi 'Am Naj`alu Al-Muttaqīna Kālfujjāri | 038028.Yoksa biz iman edip salih ameller işleyenleri, yeryüzünde fesatçıkaranlar gibi mi tutacağız? Yoksa Allaha karşı gelmekten sakınanlarıyoldan çıkan arsızlar gibi mi tutacağız? |
أَمْ نَجْعَلُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ كَالْمُفْسِدِينَ فِي الأَرْضِ أَمْ نَجْعَلُ الْمُتَّقِينَ كَالْفُجَّارِ |
Kitābun 'Anzalnāhu 'Ilayka Mubārakun Liyaddabbarū 'Āyātihi Wa Liyatadhakkara 'Ūlū Al-'Albābi | 038029.Bu Kuran, âyetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diyesana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. |
كِتَابٌ أَنزَلْنَاهُ إِلَيْكَ مُبَارَك ٌ لِيَدَّبَّرُوا آيَاتِهِ وَلِيَتَذَكَّرَ أُوْلُوا الأَلْبَابِ |
Wa Wahabnā Lidāwūda Sulaymāna ۚ Ni`ma Al-`Abdu ۖ 'Innahu~ 'Awwābun | 038030.Dâvûda Süleymanı bağışladık. O ne güzel kuldu! Şüphesiz o, Allahaçok yönelen bir kimse idi. |
وَوَهَبْنَا لِدَاوُودَ سُلَيْمَانَ ۚ نِعْمَ الْعَبْدُ ۖ إِنَّهُ~ُ أَوَّابٌ |
'Idh `Uriđa `Alayhi Bil-`Ashīyi Aş-Şāfinātu Al-Jiyādu | 038031.Hani ona akşamüstü bir ayağını tırnağı üstüne dikip üç ayağınınüzerinde duran çalımlı ve soylu atlar sunulmuştu. |
إِذْ عُرِضَ عَلَيْهِ بِالْعَشِيِّ الصَّافِنَاتُ الْجِيَادُ |
Faqāla 'Innī 'Aĥbabtu Ĥubba Al-Khayri `An Dhikri Rabbī Ĥattá Tawārat Bil-Ĥijābi | 038032,33.Süleyman, Gerçekten ben malı, Rabbimi anmamı sağladığından dolayıçok severim dedi. Nihayet gözden kaybolup gittikleri zaman, Onları banageri getirin dedi. (Atlar gelince de) bacaklarını ve boyunlarını okşamayabaşladı. |
فَقَالَ إِنِّي أَحْبَبْتُ حُبَّ الْخَيْرِ عَنْ ذِكْرِ رَبِّي حَتَّى تَوَارَتْ بِالْحِجَابِ |
Ruddūhā `Alayya ۖ Faţafiqa Masĥāan Bis-Sūqi Wa Al-'A`nāqi | 038033. |
رُدُّوهَا عَلَيَّ ۖ فَطَفِقَ مَسْحا ً بِالسُّوقِ وَالأَعْنَاقِ |
Wa Laqad Fatannā Sulaymāna Wa 'Alqaynā `Alá Kursīyihi Jasadāan Thumma 'Anāba | 038034.Andolsun, biz Süleymanı imtihan ettik. Tahtının üstüne bir cesetbıraktık.Sonra tövbe edip bize yöneldi. |
وَلَقَدْ فَتَنَّا سُلَيْمَانَ وَأَلْقَيْنَا عَلَى كُرْسِيِّهِ جَسَدا ً ثُمَّ أَنَابَ |
Qāla Rabbi Aghfir Lī Wa Hab Lī Mulkāan Lā Yanbaghī Li'ĥadin Min Ba`dī ۖ 'Innaka 'Anta Al-Wahhābu | 038035.Süleyman, Ey Rabbim! Beni bağışla. Bana, benden sonra kimseye layıkolmayacak bir mülk (hükümranlık) bahşet! Şüphesiz sen çok bahşedicisin!dedi. |
قَالَ رَبِّ اغْفِرْ لِي وَهَبْ لِي مُلْكا ً لاَ يَنْبَغِي لِأحَدٍ مِنْ بَعْدِي ۖ إِنَّكَ أَنْتَ الْوَهَّابُ |
Fasakhkharnā Lahu Ar-Rīĥa Tajrī Bi'amrihi Rukhā'an Ĥaythu 'Aşāba | 038036.Biz de rüzgarı onun buyruğuna verdik. Rüzgar onun emriyle dilediği yerehafif hafif eserdi. |
فَسَخَّرْنَا لَهُ الرِّيحَ تَجْرِي بِأَمْرِهِ رُخَاءً حَيْثُ أَصَابَ |
Wa Ash-Shayāţīna Kulla Bannā'in Wa Ghawwāşin | 038037,38.Bina ustası olan ve dalgıçlık yapan her bir şeytanı, bukağılarabağlı olarak diğerlerini de, onun emrine verdik. |
وَالشَّيَاطِينَ كُلَّ بَنَّاءٍ وَغَوَّاصٍ |
Wa 'Ākharīna Muqarranīna Fī Al-'Aşfādi | 038038. |
وَآخَرِينَ مُقَرَّنِينَ فِي الأَصْفَادِ |
Hādhā `Aţā'uunā Fāmnun 'Aw 'Amsik Bighayri Ĥisābin | 038039.İşte bu bizim ihsanımızdır. Artık sen de (istediğine) hesapsızca veryahut verme dedik. |
هَذَا عَطَاؤُنَا فَامْنُنْ أَوْ أَمْسِكْ بِغَيْرِ حِسَابٍ |
Wa 'Inna Lahu `Indanā Lazulfá Wa Ĥusna Ma'ābin | 038040.Şüphesiz katımızda onun için bir yakınlık ve dönüp geleceği güzel biryer vardır. |
وَإِنَّ لَهُ عِنْدَنَا لَزُلْفَى وَحُسْنَ مَآبٍ |
Wa Adhkur `Abdanā 'Ayyūba 'Idh Nādá Rabbahu~ 'Annī Massanī Ash-Shayţānu Binuşbin Wa `Adhābin | 038041.(Ey Muhammed!) Kulumuz Eyyubu da an. Hani o, Rabbine, Şeytan bana biryorgunluk ve azap dokundurdu diye seslenmişti. |
وَاذْكُرْ عَبْدَنَا أَيُّوبَ إِذْ نَادَى رَبَّهُ~ُ أَنِّي مَسَّنِي الشَّيْطَانُ بِنُصْبٍ وَعَذَابٍ |
Arkuđ Birijlika ۖ Hādhā Mughtasalun Bāridun Wa Sharābun | 038042.Biz de ona, Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içecek soğuk bir sudedik. |
ارْكُضْ بِرِجْلِكَ ۖ هَذَا مُغْتَسَلٌ بَارِدٌ وَشَرَابٌ |
Wa Wahabnā Lahu~ 'Ahlahu Wa Mithlahum Ma`ahum Raĥmatan Minnā Wa Dhikrá Li'wlī Al-'Albābi | 038043.Biz ona tarafımızdan bir rahmet ve akıl sahiplerine bir öğüt olmak üzereailesini ve onlarla birlikte bir o kadarını bahşettik. |
وَوَهَبْنَا لَهُ~ُ أَهْلَهُ وَمِثْلَهُمْ مَعَهُمْ رَحْمَة ً مِنَّا وَذِكْرَى لِأوْلِي الأَلْبَابِ |
Wa Khudh Biyadika Đighthāan Fāđrib Bihi Wa Lā Taĥnath ۗ 'Innā Wa Jadnāhu Şābirāan ۚ Ni`ma Al-`Abdu ۖ 'Innahu~ 'Awwābun | 038044.Şöyle dedik: Eline bir demet sap al ve onunla vur, yeminini bozma.5Gerçekten biz Eyyûbu sabreden bir kimse olarak bulduk. O ne güzel birkuldu! O, Allaha çok yönelen bir kimse idi. |
وَخُذْ بِيَدِكَ ضِغْثا ً فَاضْرِبْ بِهِ وَلاَ تَحْنَثْ ۗ إِنَّا وَجَدْنَاهُ صَابِرا ً ۚ نِعْمَ الْعَبْدُ ۖ إِنَّهُ~ُ أَوَّابٌ |
Wa Adhkur `Ibādanā 'Ibrāhīma Wa 'Isĥāqa Wa Ya`qūba 'Ūlī Al-'Aydī Wa Al-'Abşāri | 038045.(Ey Muhammed!) Güçlü ve basiretli kullarımız İbrahimi, İshakı veYakubu da an. |
وَاذْكُرْ عِبَادَنَا إبْرَاهِيمَ وَإِسْحَاقَ وَيَعْقُوبَ أُوْلِي الأَيْدِي وَالأَبْصَارِ |
'Innā 'Akhlaşnāhum Bikhālişatin Dhikrá Ad-Dāri | 038046.Şüphesiz biz onları, ahiret yurdunu düşünme özelliği ile (temizleyip)ihlâslı kimseler kıldık. |
إِنَّا أَخْلَصْنَاهُمْ بِخَالِصَةٍ ذِكْرَى الدَّارِ |
Wa 'Innahum `Indanā Lamina Al-Muşţafayna Al-'Akhyāri | 038047.Şüphesiz onlar, bizim katımızda hayırlı, seçkin kimselerdendir |
وَإِنَّهُمْ عِنْدَنَا لَمِنَ الْمُصْطَفَيْنَ الأَخْيَارِ |
Wa Adhkur 'Ismā`īla Wa Al-Yasa`a Wa Dhā Al-Kifli ۖ Wa Kullun Mina Al-'Akhyāri | 038048.(Ey Muhammed!) İsmail, el-Yesa ve Zülkifli de an. Onların her biriiyi kimselerdi. |
وَاذْكُرْ إِسْمَاعِيلَ وَالْيَسَعَ وَذَا الْكِفْلِ ۖ وَكُلٌّ مِنَ الأَخْيَارِ |
Hādhā Dhikrun ۚ Wa 'Inna Lilmuttaqīna Laĥusna Ma'ābin | 038049,50.Bu bir öğüttür. Allaha karşı gelmekten sakınanlar için elbettegüzel bir dönüş yeri, kapıları kendilerine açılmış olarak Adn cennetlerivardır. |
هَذَا ذِكْرٌ ۚ وَإِنَّ لِلْمُتَّقِينَ لَحُسْنَ مَآبٍ |
Jannāti `Adnin Mufattaĥatan Lahumu Al-'Abwābu | 038050. |
جَنَّاتِ عَدْنٍ مُفَتَّحَة ً لَهُمُ الأَبْوَابُ |
Muttaki'īna Fīhā Yad`ūna Fīhā Bifākihatin Kathīratin Wa Sharābin | 038051.Onlar orada koltuklara yaslanmış olarak pek çok meyveler ve içecekleristerler. |
مُتَّكِئِينَ فِيهَا يَدْعُونَ فِيهَا بِفَاكِهَةٍ كَثِيرَةٍ وَشَرَابٍ |
Wa `Indahum Qāşirātu Aţ-Ţarfi 'Atrābun | 038052.Yanlarında gözlerini kendilerinden ayırmayan yaşıt eşler vardır. |
وَعِنْدَهُمْ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ أَتْرَابٌ |
Hādhā Mā Tū`adūna Liyawmi Al-Ĥisābi | 038053.İşte bunlar, hesap günü için size vaad edilenlerdir. |
هَذَا مَا تُوعَدُونَ لِيَوْمِ الْحِسَابِ |
'Inna Hādhā Larizqunā Mā Lahu Min Nafādin | 038054.İşte bu bizim verdiğimiz rızıktır. Ona asla tükenme yoktur. |
إِنَّ هَذَا لَرِزْقُنَا مَا لَهُ مِنْ نَفَادٍ |
Hādhā ۚ Wa 'Inna Lilţţāghīna Lasharra Ma'ābin | 038055,56.İşte böyle! Şüphesiz azgınlar için elbette kötü bir dönüş yeri,cehennem vardır. Onlar oraya girerler. Orası ne kötü bir yataktır! |
هَذَا ۚ وَإِنَّ لِلطَّاغِينَ لَشَرَّ مَآبٍ |
Jahannama Yaşlawnahā Fabi'sa Al-Mihādu | 038056. |
جَهَنَّمَ يَصْلَوْنَهَا فَبِئْسَ الْمِهَادُ |
Hādhā Falyadhūqūhu Ĥamīmun Wa Ghassāqun | 038057.İşte (azap), onu tatsınlar: Bir kaynar su ve bir irin. |
هَذَا فَلْيَذُوقُوهُ حَمِيمٌ وَغَسَّاقٌ |
Wa 'Ākharu Min Shaklihi~ 'Azwājun | 038058.O azaba benzer çeşit çeşit başka azaplar da vardır. |
وَآخَرُ مِنْ شَكْلِهِ~ِ أَزْوَاجٌ |
Hādhā Fawjun Muqtaĥimun Ma`akum ۖ Lā Marĥabāan Bihim ۚ 'Innahum Şālū An-Nāri | 038059.(Kendi aralarında şöyle derler:) İşte sizinle beraber cehennemetıkılacak bir grup. Onlara rahat ve huzur olmasın! Şüphesiz onlarcehenneme gireceklerdir. |
هَذَا فَوْجٌ مُقْتَحِمٌ مَعَكُمْ ۖ لاَ مَرْحَبا ً بِهِمْ ۚ إِنَّهُمْ صَالُوا النَّارِ |
Qālū Bal 'Antum Lā Marĥabāan Bikum ۖ 'Antum Qaddamtumūhu Lanā ۖ Fabi'sa Al-Qarāru | 038060.O grup da, Hayır, size rahat ve huzur olmasın. Bu cehennemi bizimönümüze siz sürdünüz. Orası ne kötü durak yeridir! der. |
قَالُوا بَلْ أَنْتُمْ لاَ مَرْحَبا ً بِكُمْ ۖ أَنْتُمْ قَدَّمْتُمُوهُ لَنَا ۖ فَبِئْسَ الْقَرَارُ |
Qālū Rabbanā Man Qaddama Lanā Hādhā Fazid/hu `Adhābāan Đi`fāan Fī An-Nāri | 038061.Şöyle derler: Ey Rabbimiz! Bunu bizim önümüze kim sürdüyse cehennemdeonun azabını bir kat daha artır. |
قَالُوا رَبَّنَا مَنْ قَدَّمَ لَنَا هَذَا فَزِدْهُ عَذَابا ً ضِعْفا ً فِي النَّارِ |
Wa Qālū Mā Lanā Lā Nará Rijālāan Kunnā Na`udduhum Mina Al-'Ashrār | 038062.Yine şöyle derler: Dünyada kendilerini kötü saydığımız adamları acaba nedengöremiyoruz? |
وَقَالُوا مَا لَنَا لاَ نَرَى رِجَالا ً كُنَّا نَعُدُّهُمْ مِنَ الأَشْرَار |
'Āttakhadhnāhum Sikhrīyāan 'Am Zāghat `Anhumu Al-'Abşāru | 038063.(Cehennemlik değillerdi de) biz onları alaya mı almış olduk, yoksa(buradalar da) gözlerimizden mi kaçtılar? |
أَاتَّخَذْنَاهُمْ سِخْرِيّاً أَمْ زَاغَتْ عَنْهُمُ الأَبْصَارُ |
'Inna Dhālika Laĥaqqun Takhāşumu 'Ahli An-Nāri | 038064.Şüphesiz bu, cehennemliklerin birbirleriyle çekişmesi kesin birgerçektir. |
إِنَّ ذَلِكَ لَحَقٌّ تَخَاصُمُ أَهْلِ النَّارِ |
Qul 'Innamā 'Anā Mundhirun ۖ Wa Mā Min 'Ilahin 'Illā Al-Lahu Al-Wāĥidu Al-Qahhāru | 038065.(Ey Muhammed!) De ki: Ben ancak bir uyarıcıyım. Her şey üzerindemutlak otorite sahibi olan bir Allahtan başka hiçbir ilah yoktur. |
قُلْ إِنَّمَا أَنَا مُنذِرٌ ۖ وَمَا مِنْ إِلَهٍ إِلاَّ اللَّهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ |
Rabbu As-Samāwāti Wa Al-'Arđi Wa Mā Baynahumā Al-`Azīzu Al-Ghaffāru | 038066.O, göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir. Mutlak güçsahibidir, çok bağışlayandır. |
رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا الْعَزِيزُ الْغَفَّارُ |
Qul Huwa Naba'un `Ažīmun | 038067.De ki, Bu Kuran, büyük bir haberdir. |
قُلْ هُوَ نَبَأٌ عَظِيمٌ |
'Antum `Anhu Mu`riđūna | 038068.Siz ise ondan yüz çeviriyorsunuz. |
أَنْتُمْ عَنْهُ مُعْرِضُونَ |
Mā Kāna Liya Min `Ilmin Bil-Mala'i Al-'A`lá 'Idh Yakhtaşimūna | 038069.Aralarında tartıştıkları sırada, yüce topluluğa (ileri gelen meleklertopluluğuna) dair benim hiçbir bilgim yoktu. |
مَا كَانَ لِيَ مِنْ عِلْم ٍ بِالْمَلَإِ الأَعْلَى إِذْ يَخْتَصِمُونَ |
'In Yūĥá 'Ilayya 'Illā 'Annamā 'Anā Nadhīrun Mubīnun | 038070.Bana ancak, benim sadece bir uyarıcı olduğum vahyediliyor. |
إِنْ يُوحَى إِلَيَّ إِلاَّ أَنَّمَا أَنَا نَذِيرٌ مُبِينٌ |
'Idh Qāla Rabbuka Lilmalā'ikati 'Innī Khāliqun Basharāan Min Ţīnin | 038071.Hani, Rabbin meleklere şöyle demişti: Muhakkak ben çamurdan bir insanyaratacağım. |
إِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلاَئِكَةِ إِنِّي خَالِقٌ بَشَرا ً مِنْ طِينٍ |
Fa'idhā Sawwaytuhu Wa Nafakhtu Fīhi Min Rūĥī Faqa`ū Lahu Sājidīna | 038072.Onu şekillendirip içine ruhumdan üflediğim zaman onun için saygı ileeğilin. |
فَإِذَا سَوَّيْتُهُ وَنَفَخْتُ فِيهِ مِنْ رُوحِي فَقَعُوا لَهُ سَاجِدِينَ |
Fasajada Al-Malā'ikatu Kulluhum 'Ajma`ūna | 038073.Derken bütün melekler topluca saygı ile eğildiler. |
فَسَجَدَ الْمَلاَئِكَةُ كُلُّهُمْ أَجْمَعُونَ |
'Illā 'Iblīsa Astakbara Wa Kāna Mina Al-Kāfirīna | 038074.Ancak İblis eğilmedi. O büyüklük tasladı ve kafirlerden oldu. |
إِلاَّ إِبْلِيسَ اسْتَكْبَرَ وَكَانَ مِنَ الْكَافِرِينَ |
Qāla Yā 'Iblīsu Mā Mana`aka 'An Tasjuda Limā Khalaqtu Biyadayya ۖ 'Āstakbarta 'Am Kunta Mina Al-`Ālīna | 038075.Allah, Ey İblis! Ellerimle yarattığıma saygı ile eğilmekten seni nealıkoydu? Büyüklük mü tasladın, yoksa üstünlerden mi oldun? dedi. |
قَالَ يَاإِبْلِيسُ مَا مَنَعَكَ أَنْ تَسْجُدَ لِمَا خَلَقْتُ بِيَدَيَّ أَاسْتَكْبَرْتَ ۖ أَمْ كُنتَ مِنَ الْعَالِينَ |
Qāla 'Anā Khayrun Minhu ۖ Khalaqtanī Min Nārin Wa Khalaqtahu Min Ţīnin | 038076.İblis, Ben ondan daha hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu iseçamurdan yarattın dedi. |
قَالَ أَنَا خَيْرٌ مِنْهُ ۖ خَلَقْتَنِي مِنْ نَارٍ وَخَلَقْتَهُ مِنْ طِينٍ |
Qāla Fākhruj Minhā Fa'innaka Rajīmun | 038077.Allah şöyle dedi: Öyle ise çık oradan (cennetten), çünkü senkovuldun. |
قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا فَإِنَّكَ رَجِيمٌ |
Wa 'Inna `Alayka La`natī 'Ilá Yawmi Ad-Dīni | 038078.Şüphesiz benim lanetim hesap ve ceza gününe kadar senin üzerinedir. |
وَإِنَّ عَلَيْكَ لَعْنَتِي إِلَى يَوْمِ الدِّينِ |
Qāla Rabbi Fa'anžirnī 'Ilá Yawmi Yub`athūna | 038079.İblis, Ey Rabbim! Öyle ise bana insanların diriltilecekleri güne kadarmühlet ver dedi |
قَالَ رَبِّ فَأَنظِرْنِي إِلَى يَوْمِ يُبْعَثُونَ |
Qāla Fa'innaka Mina Al-Munžarīna | 038080,81.Allah şöyle dedi: Sen o bilinen vakte (kıyamet gününe) kadar mühletverilenlerdensin. |
قَالَ فَإِنَّكَ مِنَ الْمُنظَرِينَ |
'Ilá Yawmi Al-Waqti Al-Ma`lūmi | 038081. |
إِلَى يَوْمِ الْوَقْتِ الْمَعْلُومِ |
Qāla Fabi`izzatika La'ughwiyannahum 'Ajma`īna | 038082,83.İblis, Senin şerefine andolsun ki, içlerinden ihlâslı kullarınhariç, elbette onların hepsini azdıracağım dedi. |
قَالَ فَبِعِزَّتِكَ لَأُغْوِيَنَّهُمْ أَجْمَعِينَ |
'Illā `Ibādaka Minhumu Al-Mukhlaşīna | 038083. |
إِلاَّ عِبَادَكَ مِنْهُمُ الْمُخْلَصِينَ |
Qāla Fālĥaqqu Wa Al-Ĥaqqa 'Aqūlu | 038084.Allah şöyle dedi: İşte bu gerçektir. Ben de gerçeği söylüyorum: |
قَالَ فَالْحَقُّ وَالْحَقَّ أَقُولُ |
La'amla'anna Jahannama Minka Wa Mimman Tabi`aka Minhum 'Ajma`īna | 038085.Andolsun, cehennemi seninle ve onlardan sana uyanların hepsiyledolduracağım. |
لَأَمْلَأَنَّ جَهَنَّمَ مِنْكَ وَمِمَّنْ تَبِعَكَ مِنْهُمْ أَجْمَعِينَ |
Qul Mā 'As'alukum `Alayhi Min 'Ajrin Wa Mā 'Anā Mina Al-Mutakallifīna | 038086.(Ey Muhammed!) De ki: Bundan (tebliğ görevinden) dolayı sizden hiçbirücret istemiyorum. Ben kendiliğinden yükümlülük altına girenlerdendeğilim. |
قُلْ مَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ وَمَا أَنَا مِنَ الْمُتَكَلِّفِينَ |
'In Huwa 'Illā Dhikrun Lil`ālamīna | 038087.Bu Kuran âlemler için ancak bir öğüttür. |
إِنْ هُوَ إِلاَّ ذِكْرٌ لِلْعَالَمِينَ |
Wa Lata`lamunna Naba'ahu Ba`da Ĥīnin | 038088.Onun haberlerinin doğruluğunu bir süre sonra mutlaka öğreneceksiniz. |
وَلَتَعْلَمُنَّ نَبَأَهُ بَعْدَ حِينٍ |
Toggle thick letters. Most people make the mistake of thickening thin letters in the words that have other (highlighted) thick letter | Toggle to highlight thick letters خصضغطقظ رَ |