Roman Script | Reciting key words | Previous Sūrah | Quraan Index | Home |
25) Sūrat Al-Furqān |
Printed format | 25) سُورَة الْفُرْقَان |
Toggle thick letters. Most people make the mistake of thickening thin letters in the words that have other (highlighted) thick letter | Toggle to highlight thick letters خصضغطقظ رَ | |
Tabāraka Al-Ladhī Nazzala Al-Furqāna `Alá `Abdihi Liyakūna Lil`ālamīna Nadhīrāan | 025001.Âlemlere bir uyarıcı olsun diye kuluna Furkânı indiren Allahın şanıyücedir. |
تَبَارَكَ الَّذِي نَزَّلَ الْفُرْقَانَ عَلَى عَبْدِهِ لِيَكُونَ لِلْعَالَمِينَ نَذِيراً |
Al-Ladhī Lahu Mulku As-Samāwāti Wa Al-'Arđi Wa Lam Yattakhidh Waladāan Wa Lam Yakun Lahu Sharīkun Fī Al-Mulki Wa Khalaqa Kulla Shay'in Faqaddarahu Taqdīrāan | 025002.O, göklerin ve yeryüzünün mülkü (hükümranlığı) kendisine ait olandır.Çocuk edinmemiştir. Mülkünde hiçbir ortağı da yoktur. O her şeyi yaratmışve yarattığı O şeyleri bir ölçüye göre takdir etmiştir. |
الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَلَمْ يَتَّخِذْ وَلَدا ً وَلَمْ يَكُنْ لَهُ شَرِيكٌ فِي الْمُلْكِ وَخَلَقَ كُلَّ شَيْءٍ فَقَدَّرَهُ تَقْدِيراً |
Wa Attakhadhū Min Dūnihi~ 'Ālihatan Lā Yakhluqūna Shay'āan Wa Hum Yukhlaqūna Wa Lā Yamlikūna Li'nfusihim Đarrāan Wa Lā Naf`āan Wa Lā Yamlikūna Mawtāan Wa Lā Ĥayāatan Wa Lā Nushūrāan | 025003.(İnkar edenler), Allahı bırakıp hiçbir şey yaratmayan ve zaten kendileriyaratılmış olan, üstelik kendilerine fayda ve zararları dokunmayan, öldürmeye,yaşatmaya ve ölüleri diriltip kabirden çıkarmaya güçleri yetmeyen ilahlaredindiler. |
وَاتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِ آلِهَة ً لاَ يَخْلُقُونَ شَيْئا ً وَهُمْ يُخْلَقُونَ وَلاَ يَمْلِكُونَ لِأنفُسِهِمْ ضَرّا ً وَلاَ نَفْعا ً وَلاَ يَمْلِكُونَ مَوْتا ً وَلاَ حَيَاة ً وَلاَ نُشُوراً |
Wa Qāla Al-Ladhīna Kafarū 'In Hādhā 'Illā 'Ifkun Aftarāhu Wa 'A`ānahu `Alayhi Qawmun 'Ākharūna ۖ Faqad Jā'ū Žulmāan Wa Zūrāan | 025004.İnkar edenler, Bu Kuran, Muhammedin uydurduğu bir yalandan başka birşey değildir. Başka bir topluluk da bu konuda ona yardım etmiştirdediler. Böylece onlar haksız ve asılsız bir söz uydurdular. |
وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا إِنْ هَذَا إِلاَّ إِفْكٌ افْتَرَاهُ وَأَعَانَهُ عَلَيْهِ قَوْمٌ آخَرُونَ ۖ فَقَدْ جَاءُوا ظُلْما ً وَزُوراً |
Wa Qālū 'Asāţīru Al-'Awwalīna Aktatabahā Fahiya Tumlá `Alayhi Bukratan Wa 'Aşīlāan | 025005.(Bu Kuran, başkalarından) yazıp aldığı öncekilere ait efsanelerdir.Bunlar ona sabah akşam okunmaktadır dediler. |
وَقَالُوا أَسَاطِيرُ الأَوَّلِينَ اكْتَتَبَهَا فَهِيَ تُمْلَى عَلَيْهِ بُكْرَة ً وَأَصِيلاً |
Qul 'Anzalahu Al-Ladhī Ya`lamu As-Sirra Fī As-Samāwāti Wa Al-'Arđi ۚ 'Innahu Kāna Ghafūrāan Raĥīmāan | 025006.(Ey Muhammed!), De ki: O kitabı göklerin ve yerin sırrını bilenindirmiştir. Şüphesiz O, bağışlayandır, çok merhamet edendir. |
قُلْ أَنزَلَهُ الَّذِي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ ۚ إِنَّهُ كَانَ غَفُورا ً رَحِيماً |
Wa Qālū Māli Hādhā Ar-Rasūli Ya'kulu Aţ-Ţa`āma Wa Yamshī Fī Al-'Aswāqi ۙ Lawlā 'Unzila 'Ilayhi Malakun Fayakūna Ma`ahu Nadhīrāan | 025007.Dediler ki: Bu ne biçim peygamber ki yemek yer, çarşıda, pazardadolaşır. Ona bir melek indirilseydi de bu onunla beraber bir uyarıcıolsaydı ya! |
وَقَالُوا مَالِ هَذَا الرَّسُولِ يَأْكُلُ الطَّعَامَ وَيَمْشِي فِي الأَسْوَاقِ ۙ لَوْلاَ أُنزِلَ إِلَيْهِ مَلَكٌ فَيَكُونَ مَعَهُ نَذِيراً |
'Aw Yulqá 'Ilayhi Kanzun 'Aw Takūnu Lahu Jannatun Ya'kulu Minhā ۚ Wa Qāla Až-Žālimūna 'In Tattabi`ūna 'Illā Rajulāan Masĥūrāan | 025008.Yahut kendisine bir hazine verilseydi veya ürününden yiyeceği birbahçesi olsaydı ya! Zalimler (inananlara): Siz ancak büyülenmiş biradama uyuyorsunuz dediler. |
أَوْ يُلْقَى إِلَيْهِ كَنزٌ أَوْ تَكُونُ لَهُ جَنَّةٌ يَأْكُلُ مِنْهَا ۚ وَقَالَ الظَّالِمُونَ إِنْ تَتَّبِعُونَ إِلاَّ رَجُلا ً مَسْحُوراً |
Anžur Kayfa Đarabū Laka Al-'Amthāla Fađallū Falā Yastaţī`ūna Sabīlāan | 025009.(Ey Muhammed!) Senin hakkında bak nasıl da temsiller getirdiler de(haktan) saptılar. Artık onlar doğru yolu bulamazlar. |
انظُرْ كَيْفَ ضَرَبُوا لَكَ الأَمْثَالَ فَضَلُّوا فَلاَ يَسْتَطِيعُونَ سَبِيلاً |
Tabāraka Al-Ladhī 'In Shā'a Ja`ala Laka Khayrāan Min Dhālika Jannātin Tajrī Min Taĥtihā Al-'Anhāru Wa Yaj`al Laka Quşūrāan | 025010.Dilerse sana bundan daha güzelini, içinden ırmaklar akan cennetleriverebilecek olan, sana saraylar kurabilecek olan Allahın şanı yücedir. |
تَبَارَكَ الَّذِي إِنْ شَاءَ جَعَلَ لَكَ خَيْرا ً مِنْ ذَلِكَ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الأَنْهَارُ وَيَجْعَلْ لَكَ قُصُوراً |
Bal Kadhdhabū Bis-Sā`ati ۖ Wa 'A`tadnā Liman Kadhdhaba Bis-Sā`ati Sa`īrāan | 025011.Hayır, onlar Kıyameti de yalanladılar. Biz ise o Kıyametiyalanlayanlara çılgın bir cehennem ateşi hazırlamışızdır. |
بَلْ كَذَّبُوا بِالسَّاعَةِ ۖ وَأَعْتَدْنَا لِمَنْ كَذَّبَ بِالسَّاعَةِ سَعِيراً |
'Idhā Ra'at/hum Min Makānin Ba`īdin Sami`ū Lahā Taghayyužāan Wa Zafīrāan | 025012.Bu ateş onları uzak bir mesafeden görünce onun müthiş kaynamasını ve uğultusunuişitirler. |
إِذَا رَأَتْهُم مِنْ مَكَان ٍ بَعِيدٍ سَمِعُوا لَهَا تَغَيُّظا ً وَزَفِيراً |
Wa 'Idhā 'Ulqū Minhā Makānāan Đayyiqāan Muqarranīna Da`aw Hunālika Thubūrāan | 025013.Elleri boyunlarına bağlanmış, çatılmış olarak cehennemin daracık biryerine atıldıkları zaman orada, yok olup gitmeyi isterler |
وَإِذَا أُلْقُوا مِنْهَا مَكَانا ً ضَيِّقا ً مُقَرَّنِينَ دَعَوْا هُنَالِكَ ثُبُوراً |
Lā Tad`ū Al-Yawma Thubūrāan Wāĥidāan Wa Ad`ū Thubūrāan Kathīrāan | 025014.(Kendilerine) Bugün bir kere yok olmayı istemeyin, bir çok kere yokolmayı isteyin! (denir.) |
لاَ تَدْعُوا الْيَوْمَ ثُبُورا ً وَاحِدا ً وَادْعُوا ثُبُورا ً كَثِيراً |
Qul 'Adhalika Khayrun 'Am Jannatu Al-Khuldi Allatī Wu`ida Al-Muttaqūna ۚ Kānat Lahum Jazā'an Wa Maşīrāan | 025015.De ki: Bu mu daha hayırlıdır, yoksa Allaha karşı gelmektensakınanlara vadedilen ebedilik cenneti mi? Orası onlar için bir mükafaatve varılacak bir yerdir. |
قُلْ أَذَلِكَ خَيْرٌ أَمْ جَنَّةُ الْخُلْدِ الَّتِي وُعِدَ الْمُتَّقُونَ ۚ كَانَتْ لَهُمْ جَزَاء ً وَمَصِيراً |
Lahum Fīhā Mā Yashā'ūna Khālidīna ۚ Kāna `Alá Rabbika Wa`dāan Mas'ūlāan | 025016.Ebedi olarak kalacakları orada onlar için diledikleri her şey vardır.Bu Rabbinin uhdesine aldığı, (yerine getirilmesi) istenen bir vadidir. |
لَهُمْ فِيهَا مَا يَشَاءُونَ خَالِدِينَ ۚ كَانَ عَلَى رَبِّكَ وَعْدا ً مَسْئُولاً |
Wa Yawma Yaĥshuruhum Wa Mā Ya`budūna Min Dūni Allāhi Fayaqūlu 'A'antum 'Ađlaltum `Ibādī Hā'uulā' 'Am Hum Đallū As-Sabīla | 025017.Rabbinin, onları ve Allahı bırakıp da taptıkları şeyleri bir arayagetireceği ve (taptıklarına), Siz mi saptırdınız benim şu kullarımı,yoksa onlar kendileri mi yoldan saptılar diyeceği günü hatırla. |
وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ فَيَقُولُ أَأَنْتُمْ أَضْلَلْتُمْ عِبَادِي هَاؤُلاَء أَمْ هُمْ ضَلُّوا السَّبِيلَ |
Qālū Subĥānaka Mā Kāna Yanbaghī Lanā 'An Nattakhidha Min Dūnika Min 'Awliyā'a Wa Lakin Matta`tahum Wa 'Ābā'ahum Ĥattá Nasū Adh-Dhikra Wa Kānū Qawmāan Būrāan | 025018.Onlar, Seni eksikliklerden uzak tutarız. Seni bırakıp da başka dostlaredinmek bize yaraşmaz. Fakat sen onlara ve atalarına o kadar bol nimetverdin ki, sonunda seni anmayı unuttular ve helâke giden bir toplumoldular derler. |
قَالُوا سُبْحَانَكَ مَا كَانَ يَنْبَغِي لَنَا أَنْ نَتَّخِذَ مِنْ دُونِكَ مِنْ أَوْلِيَاءَ وَلَكِنْ مَتَّعْتَهُمْ وَآبَاءَهُمْ حَتَّى نَسُوا الذِّكْرَ وَكَانُوا قَوْما ً بُوراً |
Faqad Kadhdhabūkum Bimā Taqūlūna Famā Tastaţī`ūna Şarfāan Wa Lā Naşrāan ۚ Wa Man Yažlim Minkum Nudhiqhu `Adhābāan Kabīrāan | 025019.(İlah edindikleriniz) söyledikleriniz konusunda sizi yalancıçıkardılar. Artık kendinizden azabı savmaya gücünüz yetmeyecek vekendinize yardım da edemeyeceksiniz. Sizden kim de zulüm ve haksızlıkederse ona büyük bir azap tattırırız. |
فَقَدْ كَذَّبُوكُمْ بِمَا تَقُولُونَ فَمَا تَسْتَطِيعُونَ صَرْفا ً وَلاَ نَصْرا ً ۚ وَمَنْ يَظْلِمْ مِنْكُمْ نُذِقْهُ عَذَابا ً كَبِيراً |
Wa Mā 'Arsalnā Qablaka Mina Al-Mursalīna 'Illā 'Innahum Laya'kulūna Aţ-Ţa`āma Wa Yamshūna Fī Al-'Aswāqi ۗ Wa Ja`alnā Ba`đakum Liba`đin Fitnatan 'Ataşbirūna ۗ Wa Kāna Rabbuka Başīrāan | 025020.Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberler de şüphesiz yemek yerler,çarşıda pazarda gezerlerdi. (Ey insanlar!) Sizi birbiriniz için imtihanaracı kıldık. (Bakalım) sabredecek misiniz? Rabbin hakkıyla görendir. |
وَما أَرْسَلْنَا قَبْلَكَ مِنَ الْمُرْسَلِينَ إِلاَّ إِنَّهُمْ لَيَأْكُلُونَ الطَّعَامَ وَيَمْشُونَ فِي الأَسْوَاقِ ۗ وَجَعَلْنَا بَعْضَكُمْ لِبَعْضٍ فِتْنَةً أَتَصْبِرُونَ ۗ وَكَانَ رَبُّكَ بَصِيراً |
Wa Qāla Al-Ladhīna Lā Yarjūna Liqā'anā Lawlā 'Unzila `Alaynā Al-Malā'ikatu 'Aw Nará Rabbanā ۗ Laqadi Astakbarū Fī 'Anfusihim Wa `Ataw `Utūwāan Kabīrāan | 025021.Bize kavuşacaklarını ummayanlar, Bize melekler indirilseydi, yahut Rabbimizigörseydik ya! dediler. Andolsun, onlar kendi benliklerinde büyüklük tasladılarve büyük bir taşkınlık gösterdiler. |
وَقَالَ الَّذِينَ لاَ يَرْجُونَ لِقَاءَنَا لَوْلاَ أُنزِلَ عَلَيْنَا الْمَلاَئِكَةُ أَوْ نَرَى رَبَّنَا ۗ لَقَدِ اسْتَكْبَرُوا فِي أَنفُسِهِمْ وَعَتَوْا عُتُوّا ً كَبِيراً |
Yawma Yarawna Al-Malā'ikata Lā Bushrá Yawma'idhin Lilmujrimīna Wa Yaqūlūna Ĥijrāan Maĥjūrāan | 025022.Fakat melekleri görecekleri gün, işte o gün suçlulara hiçbir müjdeyoktur. Eyvah! Biz Allahın rahmetinden tamamen uzaklaştırılmışız1diyecekler. |
يَوْمَ يَرَوْنَ الْمَلاَئِكَةَ لاَ بُشْرَى يَوْمَئِذٍ لِلْمُجْرِمِينَ وَيَقُولُونَ حِجْرا ً مَحْجُوراً |
Wa Qadimnā 'Ilá Mā `Amilū Min `Amalin Faja`alnāhu Habā'an Manthūrāan | 025023.Onların yaptıkları bütün amellerine yöneldik ve onları dağılmışzerreciklere çevirdik. |
وَقَدِمْنَا إِلَى مَا عَمِلُوا مِنْ عَمَلٍ فَجَعَلْنَاهُ هَبَاء ً مَنْثُوراً |
'Aşĥābu Al-Jannati Yawma'idhin Khayrun Mustaqarrāan Wa 'Aĥsanu Maqīlāan | 025024.O gün cennetliklerin kalacakları yer daha hayırlı, dinlenecekleri yerdaha güzeldir. |
أَصْحَابُ الْجَنَّةِ يَوْمَئِذٍ خَيْرٌ مُسْتَقَرّا ً وَأَحْسَنُ مَقِيلاً |
Wa Yawma Tashaqqaqu As-Samā'u Bil-Ghamāmi Wa Nuzzila Al-Malā'ikatu Tanzīlāan | 025025.O gün gök bulutlarla yarılıp parçalanacak ve melekler bölük bölükindirilecektir. |
وَيَوْمَ تَشَقَّقُ السَّمَاءُ بِالْغَمَامِ وَنُزِّلَ الْمَلاَئِكَةُ تَنزِيلاً |
Al-Mulku Yawma'idhin Al-Ĥaqqu Lilrraĥmani ۚ Wa Kāna Yawmāan `Alá Al-Kāfirīna `Asīrāan | 025026.O gün gerçek hükümranlık Rahmânındır ve kafirlere zorlu bir günolacaktır. |
الْمُلْكُ يَوْمَئِذٍ الْحَقُّ لِلرَّحْمَنِ ۚ وَكَانَ يَوْماً عَلَى الْكَافِرِينَ عَسِيراً |
Wa Yawma Ya`ađđu Až-Žālimu `Alá Yadayhi Yaqūlu Yā Laytanī Attakhadhtu Ma`a Ar-Rasūli Sabīlāan | 025027.O gün zalim kimse, (çaresizlik içinde) ellerini ısırıp şöylediyecektir: Ne olurdu ben de peygamberle beraber aynı yolu tutsaydım! |
وَيَوْمَ يَعَضُّ الظَّالِمُ عَلَى يَدَيْهِ يَقُولُ يَالَيْتَنِي اتَّخَذْتُ مَعَ الرَّسُولِ سَبِيلاً |
Yā Waylatī Laytanī Lam 'Attakhidh Fulānāan Khalīlāan | 025028.Yazıklar olsun bana, keşke falanı dost edinmeseydim! |
يَاوَيْلَتِي لَيْتَنِي لَمْ أَتَّخِذْ فُلاَناً خَلِيلاً |
Laqad 'Ađallanī `Ani Adh-Dhikri Ba`da 'Idh Jā'anī ۗ Wa Kāna Ash-Shayţānu Lil'insāni Khadhūlāan | 025029.Andolsun, Kuran bana geldikten sonra beni ondan o saptırdı. Zatenşeytan insanı yardımcısız bırakıverir. |
لَقَدْ أَضَلَّنِي عَنِ الذِّكْرِ بَعْدَ إِذْ جَاءَنِي ۗ وَكَانَ الشَّيْطَانُ لِلإِنسَانِ خَذُولاً |
Wa Qāla Ar-Rasūlu Yā Rabbi 'Inna Qawmī Attakhadhū Hādhā Al-Qur'āna Mahjūrāan | 025030.Peygamber, Ey Rabbim! Kavmim şu Kuranı terkedilmiş bir şey halinegetirdi dedi. |
وَقَالَ الرَّسُولُ يَارَبِّ إِنَّ قَوْمِي اتَّخَذُوا هَذَا الْقُرْآنَ مَهْجُوراً |
Wa Kadhalika Ja`alnā Likulli Nabīyin `Adūwāan Mina Al-Mujrimīna ۗ Wa Kafá Birabbika Hādīāan Wa Naşīrāan | 025031.Biz, işte böyle, her peygamber için suçlulardan bir düşman yarattık.Yol gösterici ve yardım edici olarak Rabbin yeter. |
وَكَذَلِكَ جَعَلْنَا لِكُلِّ نَبِيٍّ عَدُوّا ً مِنَ الْمُجْرِمِينَ ۗ وَكَفَى بِرَبِّكَ هَادِيا ً وَنَصِيراً |
Wa Qāla Al-Ladhīna Kafarū Lawlā Nuzzila `Alayhi Al-Qur'ānu Jumlatan Wāĥidatan ۚ Kadhālika Linuthabbita Bihi Fu'uādaka ۖ Wa Rattalnāhu Tartīlāan | 025032.İnkar edenler, Kuran ona bir defada toptan indirilseydi ya! dediler.Biz Kuranla senin kalbini pekiştirmek için onu böyle kısım kısımindirdik ve onu ağır ağır okuduk.2 |
وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لَوْلاَ نُزِّلَ عَلَيْهِ الْقُرْآنُ جُمْلَة ً وَاحِدَة ً ۚ كَذَلِكَ لِنُثَبِّتَ بِهِ فُؤَادَكَ ۖ وَرَتَّلْنَاهُ تَرْتِيلاً |
Wa Lā Ya'tūnaka Bimathalin 'Illā Ji'nāka Bil-Ĥaqqi Wa 'Aĥsana Tafsīrāan | 025033.Onlar sana hiçbir misal getirmezler ki (buna karşılık) sana gerçeği ve en güzelaçıklamayı getirmiş olmayalım. |
وَلاَ يَأْتُونَكَ بِمَثَلٍ إِلاَّ جِئْنَاكَ بِالْحَقِّ وَأَحْسَنَ تَفْسِيراً |
Al-Ladhīna Yuĥsharūna `Alá Wujūhihim 'Ilá Jahannama 'Ūlā'ika Sharrun Makānāan Wa 'Ađallu Sabīlāan | 025034.Yüzüstü cehenneme sürüklenecek olanlar var ya; işte onlar konumlarıitibariyle daha kötü, tuttukları yol itibariyle daha sapıktırlar. |
الَّذِينَ يُحْشَرُونَ عَلَى وُجُوهِهِمْ إِلَى جَهَنَّمَ أُوْلَائِكَ شَرٌّ مَكَانا ً وَأَضَلُّ سَبِيلاً |
Wa Laqad 'Ātaynā Mūsá Al-Kitāba Wa Ja`alnā Ma`ahu~ 'Akhāhu Hārūna Wazīrāan | 025035.Andolsun, Biz, Mûsâya Kitabı (Tevratı) verdik ve kardeşi Hârûnu daona yardımcı kıldık. |
وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ وَجَعَلْنَا مَعَهُ~ُ أَخَاهُ هَارُونَ وَزِيراً |
Faqulnā Adh/habā 'Ilá Al-Qawmi Al-Ladhīna Kadhdhabū Bi'āyātinā Fadammarnāhum Tadmīrāan | 025036.Onlara, Âyetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin dedik. Nihayet okavmi yerle bir ettik. |
فَقُلْنَا اذْهَبَا إِلَى الْقَوْمِ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا فَدَمَّرْنَاهُمْ تَدْمِيراً |
Wa Qawma Nūĥin Lammā Kadhdhabū Ar-Rusula 'Aghraqnāhum Wa Ja`alnāhum Lilnnāsi 'Āyatan ۖ Wa 'A`tadnā Lilžžālimīna `Adhābāan 'Alīmāan | 025037.Nûh kavmini de, Peygamberleri yalanladıkları vakit suda boğduk. Onlarıinsanlara bir ibret yaptık ve zalimlere elem dolu bir azap hazırladık. |
وَقَوْمَ نُوحٍ لَمَّا كَذَّبُوا الرُّسُلَ أَغْرَقْنَاهُمْ وَجَعَلْنَاهُمْ لِلنَّاسِ آيَة ً ۖ وَأَعْتَدْنَا لِلظَّالِمِينَ عَذَاباً أَلِيماً |
Wa `Ādāan Wa Thamūda Wa 'Aşĥāba Ar-Rassi Wa Qurūnāan Bayna Dhālika Kathīrāan | 025038.Âd ve Semûd kavimlerini, Ress halkınıve bunların arasında pek çoknesilleri de helak ettik. |
وَعَادا ً وَثَمُودَ وَأَصْحَابَ الرَّسِّ وَقُرُونا ً بَيْنَ ذَلِكَ كَثِيراً |
Wa Kullāan Đarabnā Lahu Al-'Amthāla ۖ Wa Kullāan Tabbarnā Tatbīrāan | 025039.Bunların herbirine misaller getirdik, (öğüt almadıkları için) hepsinikırıp geçirdik. |
وَكُلاّ ً ضَرَبْنَا لَهُ الأَمْثَالَ ۖ وَكُلاّ ً تَبَّرْنَا تَتْبِيراً |
Wa Laqad 'Ataw `Alá Al-Qaryati Allatī 'Umţirat Maţara As-Saw'i ۚ 'Afalam Yakūnū Yarawnahā ۚ Bal Kānū Lā Yarjūna Nushūrāan | 025040.Andolsun, senin kavmin, bela yağmuruna tutularak yok edilen kenteuğramışlardır. Yoksa onu görmüyorlar mıydı (ki ibret almadılar)? Hayır!(Görüyorlardı fakat) tekrar dirilmeyi ummuyorlardı. |
وَلَقَدْ أَتَوْا عَلَى الْقَرْيَةِ الَّتِي أُمْطِرَتْ مَطَرَ السَّوْءِ ۚ أَفَلَمْ يَكُونُوا يَرَوْنَهَا ۚ بَلْ كَانُوا لاَ يَرْجُونَ نُشُوراً |
Wa 'Idhā R'awka 'In Yattakhidhūnaka 'Illā Huzūan 'Ahadhā Al-Ladhī Ba`atha Allāhu Rasūlāan | 025041,42.Onlar seni görünce ancak eğlenceye alırlar. Allahın peygamberolarak gönderdiği adam bu mu? Biz, ilahlarımıza sımsıkı sarılmasaydıkneredeyse bizi ilahlarımızdan uzaklaştıracaktı (derler.) Onlar yakındaazabı gördükleri zaman yolca kimin daha sapık olduğunu görecekler. |
وَإِذَا رأَوْكَ إِنْ يَتَّخِذُونَكَ إِلاَّ هُزُواً أَهَذَا الَّذِي بَعَثَ اللَّهُ رَسُولاً |
'In Kāda Layuđillunā `An 'Ālihatinā Lawlā 'An Şabarnā `Alayhā ۚ Wa Sawfa Ya`lamūna Ĥīna Yarawna Al-`Adhāba Man 'Ađallu Sabīlāan | 025042. |
إِنْ كَادَ لَيُضِلُّنَا عَنْ آلِهَتِنَا لَوْلاَ أَنْ صَبَرْنَا عَلَيْهَا ۚ وَسَوْفَ يَعْلَمُونَ حِينَ يَرَوْنَ الْعَذَابَ مَنْ أَضَلُّ سَبِيلاً |
'Ara'ayta Mani Attakhadha 'Ilahahu Hawāhu 'Afa'anta Takūnu `Alayhi Wa Kīlāan | 025043.Kendi nefsinin arzusunu kendisine ilah edineni gördün mü? Ona sen mivekil olacaksın? |
أَرَأَيْتَ مَنِ اتَّخَذَ إِلَهَهُ هَوَاهُ أَفَأَنْتَ تَكُونُ عَلَيْهِ وَكِيلاً |
'Am Taĥsabu 'Anna 'Aktharahum Yasma`ūna 'Aw Ya`qilūna ۚ 'In Hum 'Illā Kāl'an`ām ۖ Bal Hum 'Ađallu Sabīlāan | 025044.Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarınıkullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardandaha da şaşkındırlar. |
أَمْ تَحْسَبُ أَنَّ أَكْثَرَهُمْ يَسْمَعُونَ أَوْ يَعْقِلُونَ ۚ إِنْ هُمْ إِلاَّ كَالأَنعَام ۖ بَلْ هُمْ أَضَلُّ سَبِيلاً |
'Alam Tará 'Ilá Rabbika Kayfa Madda Až-Žilla Wa Law Shā'a Laja`alahu Sākināan Thumma Ja`alnā Ash-Shamsa `Alayhi Dalīlāan | 025045.Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmez misin? İsteseydi onu sabitkılardı. Sonra biz güneşi gölgeye delil kıldık. |
أَلَمْ تَرَى إِلَى رَبِّكَ كَيْفَ مَدَّ الظِّلَّ وَلَوْ شَاءَ لَجَعَلَهُ سَاكِنا ً ثُمَّ جَعَلْنَا الشَّمْسَ عَلَيْهِ دَلِيلاً |
Thumma Qabađnāhu 'Ilaynā Qabđāan Yasīrāan | 025046.Sonra onu kendimize yavaş yavaş çektik. |
ثُمَّ قَبَضْنَاهُ إِلَيْنَا قَبْضا ً يَسِيراً |
Wa Huwa Al-Ladhī Ja`ala Lakumu Al-Layla Libāsāan Wa An-Nawma Subātāan Wa Ja`ala An-Nahāra Nushūrāan | 025047.O, geceyi size bir örtü, uykuyu istirahat zamanı ve gündüzü de hareketve çalışma vakti yapandır. |
وَهُوَ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ اللَّيْلَ لِبَاسا ً وَالنَّوْمَ سُبَاتا ً وَجَعَلَ النَّهَارَ نُشُوراً |
Wa Huwa Al-Ladhī 'Arsala Ar-Riyāĥa Bushrāan Bayna Yaday Raĥmatihi ۚ Wa 'Anzalnā Mina As-Samā'i Mā'an Ţahūrāan | 025048,49.O, rahmetinin önünde rüzgarları müjdeci olarak gönderendir. Ölütoprağı canlandıralım, yarattıklarımızdan bir çok hayvanları ve insanlarısulayalım diye gökten tertemiz bir su indirdik. |
وَهُوَ الَّذِي أَرْسَلَ الرِّيَاحَ بُشْرا ً بَيْنَ يَدَيْ رَحْمَتِهِ ۚ وَأَنزَلْنَا مِنَ السَّمَاءِ مَاء ً طَهُوراً |
Linuĥyiya Bihi Baldatan Maytāan Wa Nusqiyahu Mimmā Khalaqnā 'An`āmāan Wa 'Anāsīya Kathīrāan | 025049. |
لِنُحْيِيَ بِهِ بَلْدَة ً مَيْتا ً وَنُسْقِيَهُ مِمَّا خَلَقْنَا أَنْعَاما ً وَأَنَاسِيَّ كَثِيراً |
Wa Laqad Şarrafnāhu Baynahum Liyadhdhakkarū Fa'abá 'Aktharu An-Nāsi 'Illā Kufūrāan | 025050.Andolsun, biz bunu insanlar arasında, düşünüp ibret alsınlar diyetekrar tekrar açıkladık. Fakat insanların çoğu nankörlükte direttiler. |
وَلَقَدْ صَرَّفْنَاهُ بَيْنَهُمْ لِيَذَّكَّرُوا فَأَبَى أَكْثَرُ النَّاسِ إِلاَّ كُفُوراً |
Wa Law Shi'nā Laba`athnā Fī Kulli Qaryatin Nadhīrāan | 025051.Dileseydik her memlekete bir uyarıcı gönderirdik. |
وَلَوْ شِئْنَا لَبَعَثْنَا فِي كُلِّ قَرْيَةٍ نَذِيراً |
Falā Tuţi`i Al-Kāfirīna Wa Jāhid/hum Bihi Jihādāan Kabīrāan | 025052.Öyle ise kafirlere itaat etme, onlara karşı bu Kuranla büyük birmücadele ver. |
فَلاَ تُطِعِ الْكَافِرِينَ وَجَاهِدْهُمْ بِهِ جِهَادا ً كَبِيراً |
Wa Huwa Al-Ladhī Maraja Al-Baĥrayni Hādhā `Adhbun Furātun Wa Hadhā Milĥun 'Ujājun Wa Ja`ala Baynahumā Barzakhāan Wa Ĥijrāan Maĥjūrāan | 025053.O, birinin suyu lezzetli ve tatlı, diğerininki tuzlu ve acı olan ikidenizi salıverip aralarına da görünmez bir perde ve karışmalarını önleyicibir engel koyandır. |
وَهُوَ الَّذِي مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ هَذَا عَذْبٌ فُرَاتٌ وَهَذَا مِلْحٌ أُجَاجٌ وَجَعَلَ بَيْنَهُمَا بَرْزَخا ً وَحِجْرا ً مَحْجُوراً |
Wa Huwa Al-Ladhī Khalaqa Mina Al-Mā'i Basharāan Faja`alahu Nasabāan Wa Şihrāan ۗ Wa Kāna Rabbuka Qadīrāan | 025054.O, sudan bir insan yaratıp ondan soy sop ve hısımlık meydanagetirendir. Rabbin her şeye hakkıyla gücü yetendir. |
وَهُوَ الَّذِي خَلَقَ مِنَ الْمَاءِ بَشَرا ً فَجَعَلَهُ نَسَبا ً وَصِهْرا ً ۗ وَكَانَ رَبُّكَ قَدِيراً |
Wa Ya`budūna Min Dūni Allāhi Mā Lā Yanfa`uhum Wa Lā Yađurruhum ۗ Wa Kāna Al-Kāfiru `Alá Rabbihi Žahīrāan | 025055.Onlar, Allahı bırakıp, kendilerine ne faydası ne de zararı dokunanşeylere kulluk ederler. Kâfir, Rabbine karşı (şeytana) arka çıkandır. |
وَيَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ مَا لاَ يَنفَعُهُمْ وَلاَ يَضُرُّهُمْ ۗ وَكَانَ الْكَافِرُ عَلَى رَبِّهِ ظَهِيراً |
Wa Mā 'Arsalnāka 'Illā Mubashshirāan Wa Nadhīrāan | 025056.Biz seni ancak bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. |
وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلاَّ مُبَشِّرا ً وَنَذِيراً |
Qul Mā 'As'alukum `Alayhi Min 'Ajrin 'Illā Man Shā'a 'An Yattakhidha 'Ilá Rabbihi Sabīlāan | 025057.De ki: Ben buna karşılık sizden dileyen kimsenin, Rabbine giden yolututmasından başka herhangi bir ücret istemiyorum. |
قُلْ مَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ إِلاَّ مَنْ شَاءَ أَنْ يَتَّخِذَ إِلَى رَبِّهِ سَبِيلاً |
Wa Tawakkal `Alá Al-Ĥayyi Al-Ladhī Lā Yamūtu Wa Sabbiĥ Biĥamdihi ۚ Wa Kafá Bihi Bidhunūbi `Ibādihi Khabīrāan | 025058.Sen, o ölümsüz ve daima diri olana (Allaha) tevekkül et. Onu hertürlü övgüyle yücelterek tesbih et. Kullarının günahlarından hakkıylahaberdar olarak O yeter! |
وَتَوَكَّلْ عَلَى الْحَيِّ الَّذِي لاَ يَمُوتُ وَسَبِّحْ بِحَمْدِهِ ۚ وَكَفَى بِهِ بِذُنُوبِ عِبَادِهِ خَبِيراً |
Al-Ladhī Khalaqa As-Samāwāti Wa Al-'Arđa Wa Mā Baynahumā Fī Sittati 'Ayyāmin Thumma Astawá `Alá Al-`Arshi ۚ Ar-Raĥmānu Fās'al Bihi Khabīrāan | 025059.Gökleri ve yeryüzünü ve ikisi arasındakileri altı gün içinde (altıevrede) yaratan sonra da Arşakurulan Rahmândır. Sen bunu haberdarolana sor! |
الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوَى عَلَى الْعَرْشِ ۚ الرَّحْمَنُ فَاسْأَلْ بِهِ خَبِيراً |
Wa 'Idhā Qīla Lahum Asjudū Lilrraĥmani Qālū Wa Mā Ar-Raĥmānu 'Anasjudu Limā Ta'murunā Wa Zādahum Nufūrāan | 025060.Onlara, Rahmâna secdeye kapanın denildiğinde Rahmân da nedir? Seninbize emrettiğine mi secde edeceğiz? derler ve bu onların nefretiniartırır. |
وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ اسْجُدُوا لِلرَّحْمَنِ قَالُوا وَمَا الرَّحْمَنُ أَنَسْجُدُ لِمَا تَأْمُرُنَا وَزَادَهُمْ نُفُوراً |
Tabāraka Al-Ladhī Ja`ala Fī As-Samā'i Burūjāan Wa Ja`ala Fīhā Sirājāan Wa Qamarāan Munīrāan | 025061.Göğe burçlar yerleştiren, orada bir ışık kaynağı (güneş) ve aydınlatıcıbir ay yaratanın şanı çok yücedir. |
تَبَارَكَ الَّذِي جَعَلَ فِي السَّمَاءِ بُرُوجا ً وَجَعَلَ فِيهَا سِرَاجا ً وَقَمَرا ً مُنِيراً |
Wa Huwa Al-Ladhī Ja`ala Al-Layla Wa An-Nahāra Khilfatan Liman 'Arāda 'An Yadhdhakkara 'Aw 'Arāda Shukūrāan | 025062.O, öğüt almak isteyen ve çok şükredici olmayı dileyen kimseler içingeceyi ve gündüzü birbiri ardınca getirendir. |
وَهُوَ الَّذِي جَعَلَ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ خِلْفَة ً لِمَنْ أَرَادَ أَنْ يَذَّكَّرَ أَوْ أَرَادَ شُكُوراً |
Wa `Ibādu Ar-Raĥmāni Al-Ladhīna Yamshūna `Alá Al-'Arđi Hawnāan Wa 'Idhā Khāţabahumu Al-Jāhilūna Qālū Salāmāan | 025063.Rahmânın kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir.Cahiller onlara laf attıkları zaman, selâm! der (geçer)ler. |
وَعِبَادُ الرَّحْمَنِ الَّذِينَ يَمْشُونَ عَلَى الأَرْضِ هَوْنا ً وَإِذَا خَاطَبَهُمُ الْجَاهِلُونَ قَالُوا سَلاَماً |
Wa Al-Ladhīna Yabītūna Lirabbihim Sujjadāan Wa Qiyāmāan | 025064.Onlar, Rabblerine secde ederek ve kıyamda durarak geceleyenlerdir. |
وَالَّذِينَ يَبِيتُونَ لِرَبِّهِمْ سُجَّدا ً وَقِيَاماً |
Wa Al-Ladhīna Yaqūlūna Rabbanā Aşrif `Annā `Adhāba Jahannama ۖ 'Inna `Adhābahā Kāna Gharāmāan | 025065.Onlar, şöyle diyenlerdir: Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabınıuzaklaştır, gerçekten onun azabı sürekli bir helaktir! |
وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا اصْرِفْ عَنَّا عَذَابَ جَهَنَّمَ ۖ إِنَّ عَذَابَهَا كَانَ غَرَاماً |
'Innahā Sā'at Mustaqarrāan Wa Muqāmāan | 025066.Şüphesiz, ne kötü bir durak ve ne kötü bir konaktır orası. |
إِنَّهَا سَاءَتْ مُسْتَقَرّا ً وَمُقَاماً |
Wa Al-Ladhīna 'Idhā 'Anfaqū Lam Yusrifū Wa Lam Yaqturū Wa Kāna Bayna Dhālika Qawāmāan | 025067.Onlar, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik edenlerdir. Onlarınharcamaları, bu ikisi arası dengeli bir harcamadır. |
وَالَّذِينَ إِذَا أَنفَقُوا لَمْ يُسْرِفُوا وَلَمْ يَقْتُرُوا وَكَانَ بَيْنَ ذَلِكَ قَوَاماً |
Wa Al-Ladhīna Lā Yad`ūna Ma`a Allāhi 'Ilahāan 'Ākhara Wa Lā Yaqtulūna An-Nafsa Allatī Ĥarrama Allāhu 'Illā Bil-Ĥaqqi Wa Lā Yaznūna ۚ Wa Man Yaf`al Dhālika Yalqa 'Athāmāan | 025068.Onlar, Allah ile beraber başka bir ilaha kulluk etmeyen, haksız yere, Allahınharam kıldığı cana kıymayan ve zina etmeyen kimselerdir. Kim bunları yaparsaağır azaba uğrar. |
وَالَّذِينَ لاَ يَدْعُونَ مَعَ اللَّهِ إِلَها ً آخَرَ وَلاَ يَقْتُلُونَ النَّفْسَ الَّتِي حَرَّمَ اللَّهُ إِلاَّ بِالْحَقِّ وَلاَ يَزْنُونَ ۚ وَمَنْ يَفْعَلْ ذَلِكَ يَلْقَ أَثَاماً |
Yuđā`af Lahu Al-`Adhābu Yawma Al-Qiyāmati Wa Yakhlud Fīhi Muhānāan | 025069.Kıyamet günü onun azabı kat kat artırılır ve horlanmış olarak oradaebedi kalır. |
يُضَاعَفْ لَهُ الْعَذَابُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَيَخْلُدْ فِيهِ مُهَاناً |
'Illā Man Tāba Wa 'Āmana Wa `Amila `Amalāan Şāliĥāan Fa'ūlā'ika Yubaddilu Allāhu Sayyi'ātihim Ĥasanātin ۗ Wa Kāna Allāhu Ghafūrāan Raĥīmāan | 025070.Ancak tövbe edip de inanan ve salih amel işleyenler başka. Allah işteonların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayandır, çokmerhamet edendir. |
إِلاَّ مَنْ تَابَ وَآمَنَ وَعَمِلَ عَمَلا ً صَالِحا ً فَأُوْلَائِكَ يُبَدِّلُ اللَّهُ سَيِّئَاتِهِمْ حَسَنَاتٍ ۗ وَكَانَ اللَّهُ غَفُورا ً رَحِيماً |
Wa Man Tāba Wa `Amila Şāliĥāan Fa'innahu Yatūbu 'Ilá Allāhi Matābāan | 025071.Kim de tövbe eder ve salih amel işlerse işte o, Allaha, tövbesi kabuledilmiş olarak döner. |
وَمَنْ تَابَ وَعَمِلَ صَالِحا ً فَإِنَّهُ يَتُوبُ إِلَى اللَّهِ مَتَاباً |
Wa Al-Ladhīna Lā Yash/hadūna Az-Zūra Wa 'Idhā Marrū Bil-Laghwi Marrū Kirāmāan | 025072.Onlar, yalana şahitlik etmeyen, faydasız boş bir şeyle karşılaştıklarızaman, vakar ve hoşgörü ile geçip gidenlerdir. |
وَالَّذِينَ لاَ يَشْهَدُونَ الزُّورَ وَإِذَا مَرُّوا بِاللَّغْوِ مَرُّوا كِرَاماً |
Wa Al-Ladhīna 'Idhā Dhukkirū Bi'āyāti Rabbihim Lam Yakhirrū `Alayhā Şummāan Wa `Umyānāan | 025073.Onlar, kendilerine Rabblerinin âyetleri hatırlatıldığı zaman, onlarakör ve sağır kesilmezler. |
وَالَّذِينَ إِذَا ذُكِّرُوا بِآيَاتِ رَبِّهِمْ لَمْ يَخِرُّوا عَلَيْهَا صُمّا ً وَعُمْيَاناً |
Wa Al-Ladhīna Yaqūlūna Rabbanā Hab Lanā Min 'Azwājinā Wa Dhurrīyātinā Qurrata 'A`yunin Wa Aj`alnā Lilmuttaqīna 'Imāmāan | 025074.Onlar, Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kılve bizi Allaha karşı gelmekten sakınanlara önder eyle diyenlerdir. |
وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّقِينَ إِمَاماً |
'Ūlā'ika Yujzawna Al-Ghurfata Bimā Şabarū Wa Yulaqqawna Fīhā Taĥīyatan Wa Salāmāan | 025075.İşte onlar, sabretmelerine karşılık cennetin yüksek makamlarıylamükafatlandırılacaklar ve orada esenlik dileği ve selamlakarşılanacaklardır. |
أُوْلَائِكَ يُجْزَوْنَ الْغُرْفَةَ بِمَا صَبَرُوا وَيُلَقَّوْنَ فِيهَا تَحِيَّة ً وَسَلاَماً |
Khālidīna Fīhā ۚ Ĥasunat Mustaqarrāan Wa Muqāmāan | 025076.Orada ebedi kalırlar. Orası ne güzel bir durak ve ne güzel birkonaktır! |
خَالِدِينَ فِيهَا ۚ حَسُنَتْ مُسْتَقَرّا ً وَمُقَاماً |
Qul Mā Ya`ba'u Bikum Rabbī Lawlā Du`ā'uukum ۖ Faqad Kadhdhabtum Fasawfa Yakūnu Lizāmāan | 025077.(Ey Muhammed!) De ki: Duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin!Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak. |
قُلْ مَا يَعْبَأُ بِكُمْ رَبِّي لَوْلاَ دُعَاؤُكُمْ ۖ فَقَدْ كَذَّبْتُمْ فَسَوْفَ يَكُونُ لِزَاماً |
Toggle thick letters. Most people make the mistake of thickening thin letters in the words that have other (highlighted) thick letter | Toggle to highlight thick letters خصضغطقظ رَ |