Toggle thick letters. Most people make the mistake of thickening thin letters in the words that have other (highlighted) thick letter | Toggle to highlight thick letters خصضغطقظ رَ |
Wa Al-Layli 'Idhā Yaghshá
| 092-001 Sarıp-ِrttüğü zaman geceye andolsun,
|
وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشَى |
Wa An-Nahāri 'Idhā Tajallá
| 092-002. Parıldayıp-aydınlandığı zaman gündüze,
|
وَالنَّهَارِ إِذَا تَجَلَّى |
Wa Mā Khalaqa Adh-Dhakara Wa Al-'Unthá
| 092-003. Erkeği ve dişiyi yaratana;
|
وَمَا خَلَقَ الذَّكَرَ وَالأُنْثَى |
'Inna Sa`yakum Lashattá
| 092-004. Gerçekten sizin çabalarınız (çelişkili, parça parça) darmadağınıktır.
|
إِنَّ سَعْيَكُمْ لَشَتَّى |
Fa'ammā Man 'A`ţá Wa Attaqá
| 092-005. Fakat kim verir ve korkup-sakınırsa,
|
فَأَمَّا مَنْ أَعْطَى وَاتَّقَى |
Wa Şaddaqa Bil-Ĥusná
| 092-006. Ve en güzel olanı doğrularsa,
|
وَصَدَّقَ بِالْحُسْنَى |
Fasanuyassiruhu Lilyusrá
| 092-007. Biz de onu kolay olan için başarılı kılacağız.
|
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرَى |
Wa 'Ammā Man Bakhila Wa Astaghná
| 092-008. Kim de cimrilik eder, kendini müstağni gِrürse,
|
وَأَمَّا مَنْ بَخِلَ وَاسْتَغْنَى |
Wa Kadhdhaba Bil-Ĥusná
| 092-009. Ve en güzel olanı yalan sayarsa,
|
وَكَذَّبَ بِالْحُسْنَى |
Fasanuyassiruhu Lil`usrá
| 092-010. Biz de ona en zorlu olanı (azaba uğramasını) kolaylaştıracağız.
|
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْعُسْرَى |
Wa Mā Yughnī `Anhu Māluhu~ 'Idhā Taraddá
| 092-011. Tereddi edeceği (başaşağı düşüşe uğrayacağı) zaman, malı ona hiç yarar sağlamaz.
|
وَمَا يُغْنِي عَنْهُ مَالُهُ~ُ إِذَا تَرَدَّى |
'Inna `Alaynā Lalhudá
| 092-012. Şüphesiz, Bize ait olan, yol gِstermektir.
|
إِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدَى |
Wa 'Inna Lanā Lal'ākhirata Wa Al-'Ūlá
| 092-013. Gerçekten, son da, ilk de (ahiret ve dünya) Bizimdir.
|
وَإِنَّ لَنَا لَلآخِرَةَ وَالأُولَى |
Fa'andhartukum Nārāan Talažžá
| 092-014. Artık sizi, 'alevleri kabardıkça kabaran' bir ateşle uyardım.
|
فَأَنْذَرْتُكُمْ نَارا ً تَلَظَّى |
Lā Yaşlāhā 'Illā Al-'Ashqá
| 092-015. Ona, ancak en bedbaht olandan başkası yollanmaz;
|
لاَ يَصْلاَهَا إِلاَّ الأَشْقَى |
Al-Ladhī Kadhdhaba Wa Tawallá
| 092-016. Ki o, yalanlamış ve yüz çevirmişti.
|
الَّذِي كَذَّبَ وَتَوَلَّى |
Wa Sayujannabuhā Al-'Atqá
| 092-017. Sakınan ise, ondan uzak tutulacaktır.
|
وَسَيُجَنَّبُهَا الأَتْقَى |
Al-Ladhī Yu'utī Mālahu Yatazakká
| 092-018. Ki o, malını vererek temizlenip-arınır.
|
الَّذِي يُؤْتِي مَالَهُ يَتَزَكَّى |
Wa Mā Li'ĥadin `Indahu Min Ni`matin Tujzá
| 092-019. Onun yanında hiç kimsenin karşılığı verilecek bir nimeti (borcu) yoktur.
|
وَمَا لِأحَدٍ عِنْدَهُ مِنْ نِعْمَةٍ تُجْزَى |
'Illā Abtighā'a Wajhi Rabbihi Al-'A`lá
| 092-020. Ancak Yüce Rabbinin rızasını aramak için (verir).
|
إِلاَّ ابْتِغَاءَ وَجْهِ رَبِّهِ الأَعْلَى |
Wa Lasawfa Yarđá
| 092-021. Muhakkak kendisi de ileride razı olacaktır.
|
وَلَسَوْفَ يَرْضَى |
Toggle thick letters. Most people make the mistake of thickening thin letters in the words that have other (highlighted) thick letter | Toggle to highlight thick letters خصضغطقظ رَ |