Roman Script    Reciting key words            Previous Sūrah    Quraan Index    Home  

27) Sūrat An-Naml

Printed format

27) سُورَة النَّمل

Toggle thick letters. Most people make the mistake of thickening thin letters in the words that have other (highlighted) thick letter Toggle to highlight thick letters خصضغطقظ رَ
Ţā-Sīn ۚ Tilka 'Āyātu Al-Qur'āni Wa Kitābin Mubīnin 027-001 Ta sinbunlardır Kur'an'ıngerçekle batılı açıklayan kitabın ayetleri. طَ‍‍ا-سِي‍‌‍ن ۚ تِلْكَ ‌آي‍‍َ‍اتُ ‌الْ‍‍قُ‍‍رْ‌آنِ ‌وَكِت‍‍َ‍ابٍ‌ مُبِينٍ
Hudan Wa Bushrá Lilmu'uminīna 027-002 Doğru yolu gösterir ve müjdedir inananlara. هُ‍‍د‌ى‌ ً‌ ‌وَبُشْ‍رَ‌ى‌ لِلْمُؤْمِنِينَ
Al-Ladhīna Yuqīmūna Aş-Şalāata Wa Yu'utūna Az-Zakāata Wa Hum Bil-'Ākhirati Humqinūna 027-003 O inananlara ki namazlarını kılarlarzekatlarını verirler ve onlardır ahirete adamakıllı inananlar. الَّذ‍ِ‍ي‍‍نَ يُ‍‍قِ‍‍يم‍‍ُ‍ونَ ‌ال‍‍صَّ‍‍لاَةَ ‌وَيُؤْت‍‍ُ‍ونَ ‌ال‍‍زَّك‍‍َ‍اةَ ‌وَهُمْ بِ‍الآ‍‍خِ‍رَةِ هُمْ يُوقِ‍‍نُونَ
'Inna Al-Ladhīna Lā Yu'uminūna Bil-'Ākhirati Zayyannā Lahum 'A`mālahum Fahum Ya`mahūna 027-004 Âhirete inanmayanların işledikleri işleri bezedik de artık onlarşaşkın bir halde kalakaldılar. إِنَّ ‌الَّذ‍ِ‍ي‍‍نَ لاَ‌ يُؤْمِن‍‍ُ‍ونَ بِ‍الآ‍‍خِ‍رَةِ ‌زَيَّ‍‍نَّ‍‍ا‌ لَهُمْ ‌أَعْمَالَهُمْ فَهُمْ يَعْمَهُونَ
'Ūlā'ika Al-Ladhīna Lahum Sū'u Al-`Adhābi Wa Hum Al-'Ākhirati Humu Al-'Akhsarūna 027-005 Onlaro kişilerdir ki onlarındır kötü azap ve onlardır ahirette en fazla ziyan edenlerin ta kendileri. أ‍ُ‍‌وْل‍‍َ‍ائِكَ ‌الَّذ‍ِ‍ي‍‍نَ لَهُمْ س‍‍ُ‍و‌ءُ‌ ‌الْعَذ‍َ‍‌ابِ ‌وَهُمْ فِي ‌الآ‍‍خِ‍رَةِ هُمُ ‌الأَ‍خْ‍‍سَرُ‌ونَ
Wa 'Innaka Latulaqqá Al-Qur'āna Min Ladun Ĥakīmin `Alīmin 027-006 Ve şüphe yok ki senKur'an'ıhüküm ve hikmet sahibininher şeyi bilenin katından almadasın. وَ‌إِنَّ‍‍كَ لَتُلَ‍‍قَّ‍‍ى‌ ‌الْ‍‍قُ‍‍رْ‌آنَ مِ‍‌‍نْ لَدُ‌نْ حَك‍‍ِ‍ي‍‍مٍ عَلِيمٍ
'Idh Qāla Mūsá Li'hlihi~ 'Innī 'Ānastu Nāan Sa'ātīkum Minhā Bikhabarin 'Aw 'Ātīkum Bishihābin Qabasin La`allakum Taşţalūna 027-007 An o zamanıhani Musaeşine demişti: Gerçekten de ben bir ateşgörüyorumya gidersize bir haber getiririm oradanyahut bir kor getiririm de ısınırsınız. إِ‌ذْ‌ قَ‍‍الَ مُوسَى‌ لِأهْلِهِ ‌إِنِّ‍‍ي ‌آنَسْتُ نَا‌ر‌ا‌‌ ً‌ سَآتِيكُمْ مِ‍‌‍نْ‍‍هَا‌ بِ‍‍خَ‍‍بَرٍ‌ ‌أَ‌وْ‌ ‌آتِيكُمْ بِشِه‍‍َ‍اب‌‍ٍقَ‍‍بَس‍ٍ‌ لَعَلَّكُمْ تَ‍‍صْ‍‍طَ‍‍لُونَ
Falammā Jā'ahā Nūdiya 'Anrika Man An-Nāri Wa Man Ĥawlahā Wa Subĥāna Allāhi Rabbi Al-`Ālamīna 027-008 Oraya gelince nida edildi: Ateşteki melekler de gerçekten kutlanmıştırçevresindeki Musa da ve münezzehtir noksan sıfatlardan alemlerin Rabbi Allah. فَلَ‍‍مَّ‍‍ا‌ ج‍‍َ‍ا‌ءَهَا‌ نُو‌دِيَ ‌أَ‌نْ بُو‌رِكَ مَ‍‌‍نْ فِي ‌ال‍‍نّ‍‍َ‍ا‌ر‍ِ‍‌ ‌وَمَ‍‌‍نْ حَوْلَهَا‌ ‌وَسُ‍‍بْ‍‍ح‍‍َ‍انَ ‌اللَّ‍‍هِ ‌‍رَبِّ ‌الْعَالَمِينَ
Yā Mūsá 'Innahu~ 'Anā Al-Lahu Al-`Azīzu Al-Ĥakīmu 027-009 Ey Musagerçek olan şey şu ki: Benim üstün olanhüküm ve hikmet sahibi Allah. يَا‌ مُوسَ‍‍ى‌ ‌إِنَّ‍‍هُ~ُ ‌أَنَا‌ ‌اللَّهُ ‌الْعَز‍ِ‍ي‍‍زُ‌ ‌الْحَكِيمُ
Wa 'Alqi `Aşāka ۚ Falammā Ra'āhā Tahtazzu Ka'annahā Jānnun Wallá Mudbirāan Wa Lam Yu`aqqib ۚ Yā Mūsá Lā Takhaf 'Innī Lā Yakhāfu Ladayya Al-Mursalūna 027-010 Ve at sopanı. Musasopayı tıpkı bir yılan gibi kıvranıyor görünce arkasını dönüp kaçmıştı ve geriye de dönmemişti. Ey Musa dendikorkmaşüphe yokben öyle bir mabudum ki korkmazlar benim katımda peygamberler. وَ‌أَلْ‍‍قِ عَ‍‍صَ‍‍اكَ ۚ فَلَ‍‍مَّ‍‍ا‌ ‌‍رَ‌آهَا‌ تَهْتَزُّ‌ كَأَنَّ‍‍هَا‌ ج‍‍َ‍انٌّ‌ ‌وَلَّى‌ مُ‍‍دْبِ‍‍ر‌ا‌ ً‌ ‌وَلَمْ يُعَ‍‍قِّ‍‍بْ ۚ يَا‌ مُوسَى‌ لاَ‌ تَ‍‍خَ‍‍فْ ‌إِنِّ‍‍ي لاَ‌ يَ‍‍خَ‍‍افُ لَدَيَّ ‌الْمُرْسَلُونَ
'Illā Man Žalama Thumma Baddala Ĥusnāan Ba`da Sū'in Fa'innī Ghafūrun Raĥīmun 027-011 Ancak zulmeden korkar; fakat kötülükten sonra onu iyiliğe döndürene gelincehiç şüphe yok ki ben suçları örterimrahimim. إِلاَّ‌ مَ‍‌‍نْ ظَ‍‍لَمَ ثُ‍‍مَّ بَدَّلَ حُسْنا‌ ً‌ بَعْدَ‌ س‍‍ُ‍و‌ء‌‌ٍ‌ فَإِنِّ‍‍ي غَ‍‍ف‍‍ُ‍و‌ر‌ٌ‌ ‌‍رَحِيمٌ
Wa 'Adkhil Yadaka Fī Jaybika Takhruj Bayđā'a Min Ghayri Sū'in ۖ Fī Tis`i 'Āyātin 'Ilá Fir`awna Wa Qawmihi~ ۚ 'Innahum Kānū Qawmāan Fāsiqīna 027-012 Ve elini koynuna sok da bir hastalık yüzünden olmaksızın bembeyazparıl parıl parlar bir halde çıksın; buFiravun'la kavmine gösterilen dokuz delil içindedir; şüphe yok ki onlarbuyruktan çıkmış bir topluluktur. وَ‌أَ‌دْ‍‍خِ‍‍لْ يَدَكَ فِي جَيْبِكَ تَ‍‍خْ‍‍رُجْ بَيْ‍‍ضَ‍‍ا‌ءَ‌ مِ‍‌‍نْ غَ‍‍يْ‍‍ر‍ِ‍‌ س‍‍ُ‍و‌ء‌‌ٍۖ فِي تِسْعِ ‌آي‍‍َ‍ات‌‍ٍ‌ ‌إِلَى‌ فِ‍‍رْعَ‍‍وْنَ ‌وَ‍قَ‍‍وْمِهِ ۚ ‌إِنَّ‍‍هُمْ كَانُو‌اقَ‍‍وْما‌‌ ً‌ فَاسِ‍‍قِ‍‍ينَ
Falammā Jā'at/hum 'Āyātunā Mubşiratan Qālū Hādhā Siĥrun Mubīnun 027-013 Delillerimizgözle görünür bir surette onlara gösterilince buapaçık bir büyü dediler. فَلَ‍‍مَّ‍‍ا‌ ج‍‍َ‍ا‌ءَتْهُمْ ‌آيَاتُنَا‌ مُ‍‍بْ‍‍‍‍صِ‍رَة‌ ًقَ‍‍الُو‌ا‌ هَذَ‌ا‌ سِحْر‌ٌ‌ مُبِينٌ
Wa Jaĥadū Bihā Wa Astayqanat/hā 'Anfusuhum Žulmāan Wa `Ulūwāan ۚnžur Kayfa Kāna `Āqibatu Al-Mufsidīna 027-014 Kendileri de bunlara adamakıllı inandıklarıbunları iyice bilip anladıkları halde zulümleululanmayla inadına inkar ettiler; bak da görbozguncuların sonları ne oldu. وَجَحَدُ‌و‌ا‌ بِهَا‌ ‌وَ‌اسْتَيْ‍‍قَ‍‍نَتْهَ‍‍ا‌ ‌أَ‌نْ‍‍فُسُهُمْ ظُ‍‍لْما‌ ً‌ ‌وَعُلُوّ‌ا‌‌ ًۚ فَا‌ن‍‍ظُ‍‍رْ‌ كَ‍‍يْ‍‍فَ ك‍‍َ‍انَ عَاقِ‍‍بَةُ ‌الْمُفْسِدِينَ
Wa Laqad 'Ātaynā Dāwūda Wa Sulaymāna `Ilmāan ۖ Wa Qālā Al-Ĥamdu Lillāh Al-Ladhī Fađđalanā `Alá Kathīrin Min `Ibādihi Al-Mu'uminīna 027-015 Ve andolsun ki bizDavud'a ve Süleyman'a bilgi verdik ve hamdolsun Allah'a ki dedilerbizi inanan kullarının çoğundan üstün etti. وَلَ‍قَ‍‍دْ‌ ‌آتَيْنَا‌ ‌دَ‌ا‌و‍ُ‍‌و‌دَ‌ ‌وَسُلَيْم‍‍َ‍انَ عِلْما‌ ًۖ ‌وَ‍قَ‍‍الاَ‌ ‌الْحَمْدُ‌ لِلَّهِ ‌الَّذِي فَ‍‍ضَّ‍‍لَنَا‌ عَلَى‌ كَث‍‍ِ‍ي‍‍ر‌ٍ‌ مِ‍‌‍نْ عِبَا‌دِهِ ‌الْمُؤْمِنِينَ
Wa Waritha Sulaymānu Dāwūda ۖ Wa Qāla Yā 'Ayyuhā An-Nāsu `Ullimnā Manţiqa Aţ-Ţayri Wa 'Ūtīnā Min Kulli Shay'in ۖ 'Inna Hādhā Lahuwa Al-Fađlu Al-Mubīnu 027-016 Ve SüleymanDavud'un mirasçısı oldu ve ey insanlar dedibize kuşdili öğretildi ve her şeye ait bilgi verildi bize; şüphe yok ki buelbette apaçık bir lütuf ve ihsandır. وَ‌وَ‌رِثَ سُلَيْم‍‍َ‍انُ ‌دَ‌ا‌و‍ُ‍‌و‌دَ‌ ۖ ‌وَ‍قَ‍‍الَ ي‍‍َ‍ا‌أَيُّهَا‌ ‌ال‍‍نّ‍‍َ‍اسُ عُلِّمْنَا‌ مَ‍‌‍ن‍‍طِ‍‍قَ ‌ال‍‍طَّ‍‍يْ‍‍ر‍ِ‍‌ ‌وَ‌أ‍ُ‍‌وتِينَا‌ مِ‍‌‍نْ كُلِّ شَ‍‍يْء‌‌ٍ‌ ‌إِنَّ ۖ هَذَ‌ا‌ لَهُوَ‌ ‌الْفَ‍‍ضْ‍‍لُ ‌الْمُبِينُ
Wa Ĥushira Lisulaymāna Junūduhu Mina Al-Jinni Wa Al-'Insi Wa Aţ-Ţayri Fahum Yūza`ūna 027-017 Ve Süleyman'ıncinlerdeninsanlardan ve kuşlardan meydana gelen orduları toplandı ve her takımyerli yerince karar etti. وَحُشِ‍‍ر‍َ‍‌ لِسُلَيْم‍‍َ‍انَ جُنُو‌دُهُ مِنَ ‌الْجِ‍‍نِّ ‌وَ‌الإِ‌نْ‍‍سِ ‌وَ‌ال‍‍طَّ‍‍يْ‍‍ر‍ِ‍‌ فَهُمْ يُو‌زَعُونَ
Ĥattá 'Idhā 'Ataw `Alá Wādī An-Namli Qālat Namlatun Yā 'Ayyuhā An-Namlu Adkhulū Masākinakum Lā Yaĥţimannakum Sulaymānu Wa Junūduhu Wa Hum Lā Yash`urūna 027-018 Sonunda bir karınca vadisine geldikleri zaman bir karıncaey karıncalar dediyuvalarınıza girin de Süleyman ve ordularıbilmeden çiğnemesinler sizi. حَتَّ‍‍ى‌ ‌إِ‌ذَ‌ا‌ ‌أَتَوْ‌ا‌ عَلَى‌ ‌وَ‌ا‌دِي ‌ال‍‍نَّ‍‍مْلِ قَ‍‍الَتْ نَمْلَةٌ‌ ي‍‍َ‍ا‌أَيُّهَا‌ ‌ال‍‍نَّ‍‍مْلُ ‌ا‌دْ‍‍خُ‍‍لُو‌ا‌ مَسَاكِنَكُمْ لاَ‌ يَحْ‍‍طِ‍‍مَ‍‍نَّ‍‍كُمْ سُلَيْم‍‍َ‍انُ ‌وَجُنُو‌دُهُ ‌وَهُمْ لاَ‌ يَشْعُرُ‌ونَ
Fatabassama Đāĥikāan Min Qawlihā Wa Qāla Rabbi 'Awzi`nī 'An 'Ashkura Ni`mataka Allatī 'An`amta `Alayya Wa `Alá Wa A-Dayya Wa 'An 'A`mala Şāliĥāan Tarđāhu Wa 'Adkhilnī Biraĥmatika Fī `Ibādika Aş-Şāliĥīna 027-019 Süleymanonun sözünü duyunca hafifçe güldü de Rabbim dedibana ve anamla babama verdiğin nimetlere şükretmemi ve razı olacağın iyi işlerde bulunmamı ilham et bana ve rahmetinlebeni temiz kullarının arasınakat. فَتَبَسَّمَ ضَ‍‍احِكا‌ ً‌ مِ‍‌‍نْ قَ‍‍وْلِهَا‌ ‌وَ‍قَ‍‍الَ ‌‍رَبِّ ‌أَ‌وْ‌زِعْنِ‍‍ي ‌أَ‌نْ ‌أَشْكُ‍رَ‌ نِعْمَتَكَ ‌الَّتِ‍‍ي ‌أَ‌نْ‍‍عَمْتَ عَلَيَّ ‌وَعَلَى‌ ‌وَ‌الِدَيَّ ‌وَ‌أَ‌نْ ‌أَعْمَلَ صَ‍‍الِحا‌‌ ً‌ تَرْ‍ضَ‍‍اهُ ‌وَ‌أَ‌دْ‍‍خِ‍‍لْنِي بِ‍رَحْمَتِكَ فِي عِبَا‌دِكَ ‌ال‍‍صَّ‍‍الِحِينَ
Wa Tafaqqada Aţ-Ţayra Faqāla Mā Lī Lā 'Ará Al-Hud/huda 'Am Kāna Mina Al-Ghā'ibīna 027-020 Kuşları araştırdı da ne oldu dedihüthüdü görmüyorumyoksa bir yere mi gidip gizlendi? وَتَفَ‍‍قَّ‍‍دَ‌ ‌ال‍‍طَّ‍‍يْ‍رَ‌ فَ‍‍قَ‍‍الَ مَا‌ لِي لاَ‌ ‌أَ‌‍رَ‌ى‌ ‌الْهُ‍‍دْهُدَ‌ ‌أَمْ ك‍‍َ‍انَ مِنَ ‌الْ‍‍غَ‍‍ائِبِينَ
La'u`adhdhibannahu `Adhābāan Shadīdāan 'Aw La'adhbaĥannahu~ 'Aw Laya'tiyanī Bisulţānin Mubīnin 027-021 Ona şiddetli bir surette azap edeceğimyahut onu kestireceğimyahut da bananeden bulunmadığının sebebini açıklayan bir delil gösterir. لَأُعَذِّبَ‍‍نَّ‍‍هُ عَذَ‌ابا‌‌ ً‌ شَدِيد‌اً‌ ‌أَ‌وْ‌ لَأَ‌ذْبَحَ‍‍نَّ‍‍هُ~ُ ‌أَ‌وْ‌ لَيَأْتِيَنِي بِسُلْ‍‍طَ‍‍انٍ‌ مُبِينٍ
Famakatha Ghayra Ba`īdin Faqāla 'Aĥaţtu Bimā Lam Tuĥiţ Bihi Wa Ji'tuka Min Saba'iin Binaba'iin Yaqīnin 027-022 Derken hüthütçok geçmeden geldi de dedi ki: Senin henüz bilmediğin birşeyi öğrendim ve sana doğru bir haberle Sebe'den geliyorum. فَمَكَثَ غَ‍‍يْ‍رَ‌ بَع‍‍ِ‍ي‍‍د‌‌ٍ‌ فَ‍‍قَ‍‍الَ ‌أَحَ‍‍ط‍‍تُ بِمَا‌ لَمْ تُحِ‍‍ط‍ْ بِ‍‍هِ ‌وَجِئْتُكَ مِ‍‌‍نْ سَبَإ‌ٍ‌ بِنَبَإ‌ٍ‌ يَ‍‍قِ‍‍ينٍ
'Innī Wa Jadttu Amra'atan Tamlikuhum Wa 'Ūtiyat Min Kulli Shay'in Wa Lahā `Arshun `Ažīmun 027-023 Oradaonlara bir kadının hükümdar olduğunu gördüm ve kendisine her şey verilmiş ve bir de çok büyük tahtı var. إِنِّ‍‍ي ‌وَجَ‍‍دتُّ ‌امْ‍رَ‌أَة‌ ً‌ تَمْلِكُهُمْ ‌وَ‌أ‍ُ‍‌وتِيَتْ مِ‍‌‍نْ كُلِّ شَ‍‍يْء‌ٍ‌ ‌وَلَهَا‌ عَرْشٌ عَ‍‍ظِ‍‍يمٌ
Wa Jadtuhā Wa Qawmahā Yasjudūna Lilshshamsi Min Dūni Allāhi Wa Zayyana Lahumu Ash-Shayţānu 'A`mālahum Faşaddahum `Ani As-Sabīli Fahum Lā Yahtadūna 027-024 Onu ve kavminiAllah'ı bırakıp güneşe secde eder buldum ve Şeytanyaptıklarını bezemiş de yoldan çıkarmış onları ve onlardoğru yolu bulamıyorlar. وَجَ‍‍دْتُهَا‌ ‌وَ‍قَ‍‍وْمَهَا‌ يَسْجُد‍ُ‍‌ونَ لِلشَّمْسِ مِ‍‌‍نْ ‌د‍ُ‍‌ونِ ‌اللَّ‍‍هِ ‌وَ‌زَيَّنَ لَهُمُ ‌ال‍‍شَّيْ‍‍طَ‍‍انُ ‌أَعْمَالَهُمْ فَ‍‍صَ‍‍دَّهُمْ عَنِ ‌ال‍‍سَّب‍‍ِ‍ي‍‍لِ فَهُمْ لاَ‌ يَهْتَدُ‌ونَ
'Allā Yasjudū Lillāh Al-Ladhī Yukhriju Al-Khab'a Fī As-Samāwāti Wa Al-'Arđi Wa Ya`lamu Mā Tukhfūna Wa Mā Tu`linūna 027-025 Ve bunu dagöklerde ve yeryüzünde gizli olan şeyleri meydana çıkaran ve neyi gizliyorlarneyi açığa vuruyorlarsa hepsini bilen Allah'a secde etmemek için yapıyorlar. أَلاَّ‌ يَسْجُدُ‌و‌الِلَّهِ ‌الَّذِي يُ‍‍خْ‍‍رِجُ ‌الْ‍‍خَ‍‍بْ‍‍ءَ‌ فِي ‌ال‍‍سَّمَا‌و‍َ‍‌اتِ ‌وَ‌الأَ‌رْ‍ضِ ‌وَيَعْلَمُ مَا‌ تُ‍‍خْ‍‍ف‍‍ُ‍ونَ ‌وَمَا‌ تُعْلِنُونَ
Al-Lahu Lā 'Ilāha 'Illā Huwa Rabbu Al-`Arshi Al-`Ažīmi 027-026 Öyle bir Allah ki yoktur ondan başka tapacak ve pek büyük Arşın da sahibi. اللَّهُ لاَ‌ ‌إِلَهَ ‌إِلاَّ‌ هُوَ‌ ‌‍رَبُّ ‌الْعَرْشِ ‌الْعَ‍‍ظِ‍‍يمِ
Qāla Sananžuru 'Aşadaqta 'Am Kunta Mina Al-Kādhibīna 027-027 Süleymanbakayım dedidoğru mu söyledinyoksa yalancılardan mısın? قَ‍‍الَ سَنَ‍‌‍ن‍‍ظُ‍‍رُ‌ ‌أَ‍صَ‍‍دَ‍قْ‍‍تَ ‌أَمْ كُ‍‌‍ن‍‍تَ مِنَ ‌الْكَا‌ذِبِينَ
Adh/hab Bikitābī Hādhā Fa'alqih 'Ilayhim Thumma Tawalla `Anhumnžur Mādhā Yarji`ūna 027-028 Gitşu mektubumu götürver onlarasonra biraz çekil onlardanbak bakalımne cevap verecekler? ا‌ذْهَ‍‍ب بِكِتَابِي هَذَ‌ا‌ فَأَلْ‍‍قِ‍‍ه ‌إِلَيْهِمْ ثُ‍‍مَّ تَوَلَّ عَ‍‌‍نْ‍‍هُمْ فَا‌ن‍‍ظُ‍‍رْ‌ مَا‌ذَ‌ا‌ يَرْجِعُونَ
Qālat Yā 'Ayyuhā Al-Mala'u 'Innī 'Ulqiya 'Ilayya Kitābun Karīmun 027-029 Sebe hükümdarıey ulular dedibana pek güzel bir mektup geldi; قَ‍‍الَتْ يَ‍‍ا‌ ‌أَيُّهَا‌ ‌المَلَأُ‌ ‌إِنِّ‍‍ي ‌أُلْ‍‍قِ‍‍يَ ‌إِلَيَّ كِت‍‍َ‍اب‌‍ٌ‌ كَ‍‍رِيمٌ
'Innahu Min Sulaymāna Wa 'Innahu Bismi Allāhi Ar-Raĥmāni Ar-Raĥīmi 027-030 Ogerçekten de Süleyman'dan geliyor ve gerçekten de içinde şunlar yazılı: Rahman ve rahim Allah Adıyla. إِنَّ‍‍هُ مِ‍‌‍نْ سُلَيْم‍‍َ‍انَ ‌وَ‌إِنَّ‍‍هُ بِسْمِ ‌اللَّ‍‍هِ ‌ال‍رَّحْمَنِ ‌ال‍رَّحِيمِ
'Allā Ta`lū `Alayya Wa 'Tūnī Muslimīna 027-031 Bana karşı yücelik davasına girişmeyin ve teslim olarak gelin bana. أَلاَّ‌ تَعْلُو‌ا‌ عَلَيَّ ‌وَ‌أْتُونِي مُسْلِمِينَ
Qālat Yā 'Ayyuhā Al-Mala'u 'Aftūnī Fī 'Amrī Mā Kuntu Qāţi`atan 'Aman Ĥattá Tash/hadūni 027-032 Ey ulular dedişu işi ne yapacağımbana bir rey verinsizi çağırmadan kesin bir karar vermedim. قَ‍‍الَتْ ي‍‍َ‍ا‌أَيُّهَا‌ ‌المَلَأُ‌ ‌أَفْتُونِي فِ‍‍ي ‌أَمْ‍‍رِي مَا‌ كُ‍‌‍ن‍‍تُ قَ‍‍اطِ‍‍عَةً ‌أَمْر‌اً‌ حَتَّى‌ تَشْهَدُ‌ونِ
Qālū Naĥnu 'Ūlū Qūwatin Wa 'Ūlū Ba'sin Shadīdin Wa Al-'Amru 'Ilayki Fānžurī Mādhā Ta'murīna 027-033 Biz dediler; güçlükuvvetli ve şiddetli savaşır bir topluluğuzfakat emir seninne yapacaksan sen düşünyap. قَ‍‍الُو‌ا‌ نَحْنُ ‌أ‍ُ‍‌وْلُو‌اقُ‍‍وَّةٍ‌ ‌وَ‌أ‍ُ‍‌ولُو‌ا‌ بَأْس‌‍ٍ‌ شَد‍ِ‍ي‍‍د‌ٍ‌ ‌وَ‌الأَمْرُ‌ ‌إِلَ‍‍يْ‍‍كِ فَا‌ن‍‍ظُ‍‍رِي مَا‌ذَ‌ا‌ تَأْمُ‍‍رِينَ
Qālat 'Inna Al-Mulūka 'Idhā Dakhalū Qaryatan 'Afsadūhā Wa Ja`alū 'A`izzata 'Ahlihā 'Adhillatan ۖ Wa Kadhalika Yaf`alūna 027-034 Dedi ki: Padişahlarbir şehre girdiler mio şehri harap ederler ve halkının yücelerini aşağılık bir hale getirirler ve bunlar da böyle yapacaklar. قَ‍‍الَتْ ‌إِنَّ ‌الْمُل‍‍ُ‍وكَ ‌إِ‌ذَ‌ا‌ ‌دَ‍خَ‍‍لُو‌اقَ‍‍رْيَةً ‌أَفْسَدُ‌وهَا‌ ‌وَجَعَلُ‍‍و‌ا‌ ‌أَعِزَّةَ ‌أَهْلِهَ‍‍ا‌ ‌أَ‌ذِلَّة ًۖ ‌وَكَذَلِكَ يَفْعَلُونَ
Wa 'Innī Mursilatun 'Ilayhim Bihadīyatin Fanāžiratun Bima Yarji`u Al-Mursalūna 027-035 Onlara bir armağan göndereyim de bakalım elçilerdönüp ne cevap getirecekler? وَ‌إِنِّ‍‍ي مُرْسِلَة‌‍ٌ‌ ‌إِلَيْهِمْ بِهَدِيَّة‌‍ٍ‌ فَنَاظِ‍رَة‌‍ٌ‌ بِمَ يَرْجِعُ ‌الْمُرْسَلُونَ
Falammā Jā'a Sulaymāna Qāla 'Atumiddūnani Bimālin Famā 'Ātāniya Allāhu Khayrun Mimmā 'Ātākum Bal 'Antum Bihadīyatikum Tafraĥūna 027-036 ElçilerSüleyman'a gelince Süleymanbana dedimal göndererek yardım mı ediyorsunuz? Allah'ın bana verdiklerisizin getirdiklerinizden daha da hayırlıfakat sizarmağanınızlasevinirövünürsünüz. فَلَ‍‍مَّ‍‍ا‌ ج‍‍َ‍ا‌ءَ‌ سُلَيْم‍‍َ‍انَ قَ‍‍الَ ‌أَتُمِدُّ‌ونَنِ بِم‍‍َ‍ال‌‍ٍ‌ فَمَ‍‍ا‌ ‌آتَانِيَ ‌اللَّ‍‍هُ خَ‍‍يْ‍‍ر‌ٌ‌ مِ‍‍مَّ‍‍ا‌ ‌آتَاكُمْ بَلْ ‌أَ‌نْ‍‍تُمْ بِهَدِيَّتِكُمْ تَفْ‍رَحُونَ
Arji` 'Ilayhim Falana'tiyannahum BijunūdinQibala Lahum Bihā Wa Lanukhrijannahum Minhā 'Adhillatan Wa Hum Şāghirūna 027-037 Döngit onlaraöyle bir orduyla geleceğim ki karşı duramayacaklar ve oradanhorhakir bir halde çıkaracağım onlarıaşağılık bir hale gelecek onlar. ا‌رْجِعْ ‌إِلَيْهِمْ فَلَنَأْتِيَ‍‍نَّ‍‍هُمْ بِجُن‍‍ُ‍و‌د‌ٍ‌ لاَ‌ قِ‍‍بَلَ لَهُمْ بِهَا‌ ‌وَلَنُ‍‍خْ‍‍رِجَ‍‍نَّ‍‍هُمْ مِ‍‌‍نْ‍‍هَ‍‍ا‌ ‌أَ‌ذِلَّة ً‌ ‌وَهُمْ صَ‍‍اغِ‍‍رُ‌ونَ
Qāla Yā 'Ayyuhā Al-Mala'u 'Ayyukum Ya'tīnī Bi`arshihā Qabla 'An Ya'tūnī Muslimīna 027-038 Ey ulular dedionlarbana teslim olup gelmeden onun tahtını kim getirebilir bana? قَ‍‍الَ ي‍‍َ‍ا‌أَيُّهَا‌ ‌المَلَأُ‌ ‌أَيُّكُمْ يَأْتِينِي بِعَرْشِهَا‌ قَ‍‍بْ‍‍لَ ‌أَ‌نْ يَأْتُونِي مُسْلِمِينَ
Qāla `Ifrytun Mina Al-Jinni 'Anā 'Ātīka Bihi Qabla 'An Taqūma Min Maqāmika ۖ Wa 'Innī `Alayhi Laqawīyun 'Amīnun 027-039 Cinlerden bir ifritsen yerinden kalkmadan dediben onu sana getiririm ve şüphe yok ki benelbette güvenilecek bir kuvvete sahibim. قَ‍‍الَ عِفْريتٌ‌ مِنَ ‌الْجِ‍‍نِّ ‌أَنَ‍‍ا‌ ‌آت‍‍ِ‍ي‍‍كَ بِ‍‍هِ قَ‍‍بْ‍‍لَ ‌أَ‌نْ تَ‍‍قُ‍‍ومَ مِ‍‌‍نْ مَ‍‍قَ‍‍امِكَ ۖ ‌وَ‌إِنِّ‍‍ي عَلَ‍‍يْ‍‍هِ لَ‍‍قَ‍‍وِيٌّ ‌أَمِينٌ
Qāla Al-Ladhī `Indahu `Ilmun Mina Al-Kitābi 'Anā 'Ātīka Bihi Qabla 'An Yartadda 'Ilayka Ţarfuka ۚ Falammā Ra'āhu Mustaqiran `Indahu Qāla Hādhā Min Fađli Rabbī Liyabluwanī 'A'ashkuru 'Am 'Akfuru ۖ Wa Man Shakara Fa'innamā Yashkuru Linafsihi ۖ Wa Man Kafara Fa'inna Rabbī Ghanīyun Karīmun 027-040 Kitaba ait bir bilgiye sahib olansa ben dedigözünü yumup açmadan onu getiririm sana. Derken baktı ki taht yanında durmadaonu görünce bu dediRabbimin lutfundanihsanındanşükür mü edeceğimnankör mü olacağımbeni sınamak istiyor. Fakat şükredenmutlaka kendisini faydalandırmış olur ve nankörlük edene gelince hiç şüphe yok ki Rabbimkullarından müstağnidironlara karşı lütuf ve kerem sahibidir. قَ‍‍الَ ‌الَّذِي عِ‍‌‍نْ‍‍دَهُ عِلْمٌ‌ مِنَ ‌الْكِت‍‍َ‍ابِ ‌أَنَ‍‍ا‌ ‌آت‍‍ِ‍ي‍‍كَ بِ‍‍هِ قَ‍‍بْ‍‍لَ ‌أَ‌نْ يَرْتَدَّ‌ ‌إِلَ‍‍يْ‍‍كَ طَ‍‍رْفُكَ ۚ فَلَ‍‍مَّ‍‍ا‌ ‌‍رَ‌آهُ مُسْتَ‍‍قِ‍‍ر‍ّ‍‌اً‌ عِ‍‌‍نْ‍‍دَهُ قَ‍‍الَ هَذَ‌ا‌ مِ‍‌‍نْ فَ‍‍ضْ‍‍لِ ‌‍رَبِّي لِيَ‍‍بْ‍‍لُوَنِ‍‍ي ‌أَ‌أَشْكُرُ‌ ‌أَمْ ‌أَكْفُرُ‌ ۖ ‌وَمَ‍‌‍نْ شَكَ‍رَ‌ فَإِنَّ‍‍مَا‌ يَشْكُرُ‌ لِنَفْسِ‍‍هِ ۖ ‌وَمَ‍‌‍نْ كَفَ‍رَ‌ فَإِنَّ ‌‍رَبِّي غَ‍‍نِيّ‌‍ٌ‌ كَ‍‍رِيمٌ
Qāla Nakkirū Lahā `Arshahā Nanžur 'Atahtadī 'Am Takūnu Mina Al-Ladhīna Lā Yahtadūna 027-041 Süleymantahtının şeklini değiştirin dedibakalım tanıyacak mıtanımıyacak mı? قَ‍‍الَ نَكِّرُ‌و‌ا‌ لَهَا‌ عَرْشَهَا‌ نَ‍‌‍ن‍‍ظُ‍‍رْ‌ ‌أَتَهْتَدِي ‌أَمْ تَك‍‍ُ‍ونُ مِنَ ‌الَّذ‍ِ‍ي‍‍نَ لاَ‌ يَهْتَدُ‌ونَ
Falammā Jā'at Qīla 'Ahakadhā `Arshuki ۖ Qālat Ka'annahu Huwa ۚ Wa 'Ūtīnā Al-`Ilma Min Qablihā Wa Kunnā Muslimīna 027-042 Hükümdar gelincetahtın bumuydu dendio da ona pek benziyor zaten daha önce deSüleyman'ın peygamberliğini bilmişanlamıştık ve teslim olmuştuk dedi. فَلَ‍‍مَّ‍‍ا‌ ج‍‍َ‍ا‌ءَتْ قِ‍‍ي‍‍لَ ‌أَهَكَذَ‌ا‌ عَرْشُكِ ۖ قَ‍‍الَتْ كَأَنَّ‍‍هُ هُوَ‌ ۚ ‌وَ‌أ‍ُ‍‌وتِينَا‌ ‌الْعِلْمَ مِ‍‌‍نْ قَ‍‍بْ‍‍لِهَا‌ ‌وَكُ‍‍نَّ‍‍ا‌ مُسْلِمِينَ
Wa Şaddahā Mā Kānat Ta`budu Min Dūni Allāhi ۖ 'Innahā Kānat Min Qawmin Kāfirīna 027-043 Allah'ı bırakıp da kulluk ettiği şeyleronu yoldan çıkarmıştı; şüphe yok ki okafirler topluluğundandı. وَ‍صَ‍‍دَّهَا‌ مَا‌ كَانَتْ تَعْبُدُ‌ مِ‍‌‍نْ ‌د‍ُ‍‌ونِ ‌اللَّ‍‍هِ ۖ ‌إِنَّ‍‍هَا‌ كَانَتْ مِ‍‌‍نْ قَ‍‍وْم‌‍ٍ‌ كَافِ‍‍رِينَ
Qīla Lahā Adkhulī Aş-Şarĥa ۖ Falammā Ra'at/hu Ĥasibat/hu Lujjatan Wa Kashafat `Anqayhā ۚ Qāla 'Innahu Şarĥun Mumarradun Min Qawārīra ۗ Qālat Rabbi 'Innī Žalamtu Nafsī Wa 'Aslamtu Ma`a Sulaymāna Lillāh Rabbi Al-`Ālamīna 027-044 Onasaraya gir dendi. Billur döşemeyi görünce derin bir su sandı ve bacaklarını sıvadı. Süleymanbu dedibillur döşenmiş düz bir saha. Bunun üzerine o da Rabbim dediben kendime zulmettim ve teslim oldum Süleyman'la beraber alemlerin Rabbi Allah'a. قِ‍‍ي‍‍لَ لَهَا‌ ‌ا‌دْ‍‍خُ‍‍لِي ‌ال‍‍صَّ‍‍رْحَ ۖ فَلَ‍‍مَّ‍‍ا‌ ‌‍رَ‌أَتْهُ حَسِبَتْهُ لُجَّة ً‌ ‌وَكَشَفَتْ عَ‍‌‍نْ سَاقَ‍‍يْهَا‌ ۚ قَ‍‍الَ ‌إِنَّ‍‍هُ صَ‍‍رْحٌ‌ مُمَ‍رَّ‌د‌ٌ‌ مِ‍‌‍نْ قَ‍‍وَ‌ا‌ر‍ِ‍ي‍رَۗ قَ‍‍الَتْ ‌‍رَبِّ ‌إِنِّ‍‍ي ظَ‍‍لَمْتُ نَفْسِي ‌وَ‌أَسْلَمْتُ مَعَ سُلَيْم‍‍َ‍انَ لِلَّهِ ‌‍رَبِّ ‌الْعَالَمِينَ
Wa Laqad 'Arsalnā 'Ilá Thamūda 'Akhāhum Şāliĥāan 'Ani A`budū Allaha Fa'idhā Hum Farīqāni Yakhtaşimūna 027-045 Ve andolsun ki bizSemud kavmineAllah'a kulluk edin diye kardeşleri Salih'i göndermiştik. O zaman onlarbirbiriyle çekişenbirbirine düşmanlık eden iki fırkaya ayrılmışlardı. وَلَ‍قَ‍‍دْ‌ ‌أَ‌رْسَلْنَ‍‍ا‌ ‌إِلَى‌ ثَم‍‍ُ‍و‌دَ‌ ‌أَ‍خَ‍‍اهُمْ صَ‍‍الِحاً‌ ‌أَنِ ‌اعْبُدُ‌و‌ا‌اللَّ‍‍هَ فَإِ‌ذَ‌ا‌ هُمْ فَ‍‍رِي‍‍قَ‍‍انِ يَ‍‍خْ‍‍تَ‍‍صِ‍‍مُونَ
Qāla Yā Qawmi Lima Tasta`jilūna Bis-Sayyi'ati Qabla Al-Ĥasanati ۖ Lawlā Tastaghfirūna Allāha La`allakum Turĥamūna 027-046 Ey kavmim dediiyilikten önce ne diye çarçabuk kötülüğü istersiniz? Ne olurAllah'tan yarlıganma dileseniz de merhamete layık olsanız. قَ‍‍الَ يَاقَ‍‍وْمِ لِمَ تَسْتَعْجِل‍‍ُ‍ونَ بِ‍ال‍‍سَّيِّئَةِ قَ‍‍بْ‍‍لَ ‌الْحَسَنَةِ لَوْلاَ‌ ۖ تَسْتَ‍‍غْ‍‍فِر‍ُ‍‌ونَ ‌اللَّ‍‍هَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ
Qālū Aţţayyarnā Bika Wa Biman Ma`aka ۚ Qāla Ţā'irukum `Inda Allāhi ۖ Bal 'Antum Qawmun Tuftanūna 027-047 Biz dedilerseninle ve yanında bulunanlarla uğrusuzluğa uğramadayız. Ouğradığınız uğursuzlukAllah katından gelmede; hatta sizsınanmakta olan bir topluluksunuz dedi. قَ‍‍الُو‌ا‌اطَّ‍‍يَّرْنَا‌ بِكَ ‌وَبِمَ‍‌‍نْ مَعَكَ ۚ قَ‍‍الَ طَ‍‍ائِرُكُمْ عِ‍‌‍نْ‍‍دَ‌ ‌اللَّ‍‍هِ ۖ بَلْ ‌أَ‌نْ‍‍تُمْ قَ‍‍وْم‌‍ٌ‌ تُفْتَنُونَ
Wa Kāna Fī Al-Madīnati Tis`atu Rahţin Yufsidūna Fī Al-'Arđi Wa Lā Yuşliĥūna 027-048 Şehirde dokuz kişi vardı ki yeryüzündebozgunculuk ediyorlardüzene hiç yanaşmıyorlardı. وَك‍‍َ‍انَ فِي ‌الْمَدِينَةِ تِسْعَةُ ‌‍رَهْ‍‍طٍ‌ يُفْسِد‍ُ‍‌ونَ فِي ‌الأَ‌رْ‍ضِ ‌وَلاَ‌ يُ‍‍صْ‍‍لِحُونَ
Qālū Taqāsamū Billāhi Lanubayyitannahu Wa 'Ahlahu Thumma Lanaqūlanna LiwalīyihiShahidnā Mahlika 'Ahlihi Wa 'Innā Laşādiqūna 027-049 Allah adınaaralarında yemin ederek dediler ki: Bir gece Salih'i deailesini de öldürelimsonra velisineonu öldürmediğimiz gibi öldüreni de bilmiyoruz ve şüphe yok ki doğru söylüyoruz deriz. قَ‍‍الُو‌ا‌ تَ‍‍قَ‍‍اسَمُو‌ا‌ بِ‍اللَّ‍‍هِ لَنُبَيِّتَ‍‍نَّ‍‍هُ ‌وَ‌أَهْلَ‍‍هُ ثُ‍‍مَّ لَنَ‍‍قُ‍‍ولَ‍‍نَّ لِوَلِيِّ‍‍هِ مَا‌ شَهِ‍‍دْنَا‌ مَهْلِكَ ‌أَهْلِ‍‍هِ ‌وَ‌إِنَّ‍‍ا‌ لَ‍‍صَ‍‍ا‌دِقُ‍‍ونَ
Wa Makarū Makan Wa Makarnā Makan Wa Hum Lā Yash`urūna 027-050 Onlarbir düzendir kurdularbiz de düzenlerine bir cezadır verdikfakat onlaranlamıyorlardı bunuhaberleri bile yoktu bundan. وَمَكَرُ‌و‌ا‌ مَكْر‌ا‌ ً‌ ‌وَمَكَرْنَا‌ مَكْر‌ا‌ ً‌ ‌وَهُمْ لاَ‌ يَشْعُرُ‌ونَ
nžur Kayfa Kāna `Āqibatu Makrihim 'Annā Dammarnāhum Wa Qawmahum 'Ajma`īna 027-051 Düzenlerinin sonucu ne oldubak da gör; şüphe yok ki bizonları datopluluklarını da tamamıyla helak ettik. فَا‌ن‍‍ظُ‍‍رْ‌ كَ‍‍يْ‍‍فَ ك‍‍َ‍انَ عَاقِ‍‍بَةُ مَكْ‍‍رِهِمْ ‌أَنَّ‍‍ا‌ ‌دَمَّ‍‍رْنَاهُمْ ‌وَ‍قَ‍‍وْمَهُمْ ‌أَجْ‍‍مَعِينَ
Fatilka Buyūtuhum Khāwiyatan Bimā Žalamū ۗ 'Inna Fī Dhālika La'āyatan Liqawmin Ya`lamūna 027-052 İşte zulümleri yüzünden bomboş kalmış evleri; şüphe yok ki bundabilen topluluğa bir delil var. فَتِلْكَ بُيُوتُهُمْ خَ‍‍ا‌وِيَة ً‌ بِمَا‌ ظَ‍‍لَمُ‍‍و‌اۗ ‌إِنَّ فِي ‌ذَلِكَ لَآيَة ً‌ لِ‍‍قَ‍‍وْمٍ‌ يَعْلَمُونَ
Wa 'Anjaynā Al-Ladhīna 'Āmanū Wa Kānū Yattaqūna 027-053 Ve inanıp çekinenleri kurtardık biz. وَ‌أَ‌ن‍‍جَيْنَا‌ ‌الَّذ‍ِ‍ي‍‍نَ ‌آمَنُو‌ا‌ ‌وَكَانُو‌ا‌ يَتَّ‍‍قُ‍‍ونَ
Wa Lūţāan 'Idh Qāla Liqawmihi~ 'Ata'tūna Al-Fāĥishata Wa 'Antum Tubşirūna 027-054 Ve Lut'u da göndermiştik de o zamankavmine demişti ki: Çirkin bir iş işlemedesiniz ve siz de onun çirkinliğini görüyorsunuz. وَلُوط‍‍ا‌‌ ً‌ ‌إِ‌ذْ‌ قَ‍‍الَ لِ‍‍قَ‍‍وْمِهِ ‌أَتَأْت‍‍ُ‍ونَ ‌الْفَاحِشَةَ ‌وَ‌أَ‌نْ‍‍تُمْ تُ‍‍بْ‍‍‍‍صِ‍‍رُ‌ونَ
'A'innakum Lata'tūna Ar-Rijāla Shahwatan Min Dūni An-Nisā' ۚ Bal 'Antum Qawmun Tajhalūna 027-055 Kadınları bırakıp da şehvetle erkeklerle mi temas edeceksinizhatta sizbilgisiz bir topluluksunuz. أَئِ‍‍نَّ‍‍كُمْ لَتَأْت‍‍ُ‍ونَ ‌ال‍‍رِّج‍‍َ‍الَ شَهْوَة ً‌ مِ‍‌‍نْ ‌د‍ُ‍‌ونِ ‌ال‍‍نِس‍‍َ‍ا‌ء‌ ۚ بَلْ ‌أَ‌نْ‍‍تُمْ قَ‍‍وْم‌‍ٌ‌ تَ‍‍جْ‍‍هَلُونَ
Famā Kāna Jawāba Qawmihi~ 'Illā 'An Qālū 'Akhrijū 'Āla Lūţin Min Qaryatikum ۖ 'Innahum 'Unāsun Yataţahharūna 027-056 Kavminin cevabıLut'u ve soyunu şehrinizden çıkarınhiç şüphe yok ki onlartemizliğe pek düşkünbir topluluk sözünden başka bir söz değildi. فَمَا‌ ك‍‍َ‍انَ جَو‍َ‍‌ابَ قَ‍‍وْمِهِ ‌إِلاَّ‌ ‌أَ‌نْ قَ‍‍الُ‍‍و‌ا‌ ‌أَ‍خْ‍‍رِجُ‍‍و‌ا‌ ‌آلَ ل‍‍ُ‍و‍طٍ‌ مِ‍‌‍نْ قَ‍‍رْيَتِكُمْ ۖ ‌إِنَّ‍‍هُمْ ‌أُن‍‍َ‍اسٌ‌ يَتَ‍‍طَ‍‍هَّرُ‌ونَ
Fa'anjaynāhu Wa 'Ahlahu~ 'Illā Amra'atahu Qaddarnāhā Mina Al-Ghābirīna 027-057 Derkenonu ve ailesini kurtardıkancak karısını kurtarmadıkonungeri kalanlarla kalmasını takdir etmiştik. فَأَ‌ن‍‍جَيْن‍‍َ‍اهُ ‌وَ‌أَهْلَهُ~ُ ‌إِلاَّ‌ ‌امْ‍رَ‌أَتَ‍‍هُ قَ‍‍دَّ‌رْنَاهَا‌ مِنَ ‌الْ‍‍غَ‍‍ابِ‍‍رِينَ
Wa 'Amţarnā `Alayhim Maţaan ۖ Fasā'a Maţaru Al-Mundharīna 027-058 Ve onlara öylesine bir yağmur yağdırdık kikorkutulanlara yağan yağmurne de kötü yağmurdur. وَ‌أَمْ‍‍طَ‍‍رْنَا‌ عَلَيْهِمْ مَ‍‍طَ‍‍ر‌ا‌‌ ًۖ فَس‍‍َ‍ا‌ءَ‌ مَ‍‍طَ‍‍رُ‌ ‌الْمُ‍‌‍ن‍‍ذَ‌رِينَ
Quli Al-Ĥamdu Lillāh Wa Salāmun `Alá `Ibādihi Al-Ladhīna Aşţafá ۗālllahu Khayrun 'Ammā Yushrikūna 027-059 De ki: Hamd Allah'a ve esenlikseçtiği kullarına; Allah mı daha hayırlıdırona şirk koştukları şeyler mi? قُ‍‍لِ ‌الْحَمْدُ‌ لِلَّهِ ‌وَسَلاَمٌ عَلَى‌ عِبَا‌دِهِ ‌الَّذ‍ِ‍ي‍‍نَ ‌اصْ‍‍طَ‍‍فَ‍‍ىۗ ‌آ‌اللَّهُ خَ‍‍يْ‍‍رٌ‌ ‌أَمَّ‍‍ا‌ يُشْ‍‍رِكُونَ
'Amman Khalaqa As-Samāwāti Wa Al-'Arđa Wa 'Anzala Lakum Mina As-Samā'i Mā'an Fa'anbatnā Bihi Ĥadā'iqa Dhāta Bahjatin Mā Kāna Lakum 'An Tunbitū Shajarahā ۗ 'A'ilahun Ma`a Allāhi ۚ Bal Hum Qawmun Ya`dilūna 027-060 Gökleri ve yeryüzünü yaratan ve size gökten yağmur yağdıran mı hayırlı? Bizo yağmurlaağacını bile bitiremiyeceğiniz nice güzelim bahçelerdeki nebatları bitirmedeyiz; Allah'la beraber bir başka mabut var mı? Hayırsizyoldan sapmış kişilersiniz. أَمَّ‍‍‌‍نْ خَ‍‍لَ‍‍قَ ‌ال‍‍سَّمَا‌و‍َ‍‌اتِ ‌وَ‌الأَ‌رْ‍ضَ ‌وَ‌أَ‌ن‍‍زَلَ لَكُمْ مِنَ ‌ال‍‍سَّم‍‍َ‍ا‌ءِ‌ م‍‍َ‍ا‌ء‌‌ ً‌ فَأَ‌نْ‍‍بَتْنَا‌ بِ‍‍هِ حَد‍َ‍‌ائِ‍‍قَ ‌ذ‍َ‍‌اتَ بَهْجَةٍ‌ مَا‌ ك‍‍َ‍انَ لَكُمْ ‌أَ‌نْ تُ‍‌‍نْ‍‍بِتُو‌ا‌ شَجَ‍رَهَ‍‍اۗ ‌أَ‌ءِلَهٌ‌ مَعَ ‌اللَّ‍‍هِ ۚ بَلْ هُمْ قَ‍‍وْمٌ‌ يَعْدِلُونَ
'Amman Ja`ala Al-'Arđa Qaan Wa Ja`ala Khilālahā 'Anhāan Wa Ja`ala Lahā Rawāsiya Wa Ja`ala Bayna Al-Baĥrayni Ĥājizāan ۗ 'A'ilahun Ma`a Allāhi ۚ Bal 'Aktharuhum Lā Ya`lamūna 027-061 Yoksa yeryüzünükarar edilecek bir saha olarak yaratan ve yerin üstünden ırmaklar akıtan ve orada sağlam dağlar halkeden ve iki denizin arasına bir sınır çeken mi hayırlı? Allah'la beraber bir başka mabut var mı? Hayıronların çoğu bilmez. أَمَّ‍‍‌‍نْ جَعَلَ ‌الأَ‌رْ‍ضَ قَ‍رَ‌ا‌ر‌ا‌ ً‌ ‌وَجَعَلَ خِ‍‍لاَلَهَ‍‍ا‌ ‌أَ‌نْ‍‍هَا‌ر‌ا‌ ً‌ ‌وَجَعَلَ لَهَا‌ ‌‍رَ‌وَ‌اسِيَ ‌وَجَعَلَ بَ‍‍يْ‍‍نَ ‌الْبَحْ‍رَيْ‍‍نِ حَاجِز‌اً‌ ۗ ‌أَ‌ءِلَهٌ‌ مَعَ ‌اللَّ‍‍هِ ۚ بَلْ ‌أَكْثَرُهُمْ لاَ‌ يَعْلَمُونَ
'Amman Yujību Al-Muđţarra 'Idhā Da`āhu Wa Yakshifu As-Sū'a Wa Yaj`alukum Khulafā'a Al-'Arđi ۗ 'A'ilahun Ma`a Allāhi ۚ Qalīlāan Mā Tadhakkarūna 027-062 Yoksa darda kalanadua ettiği zaman icabet eden ve kötülüğü gideren ve siziyeryüzüne sahip kılan mıhayırlı? Allah'la beraber bir başka mabut var mı? Ne de az düşünmedesiniz. أَمَّ‍‍‌‍نْ يُج‍‍ِ‍ي‍‍بُ ‌الْمُ‍‍ض‍‍طَ‍رَّ‌ ‌إِ‌ذَ‌ا‌ ‌دَع‍‍َ‍اهُ ‌وَيَكْشِفُ ‌ال‍‍سّ‍‍ُ‍و‌ءَ‌ ‌وَيَ‍‍جْ‍‍عَلُكُمْ خُ‍‍لَف‍‍َ‍ا‌ءَ‌ ‌الأَ‌رْ‍ضِ ۗ ‌أَ‌ءِلَهٌ‌ مَعَ ‌اللَّ‍‍هِ ۚ قَ‍‍لِيلا‌ ً‌ مَا‌ تَذَكَّرُ‌ونَ
'Amman YahdīkumŽulumāti Al-Barri Wa Al-Baĥri Wa Man Yursilu Ar-Riyāĥa Bushan Bayna Yaday Raĥmatihi~ ۗ 'A'ilahun Ma`a Allāhi ۚ Ta`ālá Allāhu `Ammā Yushrikūna 027-063 Yoksa karanın ve denizin karanlıklarında sizi doğru yola sevkeden ve rahmetinden önce müjde olarak rüzgarları yollayan mı hayırlı? Allah'la beraber bir başka mabut var mı? Yücedirmünezzehtir Allahonların şirk koştuklarından. أَمَّ‍‍‌‍نْ يَهْدِيكُمْ فِي ظُ‍‍لُم‍‍َ‍اتِ ‌الْبَرِّ‌ ‌وَ‌الْبَحْ‍‍ر‍ِ‍‌ ‌وَمَ‍‌‍نْ يُرْسِلُ ‌ال‍‍رِّي‍‍َ‍احَ بُشْر‌ا‌ ً‌ بَ‍‍يْ‍‍نَ يَدَيْ ‌‍رَحْمَتِهِ ۗ ‌أَ‌ءِلَهٌ‌ مَعَ ‌اللَّ‍‍هِ ۚ تَعَالَى‌ ‌اللَّ‍‍هُ عَ‍‍مَّ‍‍ا‌ يُشْ‍‍رِكُونَ
'Amman Yabda'u Al-Khalqa Thumma Yu`īduhu Wa Man Yarzuqukum Mina As-Samā'i Wa Al-'Arđi ۗ 'A'ilahun Ma`a Allāhi ۚ Qul Hātū Burhānakum 'In Kuntum Şādiqīna 027-064 Yoksa daima halkı yaratıp duransonra da yeniden halkeden ve sizigökten ve yeryüzünden rızıklandıran mı hayırlı? Allah'la beraber bir başka mabut var mı? De ki: Gösterin delillerinizi doğru söylüyorsanız. أَمَّ‍‍‌‍نْ يَ‍‍بْ‍‍دَ‌أُ‌ ‌الْ‍‍خَ‍‍لْ‍‍قَ ثُ‍‍مَّ يُعِيدُهُ ‌وَمَ‍‌‍نْ يَرْ‌زُ‍قُ‍‍كُمْ مِنَ ‌ال‍‍سَّم‍‍َ‍ا‌ءِ‌ ‌وَ‌الأَ‌رْ‍ضِ ۗ ‌أَ‌ءِلَهٌ‌ مَعَ ‌اللَّ‍‍هِ ۚ قُ‍‍لْ هَاتُو‌ا‌ بُرْهَانَكُمْ ‌إِ‌نْ كُ‍‌‍ن‍‍تُمْ صَ‍‍ا‌دِقِ‍‍ينَ
Qul Lā Ya`lamu Man As-Samāwāti Wa Al-'Arđi Al-Ghayba 'Illā Al-Lahu ۚ Wa Mā Yash`urūna 'Ayyāna Yub`athūna 027-065 De ki: Göklerde ve yeryüzünde bulunanların hiçbirigizli şeyi bilemezancak Allah bilir ve onlar da ne vakit tekrar diriltileceklerini bilemezler قُ‍‍لْ لاَ‌ يَعْلَمُ مَ‍‌‍نْ فِي ‌ال‍‍سَّمَا‌و‍َ‍‌اتِ ‌وَ‌الأَ‌رْ‍ضِ ‌الْ‍‍غَ‍‍يْ‍‍بَ ‌إِلاَّ‌ ‌اللَّ‍‍هُ ۚ ‌وَمَا‌ يَشْعُر‍ُ‍‌ونَ ‌أَيّ‍‍َ‍انَ يُ‍‍بْ‍‍عَثُونَ
Bal Addāraka `Ilmuhum Al-'Ākhirati ۚ Bal HumShakkin Minhā ۖ Bal Hum Minhā `Amūna 027-066 Hayıronların bilgileribu dünyadaykenahirete ulaşamaz; hayıronlarahiret hakkında şüphe içindedir; hayıronlar ahiret hususunda kördür. بَلْ ‌ا‌دَّ‌ا‌‍رَكَ عِلْمُهُمْ فِي ‌الآ‍‍خِ‍رَةِ ۚ بَلْ هُمْ فِي شَكٍّ‌ مِ‍‌‍نْ‍‍هَا‌ ۖ بَلْ هُمْ مِ‍‌‍نْ‍‍هَا‌ عَمُونَ
Wa Qāla Al-Ladhīna Kafarū 'A'idhā Kunnā Tubāan Wa 'Ābā'uunā 'A'innā Lamukhrajūna 027-067 Ve kafir olanlarderler ki: Biz ve atalarımıztoprak olduktan sonra mı mezarlarımızdan çıkarılacağız? وَ‍قَ‍‍الَ ‌الَّذ‍ِ‍ي‍‍نَ كَفَرُ‌و‌ا‌ ‌أَئِذَ‌ا‌ كُ‍‍نَّ‍‍ا‌ تُ‍رَ‌ابا‌ ً‌ ‌وَ‌آب‍‍َ‍ا‌ؤُنَ‍‍ا‌ ‌أَئِ‍‍نَّ‍‍ا‌ لَمُ‍‍خْ‍رَجُونَ
Laqad Wu`idnā Hādhā Naĥnu Wa 'Ābā'uunā Min Qablu 'In Hādhā 'Illā 'Asāţīru Al-'Awwalīna 027-068 Andolsun ki bubize de vaadedilmiştirdaha önceatalarımıza da vaadedilmişti; fakat bugelip geçenlere ait bir masal ancak. لَ‍قَ‍‍دْ‌ ‌وُعِ‍‍دْنَا‌ هَذَ‌ا‌ نَحْنُ ‌وَ‌آب‍‍َ‍ا‌ؤُنَا‌ مِ‍‌‍نْ قَ‍‍بْ‍‍لُ ‌إِ‌نْ هَذَ‌ا‌ ‌إِلاَّ‌ ‌أَسَاطِ‍‍ي‍‍رُ‌ ‌الأَ‌وَّلِينَ
Qul Sīrū Fī Al-'Arđi Fānžurū Kayfa Kāna `Āqibatu Al-Mujrimīna 027-069 De ki: Gezin yeryüzünde de bakıngörünne olmuş mücrimlerin sonu. قُ‍‍لْ سِيرُ‌و‌ا‌ فِي ‌الأَ‌رْ‍ضِ فَا‌ن‍‍ظُ‍‍رُ‌و‌ا‌ كَ‍‍يْ‍‍فَ ك‍‍َ‍انَ عَاقِ‍‍بَةُ ‌الْمُ‍‍جْ‍‍رِمِينَ
Wa Lā Taĥzan `Alayhim Wa Lā TakunĐayqin Mimmā Yamkurūna 027-070 Ve üzülme onlar için ve daralma kurdukları düzenlerden. وَلاَ‌ تَحْزَ‌نْ عَلَيْهِمْ ‌وَلاَ‌ تَكُ‍‌‍نْ فِي ضَ‍‍يْ‍‍قٍ‌ مِ‍‍مَّ‍‍ا‌ يَمْكُرُ‌ونَ
Wa Yaqūlūna Matá Hādhā Al-Wa`du 'In Kuntum Şādiqīna 027-071 Ve derler ki: Bu vaitne vakit yerine gelecek doğru söylüyorsanız. وَيَ‍قُ‍‍ول‍‍ُ‍ونَ مَتَى‌ هَذَ‌ا‌ ‌الْوَعْدُ‌ ‌إِ‌نْ كُ‍‌‍ن‍‍تُمْ صَ‍‍ا‌دِقِ‍‍ينَ
Qul `Asá 'An Yakūna Radifa Lakum Ba`đu Al-Ladhī Tasta`jilūna 027-072 De ki: Çarçabuk gelip çatmasını dilediğiniz o azabın birazcığı neredeyse gelmek üzere size. قُ‍‍لْ عَسَ‍‍ى‌ ‌أَ‌نْ يَك‍‍ُ‍ونَ ‌‍رَ‌دِفَ لَكُمْ بَعْ‍‍ضُ ‌الَّذِي تَسْتَعْجِلُونَ
Wa 'Inna Rabbaka Ladhū Fađlin `Alá An-Nāsi Wa Lakinna 'Aktharahum Lā Yashkurūna 027-073 Ve şüphe yok ki Rabbininsanlara lütuf ve ihsan sahibidirfakat çoğu şükretmez. وَ‌إِنَّ ‌‍رَبَّكَ لَذُ‌و‌ فَ‍‍ضْ‍‍لٍ عَلَى‌ ‌ال‍‍نّ‍‍َ‍اسِ ‌وَلَكِ‍‍نَّ ‌أَكْثَ‍رَهُمْ لاَ‌ يَشْكُرُ‌ونَ
Wa 'Inna Rabbaka Laya`lamu Mā Tukinnu Şudūruhum Wa Mā Yu`linūna 027-074 Ve şüphe yok ki Rabbingönüllerinde gizlediklerini de bilir elbetteaçığa vurduklarını da. وَ‌إِنَّ ‌‍رَبَّكَ لَيَعْلَمُ مَا‌ تُكِ‍‍نُّ صُ‍‍دُ‌و‌رُهُمْ ‌وَمَا‌ يُعْلِنُونَ
Wa Mā Min Ghā'ibatin As-Samā'i Wa Al-'Arđi 'Illā Fī Kitābin Mubīnin 027-075 Gökte ve yeryüzünde hiçbir gizli şey yoktur ki apaçık kitapta tespit edilmemiş olsun. وَمَا‌ مِ‍‌‍نْ غَ‍‍ائِبَة‌‍ٍ‌ فِي ‌ال‍‍سَّم‍‍َ‍ا‌ءِ‌ ‌وَ‌الأَ‌رْ‍ضِ ‌إِلاَّ‌ فِي كِت‍‍َ‍ابٍ‌ مُبِينٍ
'Inna Hādhā Al-Qur'āna Yaquşşu `Alá Banī 'Isrā'īla 'Akthara Al-Ladhī Hum Fīhi Yakhtalifūna 027-076 Şüphe yok ki bu Kur'anİsrailoğullarınaihtilafa düştükleri birçok şeyleri anlatmadadır. إِنَّ هَذَ‌ا‌ ‌الْ‍‍قُ‍‍رْ‌آنَ يَ‍‍قُ‍‍صُّ عَلَى‌ بَنِ‍‍ي ‌إِسْر‍َ‍‌ائ‍‍ِ‍ي‍‍لَ ‌أَكْثَ‍رَ‌الَّذِي هُمْ ف‍‍ِ‍ي‍‍هِ يَ‍‍خْ‍‍تَلِفُونَ
Wa 'Innahu Lahudan Wa Raĥmatun Lilmu'uminīna 027-077 Ve şüphe yok ki Kur'anelbette hidayettir ve rahmettir inananlara. وَ‌إِنَّ‍‍هُ لَهُ‍‍د‌ى‌ ً‌ ‌وَ‌‍رَحْمَة ٌ‌ لِلْمُؤْمِنِينَ
'Inna Rabbaka Yaqđī Baynahum Biĥukmihi ۚ Wa Huwa Al-`Azīzu Al-`Alīmu 027-078 Şüphe yok ki Rabbinhükmüylearalarında takdir ettiğini yerine getirecektir ve odur üstün olan ve bilen. إِنَّ ‌‍رَبَّكَ يَ‍‍قْ‍‍‍‍ضِ‍‍ي بَيْنَهُمْ بِحُكْمِ‍‍هِ ۚ ‌وَهُوَ‌ ‌الْعَز‍ِ‍ي‍‍زُ‌ ‌الْعَلِيمُ
Fatawakkal `Alá Allāhi ۖ 'Innaka `Alá Al-Ĥaqqi Al-Mubīni 027-079 Ve artık dayan Allah'aşüphe yok ki senapaçık gerçek yoldasın. فَتَوَكَّلْ عَلَى‌ ‌اللَّ‍‍هِ ۖ ‌إِنَّ‍‍كَ عَلَى‌ ‌الْحَ‍‍قِّ ‌الْمُبِينِ
'Innaka Lā Tusmi`u Al-Mawtá Wa Lā Tusmi`u Aş-Şumma Ad-Du`ā'a 'Idhā Wa Llaw Mudbirīna 027-080 Şüphe yok ki senölüye duyuramazsın ve arkalarını çevirip giderlerken çağırsan da sağırlara sesini işittiremezsin. إِنَّ‍‍كَ لاَ‌ تُسْمِعُ ‌الْمَوْتَى‌ ‌وَلاَ‌ تُسْمِعُ ‌ال‍‍صُّ‍‍مَّ ‌ال‍‍دُّع‍‍َ‍ا‌ءَ‌ ‌إِ‌ذَ‌ا‌ ‌وَلَّوْ‌ا‌ مُ‍‍دْبِ‍‍رِينَ
Wa Mā 'Anta Bihādī Al-`Umyi `An Đalālatihim ۖ 'In Tusmi`u 'Illā Man Yu'uminu Bi'āyātinā Fahum Muslimūna 027-081 Ve köresapıklığından döndürüp doğru yolu gösteremezsin sen; ancak delillerimize inanan kişiye duyurursun sesini ve onlardır gerçekten de Müslüman olanlar. وَمَ‍‍ا‌ ‌أَ‌نْ‍‍تَ بِهَا‌دِي ‌الْعُمْيِ عَ‍‌‍نْ ضَ‍‍لاَلَتِهِمْ ۖ ‌إِ‌نْ تُسْمِعُ ‌إِلاَّ‌ مَ‍‌‍نْ يُؤْمِنُ بِآيَاتِنَا‌ فَهُمْ مُسْلِمُونَ
Wa 'Idhā Waqa`a Al-Qawlu `Alayhim 'Akhrajnā Lahum Dābbatan Mina Al-'Arđi Tukallimuhum 'Anna An-Nāsa Kānū Bi'āyātinā Lā Yūqinūna 027-082 Sözünonlar hakkında yerine geleceğitahakkuk edeceği zaman gelip çatınca yeryüzündenonlara bir mahluk çıkarırız ki okonuşur onlarla ve gerçekten de insanlardelillerimize adamakıllı inanmazlar der. وَ‌إِ‌ذَ‌ا‌ ‌وَ‍قَ‍‍عَ ‌الْ‍‍قَ‍‍وْلُ عَلَيْهِمْ ‌أَ‍خْ‍رَجْ‍‍نَا‌ لَهُمْ ‌د‍َ‍‌ابَّة ً‌ مِنَ ‌الأَ‌رْ‍ضِ تُكَلِّمُهُمْ ‌أَنَّ ‌ال‍‍نّ‍‍َ‍اسَ كَانُو‌ا‌ بِآيَاتِنَا‌ لاَ‌ يُوقِ‍‍نُونَ
Wa Yawma Naĥshuru Min Kulli 'Ummatin Fawjāan Mimman Yukadhdhibu Bi'āyātinā Fahum Yūza`ūna 027-083 Ve o günher ümmettendelillerimizi yalanlayan bir topluluğu toplayacağız ve onlartakımtakım duracaklar. وَيَ‍‍وْمَ نَحْشُرُ‌ مِ‍‌‍نْ كُلِّ ‌أُمَّ‍‍ة‌‍ٍ‌ فَوْجا‌ ً‌ مِ‍‍مَّ‍‍‌‍نْ يُكَذِّبُ بِآيَاتِنَا‌ فَهُمْ يُو‌زَعُونَ
Ĥattá 'Idhā Jā'ū Qāla 'Akadhdhabtum Bi'āyātī Wa Lam Tuĥīţū Bihā `Ilmāan 'Ammādhā Kuntum Ta`malūna 027-084 Sonundaonlar geldi midelillerimi bir bilgi edinip kavramadığınız halde yalanladınız mıneydi o yaptığınız der. حَتَّ‍‍ى‌ ‌إِ‌ذَ‌ا‌ ج‍‍َ‍ا‌ء‍ُ‍‌و‌ا‌ قَ‍‍الَ ‌أَكَذَّبْ‍‍تُمْ بِآيَاتِي ‌وَلَمْ تُحِي‍‍طُ‍‍و‌ا‌ بِهَا‌ عِلْماً‌ ‌أَمَّ‍‍ا‌ذَ‌ا‌ كُ‍‌‍ن‍‍تُمْ تَعْمَلُونَ
Wa Waqa`a Al-Qawlu `Alayhim Bimā Žalamū Fahum Lā Yanţiqūna 027-085 Zulmettiklerinden dolayı o söztahakkuk etmişbaşlarına gelmiştirartık onlar konuşamazlar da. وَ‌وَ‍قَ‍‍عَ ‌الْ‍‍قَ‍‍وْلُ عَلَيْهِمْ بِمَا‌ ظَ‍‍لَمُو‌ا‌ فَهُمْ لاَ‌ يَ‍‌‍ن‍‍طِ‍‍قُ‍‍ونَ
'Alam Yaraw 'Annā Ja`alnā Al-Layla Liyaskunū Fīhi Wa An-Nahāra Mubşirāan ۚ 'Inna Fī Dhālika La'āyātin Liqawmin Yu'uminūna 027-086 Görmezler mi ki bizşüphe yok ki dinlensinler diye geceyi yarattıkgözlerini açsınlar diye de gündüzü; şüphe yok ki bundadeliller var inanan topluluğa. أَلَمْ يَ‍رَ‌وْ‌ا‌ ‌أَنَّ‍‍ا‌ جَعَلْنَا‌ ‌ال‍‍لَّ‍‍يْ‍‍لَ لِيَسْكُنُو‌ا‌ ف‍‍ِ‍ي‍‍هِ ‌وَ‌ال‍‍نَّ‍‍ه‍‍َ‍ا‌‍رَ‌ مُ‍‍بْ‍‍‍‍صِ‍‍ر‌ا‌‌ ًۚ ‌إِنَّ فِي ‌ذَلِكَ لَآي‍‍َ‍ات‍ٍ‌ لِ‍‍قَ‍‍وْمٍ‌ يُؤْمِنُونَ
Wa Yawma Yunfakhu Fī Aş-Şūri Fafazi`a Man As-Samāwāti Wa Man Al-'Arđi 'Illā Man Shā'a Allāhu ۚ Wa Kullun 'Atawhu Dākhirīna 027-087 Ve o gün Sur üfürülür de göllerde kimler varsa ve yeryüzünde kimler varsaAllah'ın dilediğinden başka hepsipek şiddetli bir korkuya kapılır ve hepsi de horhakir bir halde onun tapısına gelir. وَيَ‍‍وْمَ يُ‍‌‍ن‍‍فَ‍‍خُ فِي ‌ال‍‍صُّ‍‍و‌ر‍ِ‍‌ فَفَزِعَ مَ‍‌‍نْ فِي ‌ال‍‍سَّمَا‌و‍َ‍‌اتِ ‌وَمَ‍‌‍نْ فِي ‌الأَ‌رْ‍ضِ ‌إِلاَّ‌ مَ‍‌‍نْ ش‍‍َ‍ا‌ءَ‌ ‌اللَّ‍‍هُ ۚ ‌وَكُلٌّ ‌أَتَ‍‍وْهُ ‌دَ‌اخِ‍‍رِينَ
Wa Tará Al-Jibāla Taĥsabuhā Jāmidatan Wa Hiya Tamurru Marra As-Saĥābi ۚ Şun`a Allāhi Al-Ladhī 'Atqana Kulla Shay'in ۚ 'Innahu Khabīrun Bimā Taf`alūna 027-088 Ve görürsün dağları da yerlerinde duruyor sanırsınhalbuki onlarkıyamette bulut gibi geçip giderdağılır. Her şeyiadamakıllı ve yerli yerinde halkeden Allah'ın işidir bu; şüphe yok ki one yapıyorsanız hepsinden de haberdardır. وَتَ‍رَ‌ى‌ ‌الْجِب‍‍َ‍الَ تَحْسَبُهَا‌ جَامِدَة ً‌ ‌وَهِيَ تَمُرُّ‌ مَ‍رَّ‌ال‍‍سَّح‍‍َ‍ابِ ۚ صُ‍‍‌‍نْ‍‍عَ ‌اللَّ‍‍هِ ‌الَّذِي ‌أَتْ‍‍قَ‍‍نَ كُلَّ شَ‍‍يْء‌‌ٍۚ ‌إِنَّ‍‍هُ خَ‍‍ب‍‍ِ‍ي‍‍ر‌ٌ‌ بِمَا‌ تَفْعَلُونَ
Man Jā'a Bil-Ĥasanati Falahu Khayrun Minhā Wa Hum Min Faza`in Yawma'idhin 'Āminūna 027-089 Kimbir iyilikle gelirse yaptığı iyilikten de hayırlı bir mükafat var ona ve onlaro günün şiddetli korkusundan emindirler. مَ‍‌‍نْ ج‍‍َ‍ا‌ءَ‌ بِ‍الْحَسَنَةِ فَلَ‍‍هُ خَ‍‍يْ‍‍ر‌ٌ‌ مِ‍‌‍نْ‍‍هَا‌ ‌وَهُمْ مِ‍‌‍نْ فَزَعٍ‌ يَوْمَئِذ‌‌ٍ‌ ‌آمِنُونَ
Wa Man Jā'a Bis-Sayyi'ati Fakubbat Wujūhuhum An-Nāri Hal Tujzawna 'Illā Mā Kuntum Ta`malūna 027-090 Ve kimbir kötülükle gelirse o çeşit kişileryüzüstü cehenneme atılırlar; yaptığınıza karşılık neyse ondan başka bir şeyle mi size ceza verilecek sandınız? وَمَ‍‌‍نْ ج‍‍َ‍ا‌ءَ‌ بِ‍ال‍‍سَّيِّئَةِ فَكُبَّتْ ‌وُجُوهُهُمْ فِي ‌ال‍‍نّ‍‍َ‍ا‌ر‍ِ‍‌ هَلْ تُ‍‍جْ‍‍زَ‌وْنَ ‌إِلاَّ‌ مَا‌ كُ‍‌‍ن‍‍تُمْ تَعْمَلُونَ
'Innamā 'Umirtu 'An 'A`buda Rabba Hadhihi Al-Baldati Al-Ladhī Ĥarramahā Wa Lahu Kullu Shay'in ۖ Wa 'Umirtu 'An 'Akūna Mina Al-Muslimīna 027-091 Banaancak orasını emin bir harem olarak halkeden bu şehrin Rabbine ibadet etmem emredildi ve onundur her şey ve Müslümanlardan olmam emredildi bana. إِنَّ‍‍مَ‍‍ا‌ ‌أُمِ‍‍رْتُ ‌أَ‌نْ ‌أَعْبُدَ‌ ‌‍رَبَّ هَذِهِ ‌الْبَلْدَةِ ‌الَّذِي حَ‍رَّمَهَا‌ ‌وَلَ‍‍هُ كُلُّ شَ‍‍يْء‌ٍۖ ‌وَ‌أُمِ‍‍رْتُ ‌أَ‌نْ ‌أَك‍‍ُ‍ونَ مِنَ ‌الْمُسْلِمِينَ
Wa 'An 'Atluwa Al-Qur'āna ۖ Famani Ahtadá Fa'innamā Yahtadī Linafsihi ۖ Wa Man Đalla Faqul 'Innamā 'Anā Mina Al-Mundhirīna 027-092 Ve Kur'an okumam emredildi. Artık kim doğru yolu bulursa faydasıkendisine ait ve kim saparsa artık de ki: Ben ancak korkutanlardanım. وَ‌أَ‌نْ ‌أَتْلُوَ‌ ‌الْ‍‍قُ‍‍رْ‌آنَ ۖ فَمَنِ ‌اهْتَدَ‌ى‌ فَإِنَّ‍‍مَا‌ يَهْتَدِي لِنَفْسِ‍‍هِ ۖ ‌وَمَ‍‌‍نْ ضَ‍‍لَّ فَ‍‍قُ‍‍لْ ‌إِنَّ‍‍مَ‍‍ا‌ ‌أَنَا‌ مِنَ ‌الْمُ‍‌‍ن‍‍ذِ‌رِينَ
Wa Quli Al-Ĥamdu Lillāh Sayurīkum 'Āyātihi Fata`rifūnahā ۚ Wa Mā Rabbuka Bighāfilin `Ammā Ta`malūna 027-093 Ve de ki: Hamd Allah'ayakında delillerini gösterecek size ve siz de tanıyacaksınız onları ve Rabbinne yaptığınızdan gafil değildir. وَ‍قُ‍‍لِ ‌الْحَمْدُ‌ لِلَّهِ سَيُ‍‍رِيكُمْ ‌آيَاتِ‍‍هِ فَتَعْ‍‍رِفُونَهَا‌ ۚ ‌وَمَا‌ ‌‍رَبُّكَ بِ‍‍غَ‍‍افِلٍ عَ‍‍مَّ‍‍ا‌ تَعْمَلُونَ
Toggle thick letters. Most people make the mistake of thickening thin letters in the words that have other (highlighted) thick letter Toggle to highlight thick letters خصضغطقظ رَ
Next Sūrah