Roman Script | Reciting key words | Previous Sūrah | Quraan Index | Home |
35) Sūrat Fāţir |
Printed format | 35) سُورَة فَاطِر |
Toggle thick letters. Most people make the mistake of thickening thin letters in the words that have other (highlighted) thick letter | Toggle to highlight thick letters خصضغطقظ رَ | |
Al-Ĥamdu Lillāh Fāţiri As-Samāwāti Wa Al-'Arđi Jā`ili Al-Malā'ikati Rusulāan 'Ūlī 'Ajniĥatin Mathná Wa Thulātha Wa Rubā`a ۚ Yazīdu Fī Al-Khalqi Mā Yashā'u ۚ 'Inna Allāha `Alá Kulli Shay'in Qadīrun | 035001.Hamd, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlıelçiler yapan Allaha mahsustur. O yaratmada dilediğini artırır. ŞüphesizAllahın gücü her şeye hakkıyla yeter. |
الْحَمْدُ لِلَّهِ فَاطِرِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ جَاعِلِ الْمَلاَئِكَةِ رُسُلاً أُولِي أَجْنِحَةٍ مَثْنَى وَثُلاَثَ وَرُبَاعَ ۚ يَزِيدُ فِي الْخَلْقِ مَا يَشَاءُ ۚ إِنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ |
Mā Yaftaĥi Allāhu Lilnnāsi Min Raĥmatin Falā Mumsika Lahā ۖ Wa Mā Yumsik Falā Mursila Lahu Min Ba`dihi ۚ Wa Huwa Al-`Azīzu Al-Ĥakīmu | 035002.Allah insanlar için ne rahmet açarsa, artık onu tutacak (engelleyecek)yoktur. Neyi de tutarsa, bundan sonra onu gönderecek yoktur. O, mutlak güçsahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. |
مَا يَفْتَحِ اللَّهُ لِلنَّاسِ مِنْ رَحْمَةٍ فَلاَ مُمْسِكَ لَهَا ۖ وَمَا يُمْسِكْ فَلاَ مُرْسِلَ لَهُ مِنْ بَعْدِهِ ۚ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ |
Yā 'Ayyuhā An-Nāsu Adhkurū Ni`mata Allāhi `Alaykum ۚ Hal Min Khāliqin Ghayru Allāhi Yarzuqukum Mina As-Samā'i Wa Al-'Arđi ۚ Lā 'Ilāha 'Illā Huwa ۖ Fa'anná Tu'ufakūna | 035003.Ey insanlar! Allahın size olan nimetini hatırlayın. Allahtan başkasize göklerden ve yerden rızık veren bir yaratıcı var mı? Ondan başkahiçbir ilah yoktur. O halde nasıl oluyor da haktan döndürülüyorsunuz? |
يَاأَيُّهَا النَّاسُ اذْكُرُوا نِعْمَةَ اللَّهِ عَلَيْكُمْ هَلْ ۚ مِنْ خَالِقٍ غَيْرُ اللَّهِ يَرْزُقُكُمْ مِنَ السَّمَاءِ وَالأَرْضِ لاَ ۚ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ فَأَنَّى ۖ تُؤْفَكُونَ |
Wa 'In Yukadhdhibūka Faqad Kudhdhibat Rusulun Min Qablika ۚ Wa 'Ilá Allāhi Turja`u Al-'Umūru | 035004.(Ey Muhammed!) Eğer seni yalancı sayıyorlarsa bil ki, senden önce de nicepeygamberler yalancı sayılmıştır. Bütün işler ancak Allaha döndürülür. |
وَإِنْ يُكَذِّبُوكَ فَقَدْ كُذِّبَتْ رُسُلٌ مِنْ قَبْلِكَ ۚ وَإِلَى اللَّهِ تُرْجَعُ الأُمُورُ |
Yā 'Ayyuhā An-Nāsu 'Inna Wa`da Allāhi Ĥaqqun ۖ Falā Taghurrannakumu Al-Ĥayā Atu ۖ Ad-Dunyā Wa Lā Yaghurrannakum Billāhi Al-Gharūru | 035005.Ey insanlar! Şüphesiz Allahın vaadi gerçektir. Sakın dünya hayatı sizialdatmasın. Sakın çok aldatıcı (Şeytan) Allah hakkında sizi aldatmasın. |
يَاأَيُّهَا النَّاسُ إِنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ فَلاَ ۖ تَغُرَّنَّكُمُ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا وَلاَ ۖ يَغُرَّنَّكُمْ بِاللَّهِ الْغَرُورُ |
'Inna Ash-Shayţāna Lakum `Adūwun Fa Attakhidhūhu `Adūwāan ۚ 'Innamā Yad`ū Ĥizbahu Liyakūnū Min 'Aşĥābi As-Sa`īri | 035006.Şüphesiz şeytan sizin için bir düşmandır. Öyle ise (siz de) onu düşmantanıyın. O, kendi taraftarlarını ancak alevli ateşe girecek kimselerdenolmaya çağırır. |
إِنَّ الشَّيْطَانَ لَكُمْ عَدُوٌّ فَاتَّخِذُوهُ عَدُوّا ً ۚ إِنَّمَا يَدْعُو حِزْبَهُ لِيَكُونُوا مِنْ أَصْحَابِ السَّعِيرِ |
Al-Ladhīna Kafarū Lahum `Adhābun Shadīdun Wa ۖ Al-Ladhīna 'Āmanū Wa `Amilū Aş-Şāliĥāti Lahum Maghfiratun Wa 'Ajrun Kabīrun | 035007.İnkar edenler için çetin bir azap vardır. İman edip salih amellerişleyenler için ise bir bağışlanma ve büyük bir mükafat vardır. |
الَّذِينَ كَفَرُوا لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ ۖ وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ مَغْفِرَةٌ وَأَجْرٌ كَبِيرٌ |
'Afaman Zuyyina Lahu Sū'u `Amalihi Fara'āhu Ĥasanāan ۖ Fa'inna Allāha Yuđillu Man Yashā'u Wa Yahdī Man Yashā'u ۖ Falā Tadh/hab Nafsuka `Alayhim Ĥasarātin ۚ 'Inna Allāha `Alīmun Bimā Yaşna`ūna | 035008.Kötü ameli kendisine süslü gösterilip de onu güzel gören kimse, ameliiyi olan kimse gibi mi olacaktır? Şüphesiz Allah dilediğini saptırır,dilediğini hidayete erdirir. (Ey Muhammed!) Onlar için duyduğun üzüntüleryüzünden kendini helak etme! Şüphesiz ki Allah onların yaptıklarınıhakkıyla bilendir. |
أَفَمَنْ زُيِّنَ لَهُ سُوءُ عَمَلِهِ فَرَآهُ حَسَنا ً ۖ فَإِنَّ اللَّهَ يُضِلُّ مَنْ يَشَاءُ وَيَهْدِي مَنْ يَشَاءُ ۖ فَلاَ تَذْهَبْ نَفْسُكَ عَلَيْهِمْ حَسَرَاتٍ ۚ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ بِمَا يَصْنَعُونَ |
Wa Allāhu Al-Ladhī 'Arsala Ar-Riyāĥa Fatuthīru Saĥābāan Fasuqnāhu 'Ilá Baladin Mayyitin Fa'aĥyaynā Bihi Al-'Arđa Ba`da Mawtihā ۚ Kadhālika An-Nushūru | 035009.Allah, rüzgarları gönderendir. Onlar da bulutları hareket ettirir. Bizde bulutları ölü bir toprağa sürer ve onunla ölümünden sonra yer yüzünüdiriltiriz. İşte ölümden sonra diriliş de böyledir. |
وَاللَّهُ الَّذِي أَرْسَلَ الرِّيَاحَ فَتُثِيرُ سَحَابا ً فَسُقْنَاهُ إِلَى بَلَدٍ مَيِّتٍ فَأَحْيَيْنَا بِهِ الأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا ۚ كَذَلِكَ النُّشُورُ |
Man Kāna Yurīdu Al-`Izzata Falillāhi Al-`Izzatu Jamī`āan ۚ 'Ilayhi Yaş`adu Al-Kalimu Aţ-Ţayyibu Wa Al-`Amalu Aş-Şāliĥu Yarfa`uhu Wa ۚ Al-Ladhīna Yamkurūna As-Sayyi'āti Lahum `Adhābun Shadīdun ۖ Wa Makru 'Ūlā'ika Huwa Yabūru | 035010.Her kim şan ve şeref istiyorsa bilsin ki, şan ve şeref bütünüyleAllaha aittir. Güzel sözler ancak ona yükselir. Salih ameli de güzelsözler yükseltir.Kötülükleri tuzak yapanlar var ya, onlar için çetin birazap vardır. İşte onların tuzağı boşa çıkar. |
مَنْ كَانَ يُرِيدُ الْعِزَّةَ فَلِلَّهِ الْعِزَّةُ جَمِيعا ً ۚ إِلَيْهِ يَصْعَدُ الْكَلِمُ الطَّيِّبُ وَالْعَمَلُ الصَّالِحُ يَرْفَعُهُ ۚ وَالَّذِينَ يَمْكُرُونَ السَّيِّئَاتِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ ۖ وَمَكْرُ أُوْلَائِكَ هُوَ يَبُورُ |
Wa Allāhu Khalaqakum Min Turābin Thumma Min Nuţfatin Thumma Ja`alakum 'Azwājāan ۚ Wa Mā Taĥmilu Min 'Unthá Wa Lā Tađa`u 'Illā Bi`ilmihi ۚ Wa Mā Yu`ammaru Min Mu`ammarin Wa Lā Yunqaşu Min `Umurihi~ 'Illā Fī Kitābin ۚ 'Inna Dhālika `Alá Allāhi Yasīrun | 035011.Allah sizi önce topraktan, sonra da az bir sudan (meniden) yarattı.Sonra sizi (erkekli dişili) eşler yaptı. Allahın ilmine dayanmadan hiçbirdişi ne hamile kalır ne de doğurur. Herhangi bir kimseye uzun ömürverilmez, yahut ömrü kısaltılmaz ki bu bir kitapta (Levh-i Mahfuzdayazılı) olmasın. Şüphesiz bu Allaha kolaydır. |
وَاللَّهُ خَلَقَكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ مِنْ نُطْفَةٍ ثُمَّ جَعَلَكُمْ أَزْوَاجا ً ۚ وَمَا تَحْمِلُ مِنْ أُنْثَى وَلاَ تَضَعُ إِلاَّ بِعِلْمِهِ ۚ وَمَا يُعَمَّرُ مِنْ مُعَمَّرٍ وَلاَ يُنْقَصُ مِنْ عُمُرِهِ إِلاَّ فِي كِتَابٍ ۚ إِنَّ ذَلِكَ عَلَى اللَّهِ يَسِيرٌ |
Wa Mā Yastawī Al-Baĥrāni Hādhā `Adhbun Furātun Sā'ighun Sharābuhu Wa Hadhā Milĥun 'Ujājun ۖ Wa Min Kullin Ta'kulūna Laĥmāan Ţarīyāan Wa Tastakhrijūna Ĥilyatan Talbasūnahā ۖ Wa Tará Al-Fulka Fīhi Mawākhira Litabtaghū Min Fađlihi Wa La`allakum Tashkurūna | 035012.İki deniz aynı olmaz. Şu tatlıdır, susuzluğu giderir; içimi kolaydır. Şu isetuzludur, acıdır. Bununla beraber her birinden taze et yersiniz ve takınacağınızsüs eşyası çıkarırsınız. Allahın lütfundan istemeniz ve şükretmeniz içingemilerin orada suyu yara yara gittiğini görürsün. |
وَمَا يَسْتَوِي الْبَحْرَانِ هَذَا عَذْبٌ فُرَاتٌ سَائِغٌ شَرَابُهُ وَهَذَا مِلْحٌ أُجَاجٌ ۖ وَمِنْ كُلٍّ تَأْكُلُونَ لَحْما ً طَرِيّا ً وَتَسْتَخْرِجُونَ حِلْيَة ً تَلْبَسُونَهَا ۖ وَتَرَى الْفُلْكَ فِيهِ مَوَاخِرَ لِتَبْتَغُوا مِنْ فَضْلِهِ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ |
Yūliju Al-Layla Fī An-Nahāri Wa Yūliju An-Nahāra Fī Al-Layli Wa Sakhkhara Ash-Shamsa Wa Al-Qamara Kullun Yajrī Li'jalin Musamman ۚ Dhalikumu Allāhu Rabbukum Lahu Al-Mulku Wa ۚ Al-Ladhīna Tad`ūna Min Dūnihi Mā Yamlikūna Min Qiţmīrin | 035013.Allah geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar.Güneşi ve Ayı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Her biri belirlibir vakte kadar akıp gitmektedir. İşte bu Allahtır, Rabbinizdir. Mülkyalnızca Onundur. Allahı bırakıp da ibadet ettikleriniz, bir çekirdekzarına bile hükmedemezler. |
يُولِجُ اللَّيْلَ فِي النَّهَارِ وَيُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ كُلٌّ يَجْرِي لِأجَلٍ مُسَمّى ً ۚ ذَلِكُمُ اللَّهُ رَبُّكُمْ لَهُ الْمُلْكُ ۚ وَالَّذِينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِهِ مَا يَمْلِكُونَ مِنْ قِطْمِيرٍ |
'In Tad`ūhum Lā Yasma`ū Du`ā'akum Wa Law Sami`ū Mā Astajābū Lakum ۖ Wa Yawma Al-Qiyāmati Yakfurūna Bishirkikum ۚ Wa Lā Yunabbi'uka Mithlu Khabīrin | 035014.Eğer onları çağırsanız, çağrınızı duymazlar. Duysalar bile çağrınızakarşılık veremezler. Kıyamet günü de sizin ortak koştuğunuzu inkarederler. Bunları sana hiç kimse, hakkıyla haberdar olan (Allah) gibi haberveremez. |
إِنْ تَدْعُوهُمْ لاَ يَسْمَعُوا دُعَاءَكُمْ وَلَوْ سَمِعُوا مَا اسْتَجَابُوا لَكُمْ ۖ وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ يَكْفُرُونَ بِشِرْكِكُمْ ۚ وَلاَ يُنَبِّئُكَ مِثْلُ خَبِيرٍ |
Yā 'Ayyuhā An-Nāsu 'Antumu Al-Fuqarā'u 'Ilá Allāhi Wa ۖ Allāhu Huwa Al-Ghanīyu Al-Ĥamīdu | 035015.Ey insanlar! Siz Allaha muhtaçsınız. Allah ise her bakımdan sınırsızzengin olandır, övülmeye hakkıyla layık olandır. |
يَاأَيُّهَا النَّاسُ أَنْتُمُ الْفُقَرَاءُ إِلَى اللَّهِ وَاللَّهُ ۖ هُوَ الْغَنِيُّ الْحَمِيدُ |
'In Yasha' Yudh/hibkum Wa Ya'ti Bikhalqin Jadīdin | 035016.Eğer Allah dilerse sizi giderir ve yeni bir halk getirir. |
إِنْ يَشَأْ يُذْهِبْكُمْ وَيَأْتِ بِخَلْقٍ جَدِيدٍ |
Wa Mā Dhālika `Alá Allāhi Bi`azīzin | 035017.Bu Allaha göre zor bir şey değildir. |
وَمَا ذَلِكَ عَلَى اللَّهِ بِعَزِيزٍ |
Wa Lā Taziru Wāziratun Wizra 'Ukhrá ۚ Wa 'In Tad`u Muthqalatun 'Ilá Ĥimlihā Lā Yuĥmal Minhu Shay'un Wa Law Kāna Dhā Qurbá ۗ 'Innamā Tundhiru Al-Ladhīna Yakhshawna Rabbahum Bil-Ghaybi Wa 'Aqāmū Aş-Şalāata ۚ Wa Man Tazakká Fa'innamā Yatazakká Linafsihi ۚ Wa 'Ilá Allāhi Al-Maşīru | 035018.Hiçbir günahkâr başka bir günahkârın yükünü yüklenmez. Günah yükü ağırolan kimse, (bir başkasını), günahını yüklenmeye çağırırsa, ondan hiçbirşey yüklenilmez, çağırdığı kimse yakını da olsa. Sen ancak, görmediklerihalde Rablerinden için için korkanları ve namaz kılanları uyarırsın. Kimarınırsa ancak kendisi için arınmış olur. Dönüş ancak Allahadır. |
وَلاَ تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَى ۚ وَإِنْ تَدْعُ مُثْقَلَةٌ إِلَى حِمْلِهَا لاَ يُحْمَلْ مِنْهُ شَيْءٌ وَلَوْ كَانَ ذَا قُرْبَى ۗ إِنَّمَا تُنْذِرُ الَّذِينَ يَخْشَوْنَ رَبَّهُمْ بِالغَيْبِ وَأَقَامُوا الصَّلاَةَ ۚ وَمَنْ تَزَكَّى فَإِنَّمَا يَتَزَكَّى لِنَفْسِهِ ۚ وَإِلَى اللَّهِ الْمَصِيرُ |
Wa Mā Yastawī Al-'A`má Wa Al-Başīru | 035019.Kör ile gören bir olmaz. |
وَمَا يَسْتَوِي الأَعْمَى وَالْبَصِيرُ |
Wa Lā Až-Žulumātu Wa Lā An-Nūr | 035020.Karanlıklar ile aydınlık bir olmaz. |
وَلاَ الظُّلُمَاتُ وَلاَ النُّور |
Wa Lā Až-Žillu Wa Lā Al-Ĥarūru | 035021.Gölge ile sıcaklık bir olmaz. |
وَلاَ الظِّلُّ وَلاَ الْحَرُورُ |
Wa Mā Yastawī Al-'Aĥyā'u Wa Lā Al-'Amwātu ۚ 'Inna Allāha Yusmi`u Man Yashā'u ۖ Wa Mā 'Anta Bimusmi`in Man Fī Al-Qubūri | 035022.Diriler ile ölüler de bir olmaz. Allah dilediğine işittirir. Senkabirde bulunanlara işittirecek değilsin. |
وَمَا يَسْتَوِي الأَحْيَاءُ وَلاَ الأَمْوَاتُ ۚ إِنَّ اللَّهَ يُسْمِعُ مَنْ يَشَاءُ ۖ وَمَا أَنْتَ بِمُسْمِعٍ مَنْ فِي الْقُبُورِ |
'In 'Anta 'Illā Nadhīrun | 035023.Sen ancak bir uyarıcısın. |
إِنْ أَنْتَ إِلاَّ نَذِيرٌ |
'Innā 'Arsalnāka Bil-Ĥaqqi Bashīrāan Wa Nadhīrāan ۚ Wa 'In Min 'Ummatin 'Illā Khalā Fīhā Nadhīrun | 035024.Şüphesiz biz seni müjdeleyici ve uyarıcı olarak hak ile gönderdik.Hiçbir ümmet yoktur ki, aralarında bir uyarıcı gelip geçmiş olmasın. |
إِنَّا أَرْسَلْنَاكَ بِالْحَقِّ بَشِيرا ً وَنَذِيرا ً ۚ وَإِنْ مِنْ أُمَّةٍ إِلاَّ خَلاَ فِيهَا نَذِيرٌ |
Wa 'In Yukadhdhibūka Faqad Kadhdhaba Al-Ladhīna Min Qablihim Jā'at/hum Rusuluhum Bil-Bayyināti Wa Biz-Zuburi Wa Bil-Kitābi Al-Munīri | 035025.(Ey Muhammed!) Eğer seni yalanlıyorlarsa bil ki, onlardan öncekiler depeygamberlerini yalanlamışlardı. Oysa peygamberleri onlara apaçıkdelilleri, sahifeleri ve aydınlatıcı kitabı getirmişlerdi. |
وَإِنْ يُكَذِّبُوكَ فَقَدْ كَذَّبَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ جَاءَتْهُمْ رُسُلُهُمْ بِالْبَيِّنَاتِ وَبِالزُّبُرِ وَبِالْكِتَابِ الْمُنِيرِ |
Thumma 'Akhadhtu Al-Ladhīna Kafarū ۖ Fakayfa Kāna Nakīri | 035026.Sonra ben inkar edenleri yakaladım. Beni inkar etmenin sonucu nasıloldu! |
ثُمَّ أَخَذْتُ الَّذِينَ كَفَرُوا ۖ فَكَيْفَ كَانَ نَكِيرِ |
'Alam Tará 'Anna Allāha 'Anzala Mina As-Samā'i Mā'an Fa'akhrajnā Bihi Thamarātin Mukhtalifāan 'Alwānuhā ۚ Wa Mina Al-Jibāli Judadun Bīđun Wa Ĥumrun Mukhtalifun 'Alwānuhā Wa Gharābību Sūdun | 035027.Görmüyor musun ki Allah gökten su indirdi. Biz onunla türlü türlüürünler çıkardık. Dağlardan da beyaz, kırmızı (birbirinden farklı) çeşitlirenklerde yollar (katmanlar) var, simsiyah taşlar da var. |
أَلَمْ تَرَى أَنَّ اللَّهَ أَنْزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاء ً فَأَخْرَجْنَا بِهِ ثَمَرَاتٍ مُخْتَلِفاً أَلْوَانُهَا ۚ وَمِنَ الْجِبَالِ جُدَدٌ بِيضٌ وَحُمْرٌ مُخْتَلِفٌ أَلْوَانُهَا وَغَرَابِيبُ سُودٌ |
Wa Mina An-Nāsi Wa Ad-Dawābbi Wa Al-'An`ām Mukhtalifun 'Alwānuhu Kadhālika ۗ 'Innamā Yakhshá Allāha Min `Ibādihi Al-`Ulamā'u ۗ 'Inna Allāha `Azīzun Ghafūrun | 035028.İnsanlardan, (yeryüzünde) hareket eden (diğer) canlılardan vehayvanlardan yine böyle çeşitli renklerde olanlar vardır. Allaha karşıancak; kulları içinden âlim olanlar derin saygı duyarlar. Şüphesiz Allahmutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır. |
وَمِنَ النَّاسِ وَالدَّوَابِّ وَالأَنعَام مُخْتَلِفٌ أَلْوَانُهُ كَذَلِكَ ۗ إِنَّمَا يَخْشَى اللَّهَ مِنْ عِبَادِهِ الْعُلَمَاءُ ۗ إِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ غَفُورٌ |
'Inna Al-Ladhīna Yatlūna Kitāba Allāhi Wa 'Aqāmū Aş-Şalāata Wa 'Anfaqū Mimmā Razaqnāhum Sirrāan Wa `Alāniyatan Yarjūna Tijāratan Lan Tabūra | 035029.Şüphesiz, Allahın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerinerızık olarak verdiğimiz şeylerden, gizlice ve açıktan Allah yolundaharcayanlar, asla zarar etmeyecek bir ticaret umabilirler. |
إِنَّ الَّذِينَ يَتْلُونَ كِتَابَ اللَّهِ وَأَقَامُوا الصَّلاَةَ وَأَنْفَقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرّا ً وَعَلاَنِيَة ً يَرْجُونَ تِجَارَة ً لَنْ تَبُورَ |
Liyuwaffiyahum 'Ujūrahum Wa Yazīdahum Min Fađlihi~ ۚ 'Innahu Ghafūrun Shakūrun | 035030.Allah kendilerine mükafatlarını tam olarak versin ve kendi lütfundandaha da artırsın diye (böyle yaparlar). Şüphesiz O, çok bağışlayandır,şükrün karşılığını verendir. |
لِيُوَفِّيَهُمْ أُجُورَهُمْ وَيَزِيدَهُمْ مِنْ فَضْلِهِ ۚ إِنَّهُ غَفُورٌ شَكُورٌ |
Wa Al-Ladhī 'Awĥaynā 'Ilayka Mina Al-Kitābi Huwa Al-Ĥaqqu Muşaddiqāan Limā Bayna Yadayhi ۗ 'Inna Allāha Bi`ibādihi Lakhabīrun Başīrun | 035031.(Ey Muhammed!) Sana vahyettiğimiz kitap (Kuran), kendinden öncekini tasdik edenhak kitaptır. Şüphesiz Allah (kullarından) hakkıyla haberdardır. Onları hakkıylagörür. |
وَالَّذِي أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ هُوَ الْحَقُّ مُصَدِّقا ً لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ ۗ إِنَّ اللَّهَ بِعِبَادِهِ لَخَبِيرٌ بَصِيرٌ |
Thumma 'Awrathnā Al-Kitāba Al-Ladhīna Aşţafaynā Min `Ibādinā ۖ Faminhum Žālimun Linafsihi Wa Minhum Muqtaşidun Wa Minhum Sābiqun Bil-Khayrāti Bi'idhni Allāhi ۚ Dhālika Huwa Al-Fađlu Al-Kabīru | 035032.Sonra biz o kitabı kullarımızdan seçtiğimiz kimselere (Muhammedinümmetine) miras olarak verdik. Onlardan kendine zulmedenler vardır.Onlardan ortada olanlar vardır. Yine onlardan Allahın izniyle hayırlıişlerde öne geçenler vardır. İşte bu büyük lütuftur. |
ثُمَّ أَوْرَثْنَا الْكِتَابَ الَّذِينَ اصْطَفَيْنَا مِنْ عِبَادِنَا ۖ فَمِنْهُمْ ظَالِم ٌ لِنَفْسِهِ وَمِنْهُمْ مُقْتَصِدٌ وَمِنْهُمْ سَابِقٌ بِالْخَيْرَاتِ بِإِذْنِ اللَّهِ ۚ ذَلِكَ هُوَ الْفَضْلُ الْكَبِيرُ |
Jannātu `Adnin Yadkhulūnahā Yuĥallawna Fīhā Min 'Asāwira Min Dhahabin Wa Lu'ulu'uāan ۖ Wa Libāsuhum Fīhā Ĥarīrun | 035033.Onlar, Adn cennetlerine girerler. Orada altın bilezikler ve incilerlesüslenirler. Oradaki elbiseleri de ipektir. |
جَنَّاتُ عَدْنٍ يَدْخُلُونَهَا يُحَلَّوْنَ فِيهَا مِنْ أَسَاوِرَ مِنْ ذَهَبٍ وَلُؤْلُؤا ً ۖ وَلِبَاسُهُمْ فِيهَا حَرِيرٌ |
Wa Qālū Al-Ĥamdu Lillāh Al-Ladhī 'Adh/haba `Annā Al-Ĥazana ۖ 'Inna Rabbanā Laghafūrun Shakūrun | 035034.Şöyle derler: Hamd, bizden hüznü gideren Allaha mahsustur. ŞüphesizRabbimiz çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir. |
وَقَالُوا الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَذْهَبَ عَنَّا الْحَزَنَ ۖ إِنَّ رَبَّنَا لَغَفُورٌ شَكُورٌ |
Al-Ladhī 'Aĥallanā Dāra Al-Muqāmati Min Fađlihi Lā Yamassunā Fīhā Naşabun Wa Lā Yamassunā Fīhā Lughūbun | 035035.O, lütfuyla bizi kalınacak yurda yerleştirendir. Bize orada biryorgunluk dokunmaz. Bize orada usanç da gelmez. |
الَّذِي أَحَلَّنَا دَارَ الْمُقَامَةِ مِنْ فَضْلِهِ لاَ يَمَسُّنَا فِيهَا نَصَبٌ وَلاَ يَمَسُّنَا فِيهَا لُغُوبٌ |
Wa Al-Ladhīna Kafarū Lahum Nāru Jahannama Lā Yuqđá `Alayhim Fayamūtū Wa Lā Yukhaffafu `Anhum Min `Adhābihā ۚ Kadhālika Najzī Kulla Kafūrin | 035036.İnkar edenler için ise cehennem ateşi vardır. Öldürülmezler kiölsünler. Kendilerinden cehennem azabı da hafifletilmez. İşte biz hernankörü böyle cezalandırırız. |
وَالَّذِينَ كَفَرُوا لَهُمْ نَارُ جَهَنَّمَ لاَ يُقْضَى عَلَيْهِمْ فَيَمُوتُوا وَلاَ يُخَفَّفُ عَنْهُمْ مِنْ عَذَابِهَا ۚ كَذَلِكَ نَجْزِي كُلَّ كَفُورٍ |
Wa Hum Yaşţarikhūna Fīhā Rabbanā 'Akhrijnā Na`mal Şāliĥāan Ghayra Al-Ladhī Kunnā Na`malu ۚ 'Awalam Nu`ammirkum Mā Yatadhakkaru Fīhi Man Tadhakkara Wa Jā'akumu An-Nadhīru ۖ Fadhūqū Famā Lilžžālimīna Min Naşīr | 035037.Onlar cehennemde, Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar ki dünyada ikenişlemekte olduğumuzdan başka ameller, salih ameller işleyelim diyebağrışırlar. (Onlara şöyle denilir:) Sizi, düşünüp öğüt alacak kimsenindüşünüp öğüt alabileceği kadar yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti.Öyle ise tadın azabı. Çünkü zalimler için hiçbir yardımcı yoktur. |
وَهُمْ يَصْطَرِخُونَ فِيهَا رَبَّنَا أَخْرِجْنَا نَعْمَلْ صَالِحاً غَيْرَ الَّذِي كُنَّا نَعْمَلُ ۚ أَوَلَمْ نُعَمِّرْكُمْ مَا يَتَذَكَّرُ فِيهِ مَنْ تَذَكَّرَ وَجَاءَكُمُ النَّذِيرُ ۖ فَذُوقُوا فَمَا لِلظَّالِمِينَ مِنْ نَصِير |
'Inna Allāha `Ālimu Ghaybi As-Samāwāti Wa Al-'Arđi ۚ 'Innahu `Alīmun Bidhāti Aş-Şudūri | 035038.Şüphesiz Allah göklerin ve yerin gaybını bilendir. Şüphesiz o,gögüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir. |
إِنَّ اللَّهَ عَالِمُ غَيْبِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ ۚ إِنَّهُ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ |
Huwa Al-Ladhī Ja`alakum Khalā'ifa Fī Al-'Arđi ۚ Faman Kafara Fa`alayhi Kufruhu ۖ Wa Lā Yazīdu Al-Kāfirīna Kufruhum `Inda Rabbihim 'Illā Maqtāan ۖ Wa Lā Yazīdu Al-Kāfirīna Kufruhum 'Illā Khasārāan | 035039.O, sizi yeryüzünde halifeler kılandır. Artık kim inkar ederse inkarı kendialeyhinedir. İnkarcıların inkarı, Rableri katında ancak uğrayacakları gazabıartırır. İnkarcıların inkarı, ancak ziyanlarını arttırır. |
هُوَ الَّذِي جَعَلَكُمْ خَلاَئِفَ فِي الأَرْضِ ۚ فَمَنْ كَفَرَ فَعَلَيْهِ كُفْرُهُ ۖ وَلاَ يَزِيدُ الْكَافِرِينَ كُفْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ إِلاَّ مَقْتا ً ۖ وَلاَ يَزِيدُ الْكَافِرِينَ كُفْرُهُمْ إِلاَّ خَسَاراً |
Qul 'Ara'aytum Shurakā'akumu Al-Ladhīna Tad`ūna Min Dūni Allāhi 'Arūnī Mādhā Khalaqū Mina Al-'Arđi 'Am Lahum Shirkun Fī As-Samāwāti 'Am 'Ātaynāhum Kitābāan Fahum `Alá Bayyinatin Minhu ۚ Bal 'In Ya`idu Až-Žālimūna Ba`đuhum Ba`đāan 'Illā Ghurūrāan | 035040.De ki: Allahı bırakıp da taptığınız ortaklarınızı gördünüz mü?Gösterin bana, onlar yerden ne yaratmışlardır? Yoksa onların göklerde birortaklıkları mı var? Yoksa kendilerine bir kitap verdik de, o kitaptan,açık bir delile mi sahip bulunuyorlar? Hayır, zalimler birbirlerinealdatmadan başka hiçbir şey vaadetmezler. |
قُلْ أَرَأَيْتُمْ شُرَكَاءَكُمُ الَّذِينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ أَرُونِي مَاذَا خَلَقُوا مِنَ الأَرْضِ أَمْ لَهُمْ شِرْكٌ فِي السَّمَاوَاتِ أَمْ آتَيْنَاهُمْ كِتَابا ً فَهُمْ عَلَى بَيِّنَةٍ مِنْهُ ۚ بَلْ إِنْ يَعِدُ الظَّالِمُونَ بَعْضُهُمْ بَعْضا ً إِلاَّ غُرُوراً |
'Inna Allāha Yumsiku As-Samāwāti Wa Al-'Arđa 'An Tazūlā ۚ Wa La'in Zālatā 'In 'Amsakahumā Min 'Aĥadin Min Ba`dihi~ ۚ 'Innahu Kāna Ĥalīmāan Ghafūrāan | 035041.Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri, yok olup gitmesinler diye (kurduğudüzende) tutuyor. Andolsun, eğer onlar (yörüngelerinden sapıp) yok olurgiderlerse, Ondan başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, halimdir(hemen cezalandırmaz, mühlet verir), çok bağışlayandır. |
إِنَّ اللَّهَ يُمْسِكُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ أَنْ تَزُولاَ ۚ وَلَئِنْ زَالَتَا إِنْ أَمْسَكَهُمَا مِنْ أَحَدٍ مِنْ بَعْدِهِ ۚ إِنَّهُ كَانَ حَلِيماً غَفُوراً |
Wa 'Aqsamū Billāhi Jahda 'Aymānihim La'in Jā'ahum Nadhīrun Layakūnunna 'Ahdá Min 'Iĥdá Al-'Umami ۖ Falammā Jā'ahum Nadhīrun Mā Zādahum 'Illā Nufūrāan | 035042.Müşrikler, eğer kendilerine bir uyarıcı gelirse, ümmetlerden herhangibirinden daha çok doğru yol üzere olacaklarına dair en güçlü şekildeAllaha yemin etmişlerdi. Fakat onlara bir uyarıcı gelince, bu ancakonların nefretlerini artırdı. |
وَأَقْسَمُوا بِاللَّهِ جَهْدَ أَيْمَانِهِمْ لَئِنْ جَاءَهُمْ نَذِيرٌ لَيَكُونُنَّ أَهْدَى مِنْ إِحْدَى الأُمَمِ ۖ فَلَمَّا جَاءَهُمْ نَذِيرٌ مَا زَادَهُمْ إِلاَّ نُفُوراً |
Astikbārāan Fī Al-'Arđi Wa Makra As-Sayyi'i ۚ Wa Lā Yaĥīqu Al-Makru As-Sayyi'u 'Illā Bi'ahlihi ۚ Fahal Yanžurūna 'Illā Sunnata Al-'Awwalīna ۚ Falan Tajida Lisunnati Allāhi Tabdīlāan ۖ Wa Lan Tajida Lisunnati Allāhi Taĥwīlāan | 035043.Yeryüzünde büyüklük taslamak ve kötü tuzak kurmak için (böyledavranıyorlardı). Oysa kötü tuzak, ancak sahibini kuşatır. Onlar ancaköncekilere uygulanan kanunu bekliyorlar. Sen Allahın kanununda hiçbirdeğişiklik bulamazsın. Sen Allahın kanununda hiçbir sapma bulamazsın. |
اسْتِكْبَارا ً فِي الأَرْضِ وَمَكْرَ السَّيِّئِ ۚ وَلاَ يَحِيقُ الْمَكْرُ السَّيِّئُ إِلاَّ بِأَهْلِهِ ۚ فَهَلْ يَنْظُرُونَ إِلاَّ سُنَّةَ الأَوَّلِينَ ۚ فَلَنْ تَجِدَ لِسُنَّةِ اللَّهِ تَبْدِيلا ً ۖ وَلَنْ تَجِدَ لِسُنَّةِ اللَّهِ تَحْوِيلاً |
'Awalam Yasīrū Fī Al-'Arđi Fayanžurū Kayfa Kāna `Āqibatu Al-Ladhīna Min Qablihim Wa Kānū 'Ashadda Minhum Qūwatan ۚ Wa Mā Kāna Allāhu Liyu`jizahu Min Shay'in Fī As-Samāwāti Wa Lā Fī Al-'Arđi ۚ 'Innahu Kāna `Alīmāan Qadīrāan | 035044.Yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunabakmadılar mı? Oysa onlar kendilerinden daha da kuvvetli idiler. Negöklerde ve ne de yerde Allahı aciz bırakacak hiçbir şey vardır. ŞüphesizO, hakkıyla bilendir, hakkıyla kudret sahibidir. |
أَوَلَمْ يَسِيرُوا فِي الأَرْضِ فَيَنْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ وَكَانُوا أَشَدَّ مِنْهُمْ قُوَّة ً ۚ وَمَا كَانَ اللَّهُ لِيُعْجِزَهُ مِنْ شَيْءٍ فِي السَّمَاوَاتِ وَلاَ فِي الأَرْضِ ۚ إِنَّهُ كَانَ عَلِيما ً قَدِيراً |
Wa Law Yu'uākhidhu Allāhu An-Nāsa Bimā Kasabū Mā Taraka `Alá Žahrihā Min Dābbatin Wa Lakin Yu'uakhkhiruhum 'Ilá 'Ajalin Musamman ۖ Fa'idhā Jā'a 'Ajaluhum Fa'inna Allāha Kāna Bi`ibādihi Başīrāan | 035045.Eğer Allah insanları, kazandıkları yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı,yerkürenin sırtında hiçbir canlı bırakmazdı. Ne var ki, onları belirli birsüreye kadar erteliyor. Nihayet süreleri gelince, (gerekeni yapar). Çünkü Allah,kullarını hakkıyla görmektedir. |
وَلَوْ يُؤَاخِذُ اللَّهُ النَّاسَ بِمَا كَسَبُوا مَا تَرَكَ عَلَى ظَهْرِهَا مِنْ دَابَّةٍ وَلَكِنْ يُؤَخِّرُهُمْ إِلَى أَجَلٍ مُسَمّى ً ۖ فَإِذَا جَاءَ أَجَلُهُمْ فَإِنَّ اللَّهَ كَانَ بِعِبَادِهِ بَصِيراً |
Toggle thick letters. Most people make the mistake of thickening thin letters in the words that have other (highlighted) thick letter | Toggle to highlight thick letters خصضغطقظ رَ |