Roman Script | Reciting key words | Previous Sūrah | Quraan Index | Home |
19) Sūrat Maryam |
Printed format | 19) سُورَة مَريَم |
Toggle thick letters. Most people make the mistake of thickening thin letters in the words that have other (highlighted) thick letter | Toggle to highlight thick letters خصضغطقظ رَ | |
Kāf-Hā-Yā-`Ayn-Şād | 019001.Kâf Hâ Yâ Ayn Sâd.1 |
كَاف-هَا-يَا-عَين-صَاد |
Dhikru Raĥmati Rabbika `Abdahu Zakarīyā | 019002.Bu, Rabbinin, Zekeriya kuluna olan merhametinin anılmasıdır. |
ذِكْرُ رَحْمَةِ رَبِّكَ عَبْدَهُ زَكَرِيَّا |
'Idh Nādá Rabbahu Nidā'an Khafīyāan | 019003.Hani o Rabbine gizli bir sesle yalvarmıştı. |
إِذْ نَادَى رَبَّهُ نِدَاءً خَفِيّاً |
Qāla Rabbi 'Innī Wahana Al-`Ažmu Minnī Wa Ashta`ala Ar-Ra'su Shaybāan Wa Lam 'Akun Bidu`ā'ika Rabbi Shaqīyāan | 019004.O şöyle demişti: Rabbim! Şüphesiz kemiklerim gevşedi. Saçım sakalımağardı. Sana yaptığım dualarda (cevapsız bırakılarak) hiç mahrum olmadım. |
قَالَ رَبِّ إِنِّي وَهَنَ الْعَظْمُ مِنِّي وَاشْتَعَلَ الرَّأْسُ شَيْبا ً وَلَمْ أَكُنْ بِدُعَائِكَ رَبِّ شَقِيّاً |
Wa 'Innī Khiftu Al-Mawāliya Min Warā'ī Wa Kānati Amra'atī `Āqirāan Fahab Lī Min Ladunka Walīyāan | 019005,6.Gerçek şu ki ben, benden sonra gelecek akrabalarım(ın isyankârolmaların)dan korkuyorum. karım ise kısırdır. Bana kendi tarafından; banave Yakub hanedanına varis olacak bir çocuk bağışla ve onu hoşnutluğunaulaşmış bir kimse kıl! |
وَإِنِّي خِفْتُ الْمَوَالِيَ مِنْ وَرَائِي وَكَانَتِ امْرَأَتِي عَاقِرا ً فَهَبْ لِي مِنْ لَدُنْكَ وَلِيّاً |
Yarithunī Wa Yarithu Min 'Āli Ya`qūba ۖ Wa Aj`alhu Rabbi Rađīyāan | 019006. |
يَرِثُنِي وَيَرِثُ مِنْ آلِ يَعْقُوبَ ۖ وَاجْعَلْهُ رَبِّ رَضِيّاً |
Yā Zakarīyā 'Innā Nubashshiruka Bighulāmin Asmuhu Yaĥyá Lam Naj`al Lahu Min Qablu Samīyāan | 019007.(Allah şöyle dedi:) Ey Zekeriyya! Haberin olsun ki biz sana Yahya adlıbir oğul müjdeliyoruz. Daha önce onun adını kimseye vermedik. |
يَازَكَرِيَّا إِنَّا نُبَشِّرُكَ بِغُلاَمٍ اسْمُهُ يَحْيَى لَمْ نَجْعَلْ لَهُ مِنْ قَبْلُ سَمِيّاً |
Qāla Rabbi 'Anná Yakūnu Lī Ghulāmun Wa Kānat Amra'atī `Āqirāan Wa Qad Balaghtu Mina Al-Kibari `Itīyāan | 019008.Zekeriyya, Rabbim! Hanımım kısır ve ben de ihtiyarlığın son noktasınaulaşmış iken, benim nasıl çocuğum olur? |
قَالَ رَبِّ أَنَّى يَكُونُ لِي غُلاَمٌ وَكَانَتْ امْرَأَتِي عَاقِرا ً وَقَدْ بَلَغْتُ مِنَ الْكِبَرِ عِتِيّاً |
Qāla Kadhālika Qāla Rabbuka Huwa `Alayya Hayyinun Wa Qad Khalaqtuka Min Qablu Wa Lam Taku Shay'āan | 019009.(Vahiy meleği) dedi ki: Evet, öyle. (Ancak) Rabbin diyor ki: Bu banagöre kolaydır. Nitekim daha önce, hiçbir şey değil iken seni deyarattım.2 |
قَالَ كَذَلِكَ قَالَ رَبُّكَ هُوَ عَلَيَّ هَيِّنٌ وَقَدْ خَلَقْتُكَ مِنْ قَبْلُ وَلَمْ تَكُ شَيْئاً |
Qāla Rabbi Aj`al Lī 'Āyatan ۚ Qāla 'Āyatuka 'Allā Tukallima An-Nāsa Thalātha Layālin Sawīyāan | 019010.Zekeriyya, Rabbim, öyleyse bana (çocuğumun olacağına)bir işaret ver,dedi. Allah da, Senin işaretin, sapasağlam olduğun halde insanlarla (üçgün) üç gece konuşamamandır dedi. |
قَالَ رَبِّ اجْعَل لِي آيَة ً ۚ قَالَ آيَتُكَ أَلاَّ تُكَلِّمَ النَّاسَ ثَلاَثَ لَيَالٍ سَوِيّاً |
Fakharaja `Alá Qawmihi Mina Al-Miĥrābi Fa'awĥá 'Ilayhim 'An Sabbiĥū Bukratan Wa `Ashīyāan | 019011.Derken Zekeriya ibadet yerinden halkının karşısına çıktı. (Konuşmakistedi, konuşamadı) ve onlara Sabah akşam Allahı tespih edin diyeişaret etti.3 |
فَخَرَجَ عَلَى قَوْمِهِ مِنَ الْمِحْرَابِ فَأَوْحَى إِلَيْهِمْ أَنْ سَبِّحُوا بُكْرَة ً وَعَشِيّاً |
Yā Yaĥyá Khudhi Al-Kitāba Biqūwatin ۖ Wa 'Ātaynāhu Al-Ĥukma Şabīyāan | 019012,13,14.(Yahya dünyaya gelip büyüyünce onu peygamber yaptık ve kendisine) Ey Yahyakitaba sımsıkı sarıl dedik. Biz ona daha çocuk iken hikmet ve katımızdan kalpyumuşaklığı ve ruh temizliği vermiştik. O, Allahtan sakınan, anne babasına iyidavranan bir kimse idi. İsyancı bir zorba değildi. |
يَايَحْيَى خُذِ الْكِتَابَ بِقُوَّةٍ وَآتَيْنَاهُ ۖ الْحُكْمَ صَبِيّاً |
Wa Ĥanānāan Min Ladunnā Wa Zakāatan ۖ Wa Kāna Taqīyāan | 019013. |
وَحَنَانا ً مِنْ لَدُنَّا وَزَكَاة ً ۖ وَكَانَ تَقِيّاً |
Wa Barrāan Biwālidayhi Wa Lam Yakun Jabbārāan `Aşīyāan | 019014. |
وَبَرّا ً بِوَالِدَيْهِ وَلَمْ يَكُنْ جَبَّاراً عَصِيّاً |
Wa Salāmun `Alayhi Yawma Wulida Wa Yawma Yamūtu Wa Yawma Yub`athu Ĥayyāan | 019015.Doğduğu gün, öleceği gün ve diriltileceği gün ona selam olsun! |
وَسَلاَمٌ عَلَيْهِ يَوْمَ وُلِدَ وَيَوْمَ يَمُوتُ وَيَوْمَ يُبْعَثُ حَيّاً |
Wa Adhkur Fī Al-Kitābi Maryama 'Idh Antabadhat Min 'Ahlihā Makānāan Sharqīyāan | 019016,17.(Ey Muhammed!) Kitapta (Kuranda) Meryemi de an.Hani ailesindenayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmiş ve (kendini onlardan uzaktutmak için) onlarla arasında bir perde germişti. Biz, ona Cebrailigöndermiştik de ona tam bir insan şeklinde görünmüştü. |
وَاذْكُرْ فِي الْكِتَابِ مَرْيَمَ إِذْ انتَبَذَتْ مِنْ أَهْلِهَا مَكَانا ً شَرْقِيّاً |
Fāttakhadhat Min Dūnihim Ĥijābāan Fa'arsalnā 'Ilayhā Rūĥanā Fatamaththala Lahā Basharāan Sawīyāan | 019017. |
فَاتَّخَذَتْ مِنْ دُونِهِمْ حِجَابا ً فَأَرْسَلْنَا إِلَيْهَا رُوحَنَا فَتَمَثَّلَ لَهَا بَشَرا ً سَوِيّاً |
Qālat 'Innī 'A`ūdhu Bir-Raĥmani Minka 'In Kunta Taqīyāan | 019018.Meryem, Senden, Rahmâna sığınırım. Eğer Allahtan çekinen biri isen(bana kötülük etme) dedi. |
قَالَتْ إِنِّي أَعُوذُ بِالرَّحْمَنِ مِنْكَ إِنْ كُنتَ تَقِيّاً |
Qāla 'Innamā 'Anā Rasūlu Rabbiki Li'haba Laki Ghulāmāan Zakīyāan | 019019.Cebrail, Ben ancak Rabbinin elçisiyim. Sana tertemiz bir çocukbağışlamak için gönderildim dedi. |
قَالَ إِنَّمَا أَنَا رَسُولُ رَبِّكِ لِأهَبَ لَكِ غُلاَما ً زَكِيّاً |
Qālat 'Anná Yakūnu Lī Ghulāmun Wa Lam Yamsasnī Basharun Wa Lam 'Aku Baghīyāan | 019020.Meryem, Bana hiçbir insan dokunmadığı ve iffetsiz bir kadın olmadığımhalde, benim nasıl çocuğum olabilir? dedi. |
قَالَتْ أَنَّى يَكُونُ لِي غُلاَمٌ وَلَمْ يَمْسَسْنِي بَشَرٌ وَلَمْ أَكُ بَغِيّاً |
Qāla Kadhāliki Qāla Rabbuki Huwa `Alayya Hayyinun ۖ Wa Linaj`alahu~ 'Āyatan Lilnnāsi Wa Raĥmatan Minnā ۚ Wa Kāna 'Amrāan Maqđīyāan | 019021.Cebrail, Evet, öyle. Rabbin diyor ki: O benim için çok kolaydır. Onuinsanlara bir mucize, katımızdan bir rahmet kılmak için böyle takdirettik. Bu zaten (ezelde) hükme bağlanmış bir iştir dedi. |
قَالَ كَذَلِكِ قَالَ رَبُّكِ هُوَ عَلَيَّ هَيِّنٌ ۖ وَلِنَجْعَلَهُ~ُ آيَة ً لِلنَّاسِ وَرَحْمَة ً مِنَّا ۚ وَكَانَ أَمْرا ً مَقْضِيّاً |
Faĥamalat/hu Fāntabadhat Bihi Makānāan Qaşīyāan | 019022.Böylece Meryem çocuğa gebe kaldı ve onunla uzak bir yere çekildi. |
فَحَمَلَتْهُ فَانتَبَذَتْ بِهِ مَكَانا ً قَصِيّاً |
Fa'ajā'ahā Al-Makhāđu 'Ilá Jidh`i An-Nakhlati Qālat Yā Laytanī Mittu Qabla Hādhā Wa Kuntu Nasyāan Mansīyāan | 019023.Doğum sancısı onu bir hurma ağacına yöneltti. Keşke bundan önceölseydim de unutulup gitmiş olsaydım! dedi.5 |
فَأَجَاءَهَا الْمَخَاضُ إِلَى جِذْعِ النَّخْلَةِ قَالَتْ يَالَيْتَنِي مِتُّ قَبْلَ هَذَا وَكُنتُ نَسْيا ً مَنْسِيّاً |
Fanādāhā Min Taĥtihā 'Allā Taĥzanī Qad Ja`ala Rabbuki Taĥtaki Sarīyāan | 019024.Bunun üzerine (Cebrail) ağacın altından ona şöyle seslendi: Üzülme,Rabbin senin alt tarafında bir dere akıttı. |
فَنَادَاهَا مِنْ تَحْتِهَا أَلاَّ تَحْزَنِي قَدْ جَعَلَ رَبُّكِ تَحْتَكِ سَرِيّاً |
Wa Huzzī 'Ilayki Bijidh`i An-Nakhlati Tusāqiţ `Alayki Ruţabāan Janīyāan | 019025.. Hurma ağacını kendine doğru silkele ki sana taze hurma dökülsün. |
وَهُزِّي إِلَيْكِ بِجِذْعِ النَّخْلَةِ تُسَاقِطْ عَلَيْكِ رُطَبا ً جَنِيّاً |
Fakulī Wa Ashrabī Wa Qarrī `Aynāan ۖ Fa'immā Taraynna Mina Al-Bashari 'Aĥadāan Faqūlī 'Innī Nadhartu Lilrraĥmani Şawmāan Falan 'Ukallima Al-Yawma 'Insīyāan | 019026.Ye, iç, gözün aydın olsun. İnsanlardan birini görecek olursan, Şüphesiz benRahmâna susmayı adadım. Bugün hiçbir insan ile konuşmayacağım de.6 |
فَكُلِي وَاشْرَبِي وَقَرِّي عَيْنا ً ۖ فَإِمَّا تَرَيْنَّ مِنَ الْبَشَرِ أَحَدا ً فَقُولِي إِنِّي نَذَرْتُ لِلرَّحْمَنِ صَوْما ً فَلَنْ أُكَلِّمَ الْيَوْمَ إِنسِيّاً |
Fa'atat Bihi Qawmahā Taĥmiluhu ۖ Qālū Yā Maryamu Laqad Ji'ti Shay'āan Farīyāan | 019027.Kucağında çocuğu ile halkının yanına geldi. Onlar şöyle dediler: EyMeryem! Çok çirkin bir şey yaptın! |
فَأَتَتْ بِهِ قَوْمَهَا تَحْمِلُهُ ۖ قَالُوا يَامَرْيَمُ لَقَدْ جِئْتِ شَيْئا ً فَرِيّاً |
Yā 'Ukhta Hārūna Mā Kāna 'Abūki Amra'a Saw'in Wa Mā Kānat 'Ummuki Baghīyāan | 019028.Ey Hârûnun kız kardeşi! Senin baban kötü bir kimse değildi. Annen deiffetsiz değildi. |
يَاأُخْتَ هَارُونَ مَا كَانَ أَبُوكِ امْرَأَ سَوْءٍ وَمَا كَانَتْ أُمُّكِ بَغِيّاً |
Fa'ashārat 'Ilayhi ۖ Qālū Kayfa Nukallimu Man Kāna Fī Al-Mahdi Şabīyāan | 019029.Bunun üzerine (Meryem, çocukla konuşun diye) ona işaret etti.Beşikteki bir bebekle nasıl konuşuruz? dediler. |
فَأَشَارَتْ إِلَيْهِ ۖ قَالُوا كَيْفَ نُكَلِّمُ مَنْ كَانَ فِي الْمَهْدِ صَبِيّاً |
Qāla 'Innī `Abdu Allāhi 'Ātāniya Al-Kitāba Wa Ja`alanī Nabīyāan | 019030.Bebek şöyle konuştu: Şüphesiz ben Allahın kuluyum. Bana kitabı(İncili) verdi ve beni bir peygamber yaptı. |
قَالَ إِنِّي عَبْدُ اللَّهِ آتَانِيَ الْكِتَابَ وَجَعَلَنِي نَبِيّاً |
Wa Ja`alanī Mubārakāan 'Ayna Mā Kuntu Wa 'Awşānī Biş-Şalāati Wa Az-Zakāati Mā Dumtu Ĥayyāan | 019031.Nerede olursam olayım beni kutlu ve erdemli kıldı ve bana yaşadığımsürece namazı ve zekatı emretti. |
وَجَعَلَنِي مُبَارَكاً أَيْنَ مَا كُنتُ وَأَوْصَانِي بِالصَّلاَةِ وَالزَّكَاةِ مَا دُمْتُ حَيّاً |
Wa Barrāan Biwālidatī Wa Lam Yaj`alnī Jabbārāan Shaqīyāan | 019032.Beni anama saygılı kıldı. Beni azgın bir zorba kılmadı. |
وَبَرّا ً بِوَالِدَتِي وَلَمْ يَجْعَلْنِي جَبَّارا ً شَقِيّاً |
Wa As-Salāmu `Alayya Yawma Wulidtu Wa Yawma 'Amūtu Wa Yawma 'Ub`athu Ĥayyāan | 019033.Doğduğum gün, öleceğim gün ve diriltileceğim gün bana selâm (esenlikverilmiştir).7 |
وَالسَّلاَمُ عَلَيَّ يَوْمَ وُلِدْتُ وَيَوْمَ أَمُوتُ وَيَوْمَ أُبْعَثُ حَيّاً |
Dhālika `Īsá Abnu Maryama ۚ Qawla Al-Ĥaqqi Al-Ladhī Fīhi Yamtarūna | 019034.Hakkında şüpheye düştükleri hak söze göre Meryem oğlu İsa işte budur.8 |
ذَلِكَ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ ۚ قَوْلَ الْحَقِّ الَّذِي فِيهِ يَمْتَرُونَ |
Mā Kāna Lillāh 'An Yattakhidha Min Waladin ۖ Subĥānahu~ ۚ 'Idhā Qađá 'Amrāan Fa'innamā Yaqūlu Lahu Kun Fayakūnu | 019035.Allahın çocuk edinmesi düşünülemez. O bundan yücedir, uzaktır. Bir işehükmettiği zaman ona sadece ol! der ve o da oluverir. |
مَا كَانَ لِلَّهِ أَنْ يَتَّخِذَ مِنْ وَلَدٍ ۖ سُبْحَانَهُ~ُ ۚ إِذَا قَضَى أَمْرا ً فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ |
Wa 'Inna Allāha Rabbī Wa Rabbukum Fā`budūhu ۚ Hādhā Şirāţun Mustaqīmun | 019036.Şüphesiz, Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse(yalnız) Ona kulluk edin. Bu, dosdoğru bir yoldur. |
وَإِنَّ اللَّهَ رَبِّي وَرَبُّكُمْ فَاعْبُدُوهُ ۚ هَذَا صِرَاطٌ مُسْتَقِيمٌ |
Fākhtalafa Al-'Aĥzābu Min Baynihim ۖ Fawaylun Lilladhīna Kafarū Min Mash/hadi Yawmin `Ažīmin | 019037.(Fakat hıristiyan) gruplar, aralarında ayrılığa düştüler.Büyük birgünü görüp yaşayacakları için vay kafirlerin haline! |
فَاخْتَلَفَ الأَحْزَابُ مِنْ بَيْنِهِمْ ۖ فَوَيْل ٌ لِلَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ مَشْهَدِ يَوْمٍ عَظِيمٍ |
'Asmi` Bihim Wa 'Abşir Yawma Ya'tūnanā ۖ Lakini Až-Žālimūna Al-Yawma Fī Đalālin Mubīnin | 019038.Bize gelecekleri gün (gerçekleri) ne iyi işitip ne iyi görecekler! Amazalimler bugün apaçık bir sapıklık içindedirler. |
أَسْمِعْ بِهِمْ وَأَبْصِرْ يَوْمَ يَأْتُونَنَا ۖ لَكِنِ الظَّالِمُونَ الْيَوْمَ فِي ضَلاَلٍ مُبِينٍ |
Wa 'Andhirhum Yawma Al-Ĥasrati 'Idh Quđiya Al-'Amru Wa Hum Fī Ghaflatin Wa Hum Lā Yu'uminūna | 019039.Onları, gaflet içinde bulunup iman etmezlerken işin bitirileceği o pişmanlıkgünüyle uyar. |
وَأَنذِرْهُمْ يَوْمَ الْحَسْرَةِ إِذْ قُضِيَ الأَمْرُ وَهُمْ فِي غَفْلَةٍ وَهُمْ لاَ يُؤْمِنُونَ |
'Innā Naĥnu Narithu Al-'Arđa Wa Man `Alayhā Wa 'Ilaynā Yurja`ūna | 019040.Şüphesiz yeryüzüne ve onun üzerindekilere biz varis olacağız, biz!Ancak bize döndürülecekler. |
إِنَّا نَحْنُ نَرِثُ الأَرْضَ وَمَنْ عَلَيْهَا وَإِلَيْنَا يُرْجَعُونَ |
Wa Adhkur Fī Al-Kitābi 'Ibrāhīma ۚ 'Innahu Kāna Şiddīqāan Nabīyāan | 019041.Kitapta İbrahimi de an. Gerçekten o, son derece dürüst bir kimse, birpeygamber idi. |
وَاذْكُرْ فِي الْكِتَابِ إِبْرَاهِيمَ ۚ إِنَّهُ كَانَ صِدِّيقا ً نَبِيّاً |
'Idh Qāla Li'abīhi Yā 'Abati Lima Ta`budu Mā Lā Yasma`u Wa Lā Yubşiru Wa Lā Yughnī `Anka Shay'āan | 019042.Hani babasına şöyle demişti: Babacığım! İşitmeyen, görmeyen ve sanabir faydası olmayan şeylere niçin tapıyorsun? |
إِذْ قَالَ لِأَبِيهِ يَاأَبَتِ لِمَ تَعْبُدُ مَا لاَ يَسْمَعُ وَلاَ يُبْصِرُ وَلاَ يُغْنِي عَنْكَ شَيْئاً |
Yā 'Abati 'Innī Qad Jā'anī Mina Al-`Ilmi Mā Lam Ya'tika Fa Attabi`nī 'Ahdika Şirāţāan Sawīyāan | 019043.Babacığım! Doğrusu, sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Bana uy ki senidoğru yola ileteyim. |
يَاأَبَتِ إِنِّي قَدْ جَاءَنِي مِنَ الْعِلْمِ مَا لَمْ يَأْتِكَ فَاتَّبِعْنِي أَهْدِكَ صِرَاطا ً سَوِيّاً |
Yā 'Abati Lā Ta`budi Ash-Shayţāna ۖ 'Inna Ash-Shayţāna Kāna Lilrraĥmani `Aşīyāan | 019044.Babacığım! Şeytana tapma! Çünkü şeytan Rahmâna isyankâr olmuştur. |
يَاأَبَتِ لاَ تَعْبُدِ الشَّيْطَانَ إِنَّ ۖ الشَّيْطَانَ كَانَ لِلرَّحْمَنِ عَصِيّاً |
Yā 'Abati 'Innī 'Akhāfu 'An Yamassaka `Adhābun Mina Ar-Raĥmāni Fatakūna Lilshshayţāni Walīyāan | 019045.Babacığım! Doğrusu ben, sana, çok esirgeyici Rahmân tarafından birazabın dokunmasından, böylece şeytana bir dost olmandan korkuyorum. |
يَاأَبَتِ إِنِّي أَخَافُ أَنْ يَمَسَّكَ عَذَابٌ مِنَ الرَّحْمَنِ فَتَكُونَ لِلشَّيْطَانِ وَلِيّاً |
Qāla 'Arāghibun 'Anta `An 'Ālihatī Yā 'Ibrāhīmu ۖ La'in Lam Tantahi La'arjumannaka ۖ Wa Ahjurnī Malīyāan | 019046.Babası, Ey İbrahim! Sen benim ilahlarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğervazgeçmezsen, mutlaka seni taşa tutarım. Uzun bir süre benden uzaklaş!dedi. |
قَالَ أَرَاغِبٌ أَنْتَ عَنْ آلِهَتِي يَاإِبْراهِيمُ لَئِنْ ۖ لَمْ تَنتَهِ لَأَرْجُمَنَّكَ وَاهْجُرْنِي ۖ مَلِيّاً |
Qāla Salāmun `Alayka ۖ Sa'astaghfiru Laka Rabbī ۖ 'Innahu Kāna Bī Ĥafīyāan | 019047.İbrahim şöyle dedi: Esen kal! Senin için Rabbimden af dileyeceğim.Şüphesiz O, beni nimetleriyle kuşatmıştır. |
قَالَ سَلاَمٌ عَلَيْكَ ۖ سَأَسْتَغْفِرُ لَكَ رَبِّي ۖ إِنَّهُ كَانَ بِي حَفِيّاً |
Wa 'A`tazilukum Wa Mā Tad`ūna Min Dūni Allāhi Wa 'Ad`ū Rabbī `Asá 'Allā 'Akūna Bidu`ā'i Rabbī Shaqīyāan | 019048.Sizi ve Allahtan başka taptıklarınızı terk ediyor ve Rabbime ibadetediyorum. Rabbime ibadet etmekle de mutsuz olmayacağımı umuyorum. |
وَأَعْتَزِلُكُمْ وَمَا تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ وَأَدْعُو رَبِّي عَسَى أَلاَّ أَكُونَ بِدُعَاءِ رَبِّي شَقِيّاً |
Falammā A`tazalahum Wa Mā Ya`budūna Min Dūni Allāhi Wahabnā Lahu~ 'Isĥāqa Wa Ya`qūba ۖ Wa Kullā Ja`alnā Nabīyāan | 019049.İbrahim, onları da onların taptıklarını da terk edince ona İshak ileYakubu bağışladık ve her birini peygamber yaptık. |
فَلَمَّا اعْتَزَلَهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ وَهَبْنَا لَهُ~ُ إِسْحَاقَ وَيَعْقُوبَ ۖ وَكُلاَّ جَعَلْنَا نَبِيّاً |
Wa Wahabnā Lahum Min Raĥmatinā Wa Ja`alnā Lahum Lisāna Şidqin `Alīyāan | 019050.Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk. Onlar için yüce bir doğrulukdili var ettik (güzel bir söz ile anılmalarını temin ettik). |
وَوَهَبْنَا لَهُمْ مِنْ رَحْمَتِنَا وَجَعَلْنَا لَهُمْ لِسَانَ صِدْقٍ عَلِيّاً |
Wa Adhkur Fī Al-Kitābi Mūsá ۚ 'Innahu Kāna Mukhlaşāan Wa Kāna Rasūlāan Nabīyāan | 019051.Kitapta, Mûsâyı da an. Şüphesiz o seçkin bir insan idi. Bir resül, birnebi idi.10 |
وَاذْكُرْ فِي الْكِتَابِ مُوسَى ۚ إِنَّهُ كَانَ مُخْلَصا ً وَكَانَ رَسُولا ً نَبِيّاً |
Wa Nādaynāhu Min Jānibi Aţ-Ţūri Al-'Aymani Wa Qarrabnāhu Najīyāan | 019052.Ona, Tûr dağının sağ tarafından seslendik ve kendisi ile gizlice konuşmak içinkendimize yaklaştırdık. |
وَنَادَيْنَاهُ مِنْ جَانِبِ الطُّورِ الأَيْمَنِ وَقَرَّبْنَاهُ نَجِيّاً |
Wa Wahabnā Lahu Min Raĥmatinā 'Akhāhu Hārūna Nabīyāan | 019053.Rahmetimiz sonucu kardeşi Hârûnu bir nebi olarak kendisine bahşettik. |
وَوَهَبْنَا لَهُ مِنْ رَحْمَتِنَا أَخَاهُ هَارُونَ نَبِيّاً |
Wa Adhkur Fī Al-Kitābi 'Ismā`īla ۚ 'Innahu Kāna Şādiqa Al-Wa`di Wa Kāna Rasūlāan Nabīyāan | 019054.Kitapta İsmaili de an. Şüphesiz o sözünde duran bir kimse idi. Birresül, bir nebi idi. |
وَاذْكُرْ فِي الْكِتَابِ إِسْمَاعِيلَ ۚ إِنَّهُ كَانَ صَادِقَ الْوَعْدِ وَكَانَ رَسُولا ً نَبِيّاً |
Wa Kāna Ya'muru 'Ahlahu Biş-Şalāati Wa Az-Zakāati Wa Kāna `Inda Rabbihi Marđīyāan | 019055.Ailesine namaz ve zekatı emrederdi. Rabbinin katında da hoşnutluğaulaşmıştı. |
وَكَانَ يَأْمُرُ أَهْلَهُ بِالصَّلاَةِ وَالزَّكَاةِ وَكَانَ عِنْدَ رَبِّهِ مَرْضِيّاً |
Wa Adhkur Fī Al-Kitābi 'Idrīsa ۚ 'Innahu Kāna Şiddīqāan Nabīyāan | 019056.Kitapta İdrisi de an. Şüphesiz o doğru sözlü bir kimse, bir nebi idi. |
وَاذْكُرْ فِي الْكِتَابِ إِدْرِيسَ ۚ إِنَّهُ كَانَ صِدِّيقا ً نَبِيّاً |
Wa Rafa`nāhu Makānāan `Alīyāan | 019057.Onu yüce bir makama yükselttik. |
وَرَفَعْنَاهُ مَكَاناً عَلِيّاً |
'Ūlā'ika Al-Ladhīna 'An`ama Allāhu `Alayhim Mina An-Nabīyīna Min Dhurrīyati 'Ādama Wa Mimman Ĥamalnā Ma`a Nūĥin Wa Min Dhurrīyati 'Ibrāhīma Wa 'Isrā'īla Wa Mimman Hadaynā Wa Ajtabaynā ۚ 'Idhā Tutlá `Alayhim 'Āyātu Ar-Raĥmāni Kharrū Sujjadāan Wa Bukīyāan | 019058.İşte bunlar, Ademin ve Nûh ile beraber (gemiye) bindirdiklerimizinsoyundan, İbrahimin, Yakubun ve doğru yola iletip seçtiklerimizinsoyundan kendilerine nimet verdiğimiz nebîlerdir. Kendilerine Rahmânınâyetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı. |
أُوْلَائِكَ الَّذِينَ أَنْعَمَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ مِنَ النَّبِيِّينَ مِنْ ذُرِّيَّةِ آدَمَ وَمِمَّنْ حَمَلْنَا مَعَ نُوحٍ وَمِنْ ذُرِّيَّةِ إِبْرَاهِيمَ وَإِسْرَائِيلَ وَمِمَّنْ هَدَيْنَا وَاجْتَبَيْنَا ۚ إِذَا تُتْلَى عَلَيْهِمْ آيَاتُ الرَّحْمَنِ خَرُّوا سُجَّدا ً وَبُكِيّاً |
Fakhalafa Min Ba`dihim Khalfun 'Ađā`ū Aş-Şalāata Wa Attaba`ū Ash-Shahawāti ۖ Fasawfa Yalqawna Ghayyāan | 019059.Onlardan sonra, namazı zayi eden, şehvet ve dünyevi tutkularının peşinedüşen bir nesil geldi. Onlar bu tutumlarından ötürü büyük bir azabaçarptırılacaklardır.11 |
فَخَلَفَ مِنْ بَعْدِهِمْ خَلْفٌ أَضَاعُوا الصَّلاَةَ وَاتَّبَعُوا الشَّهَوَاتِ ۖ فَسَوْفَ يَلْقَوْنَ غَيّاً |
'Illā Man Tāba Wa 'Āmana Wa `Amila Şāliĥāan Fa'ūlā'ika Yadkhulūna Al-Jannata Wa Lā Yužlamūna Shay'āan | 019060,61.Ancak tövbe edip inanan ve salih amel işleyenler başka. Onlarcennete, Rahmânın, kullarına gıyaben vaad ettiği Adn cennetlerinegirecekler ve hiçbir haksızlığa uğratılmayacaklardır. Şüphesiz onun vadikesinlikle gerçekleşir. |
إِلاَّ مَنْ تَابَ وَآمَنَ وَعَمِلَ صَالِحا ً فَأُوْلَائِكَ يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ وَلاَ يُظْلَمُونَ شَيْئاً |
Jannāti `Adnin Allatī Wa`ada Ar-Raĥmānu `Ibādahu Bil-Ghaybi ۚ 'Innahu Kāna Wa`duhu Ma'tīyāan | 019061. |
جَنَّاتِ عَدْنٍ الَّتِي وَعَدَ الرَّحْمَنُ عِبَادَهُ بِالْغَيْبِ ۚ إِنَّهُ كَانَ وَعْدُهُ مَأْتِيّاً |
Lā Yasma`ūna Fīhā Laghwan 'Illā Salāmāan ۖ Wa Lahum Rizquhum Fīhā Bukratan Wa `Ashīyāan | 019062.Orada boş söz işitmezler. Yalnızca (meleklerin) selam! (deyişini)işitirler. Orada sabah akşam rızıkları da vardır. |
لاَ يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوا ً إِلاَّ سَلاَما ً ۖ وَلَهُمْ رِزْقُهُمْ فِيهَا بُكْرَة ً وَعَشِيّاً |
Tilka Al-Jannatu Allatī Nūrithu Min `Ibādinā Man Kāna Taqīyāan | 019063.İşte bu, kullarımızdan Allaha karşı gelmekten sakınanlara miraskılacağımız cennettir. |
تِلْكَ الْجَنَّةُ الَّتِي نُورِثُ مِنْ عِبَادِنَا مَنْ كَانَ تَقِيّاً |
Wa Mā Natanazzalu 'Illā Bi'amri Rabbika ۖ Lahu Mā Bayna 'Aydīnā Wa Mā Khalfanā Wa Mā Bayna Dhālika ۚ Wa Mā Kāna Rabbuka Nasīyāan | 019064.(Cebrail şöyle dedi:) Biz ancak Rabbinin emriyle ineriz.Önümüzdekiler, arkamızdakiler ve bunlar arasındakiler hep Onundur. Rabbinunutkan değildir.12 |
وَمَا نَتَنَزَّلُ إِلاَّ بِأَمْرِ رَبِّكَ ۖ لَهُ مَا بَيْنَ أَيْدِينَا وَمَا خَلْفَنَا وَمَا بَيْنَ ذَلِكَ ۚ وَمَا كَانَ رَبُّكَ نَسِيّاً |
Rabbu As-Samāwāti Wa Al-'Arđi Wa Mā Baynahumā Fā`bud/hu Wa Aşţabir Li`ibādatihi ۚ Hal Ta`lamu Lahu Samīyāan | 019065.(Allah) göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbidir. Şu halde, Onaibadet et ve Ona ibadet etmede sabırlı ol. Hiç, Onun adını taşıyan birbaşkasını biliyor musun? |
رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا فَاعْبُدْهُ وَاصْطَبِرْ لِعِبَادَتِهِ ۚ هَلْ تَعْلَمُ لَهُ سَمِيّاً |
Wa Yaqūlu Al-'Insānu 'A'idhā Mā Mittu Lasawfa 'Ukhraju Ĥayyāan | 019066.İnsan, Öldüğümde gerçekten diri olarak (topraktan) çıkarılacakmıyım? der. |
وَيَقُولُ الإِنسَانُ أَئِذَا مَا مِتُّ لَسَوْفَ أُخْرَجُ حَيّاً |
'Awalā Yadhkuru Al-'Insānu 'Annā Khalaqnāhu Min Qablu Wa Lam Yaku Shay'āan | 019067.İnsan, daha önce hiçbir şey değil iken kendisini yarattığımızı düşünmezmi? |
أَوَلاَ يَذْكُرُ الإِنسَانُ أَنَّا خَلَقْنَاهُ مِنْ قَبْلُ وَلَمْ يَكُ شَيْئاً |
Fawarabbika Lanaĥshurannahum Wa Ash-Shayāţīna Thumma Lanuĥđirannahum Ĥawla Jahannama Jithīyāan | 019068.Rabbine andolsun, onları şeytanlarla beraber mutlaka haşredeceğiz.Sonra onları kesinlikle cehennemin çevresinde diz üstü hazır edeceğiz. |
فَوَرَبِّكَ لَنَحْشُرَنَّهُمْ وَالشَّيَاطِينَ ثُمَّ لَنُحْضِرَنَّهُمْ حَوْلَ جَهَنَّمَ جِثِيّاً |
Thumma Lananzi`anna Min Kulli Shī`atin 'Ayyuhum 'Ashaddu `Alá Ar-Raĥmāni `Itīyāan | 019069.Sonra her bir topluluktan, Rahmana karşı en isyankâr olanları mutlakaçekip çıkaracağız. |
ثُمَّ لَنَنزِعَنَّ مِنْ كُلِّ شِيعَةٍ أَيُّهُمْ أَشَدُّ عَلَى الرَّحْمَنِ عِتِيّاً |
Thumma Lanaĥnu 'A`lamu Bial-Ladhīna Hum 'Awlá Bihā Şilīyāan | 019070.Sonra, oraya girmeye en layık olanları muhakkak ki en iyi biz biliriz. |
ثُمَّ لَنَحْنُ أَعْلَمُ بِالَّذِينَ هُمْ أَوْلَى بِهَا صِلِيّاً |
Wa 'In Minkum 'Illā Wa Ariduhā ۚ Kāna `Alá Rabbika Ĥatmāan Maqđīyāan | 019071.. (Ey insanlar!) Sizden cehenneme varmayacak hiç kimse yoktur. Rabbiniçin bu, kesin olarak hükme bağlanmış bir iştir. |
وَإِنْ مِنْكُمْ إِلاَّ وَارِدُهَا ۚ كَانَ عَلَى رَبِّكَ حَتْما ً مَقْضِيّاً |
Thumma Nunajjī Al-Ladhīna Attaqaw Wa Nadharu Až-Žālimīna Fīhā Jithīyāan | 019072.Sonra Allaha karşı gelmekten sakınanları kurtarırız da zalimleri oradadiz üstü çökmüş halde bırakırız. |
ثُمَّ نُنَجِّي الَّذِينَ اتَّقَوْا وَنَذَرُ الظَّالِمِينَ فِيهَا جِثِيّاً |
Wa 'Idhā Tutlá `Alayhim 'Āyātunā Bayyinātin Qāla Al-Ladhīna Kafarū Lilladhīna 'Āmanū 'Ayyu Al-Farīqayni Khayrun Maqāmāan Wa 'Aĥsanu Nadīyāan | 019073.Âyetlerimiz kendilerine apaçık bir şekilde okunduğu zaman, inkaredenler, inananlara, İki topluluktan hangisinin bulunduğu yer dahahayırlı meclis ve mahfili daha güzeldir? dediler.13 |
وَإِذَا تُتْلَى عَلَيْهِمْ آيَاتُنَا بَيِّنَاتٍ قَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لِلَّذِينَ آمَنُوا أَيُّ الْفَرِيقَيْنِ خَيْرٌ مَقَاما ً وَأَحْسَنُ نَدِيّاً |
Wa Kam 'Ahlaknā Qablahum Min Qarnin Hum 'Aĥsanu 'Athāthāan Wa Ri'yāan | 019074.Biz onlardan önce, mal-mülk ve görünümü daha güzel olan nice nesillerihelak ettik. |
وَكَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُمْ مِنْ قَرْنٍ هُمْ أَحْسَنُ أَثَاثا ً وَرِئْياً |
Qul Man Kāna Fī Ađ-Đalālati Falyamdud Lahu Ar-Raĥmānu Maddāan ۚ Ĥattá 'Idhā Ra'aw Mā Yū`adūna 'Immā Al-`Adhāba Wa 'Immā As-Sā`ata Fasaya`lamūna Man Huwa Sharrun Makānāan Wa 'Ađ`afu Jundāan | 019075.(Ey Muhammed!) De ki: Kim sapıklık içinde ise Rahmân onlara,istenildiği kadar süre versin! Nihayet kendilerine vaad olunan azabı, yada kıyameti gördüklerinde kimin yeri daha kötüymüş, kimin taraftarlarıdaha zayıfmış bilecekler. |
قُلْ مَنْ كَانَ فِي الضَّلاَلَةِ فَلْيَمْدُدْ لَهُ الرَّحْمَنُ مَدّاً ۚ حَتَّى إِذَا رَأَوْا مَا يُوعَدُونَ إِمَّا الْعَذَابَ وَإِمَّا السَّاعَةَ فَسَيَعْلَمُونَ مَنْ هُوَ شَرٌّ مَكَانا ً وَأَضْعَفُ جُنداً |
Wa Yazīdu Allāhu Al-Ladhīna Ahtadaw Hudan Wa ۗ Al-Bāqiyātu Aş-Şāliĥātu Khayrun `Inda Rabbika Thawābāan Wa Khayrun Maraddāan | 019076.Allah doğruya erenlerin hidayetini artırır. Kalıcı salih amellerRabbinin katında sevap bakımından da daha hayırlıdır, sonuç itibari ilede. |
وَيَزِيدُ اللَّهُ الَّذِينَ اهْتَدَوْا هُدى ً ۗ وَالْبَاقِيَاتُ الصَّالِحَاتُ خَيْرٌ عِنْدَ رَبِّكَ ثَوَابا ً وَخَيْرٌ مَرَدّاً |
'Afara'ayta Al-Ladhī Kafara Bi'āyātinā Wa Qāla La'ūtayanna Mālāan Wa Waladāan | 019077.Âyetlerimizi inkar edip Bana elbette mal ve evlat verilecek! diyen kimseyigördün mü?14 |
أَفَرَأَيْتَ الَّذِي كَفَرَ بِآيَاتِنَا وَقَالَ لَأُوتَيَنَّ مَالا ً وَوَلَداً |
'Āţţala`a Al-Ghayba 'Am Attakhadha `Inda Ar-Raĥmāni `Ahdāan | 019078.Gaybı mı görüp bilmiş, yoksa Rahmândan bir söz mü almış? |
أَاطَّلَعَ الْغَيْبَ أَمْ اتَّخَذَ عِنْدَ الرَّحْمَنِ عَهْداً |
Kallā ۚ Sanaktubu Mā Yaqūlu Wa Namuddu Lahu Mina Al-`Adhābi Maddāan | 019079.Hayır! (İş onun dediği gibi değil). Biz onun söylediklerini yazacağızve azabını arttırdıkça arttıracağız! |
كَلاَّ ۚ سَنَكْتُبُ مَا يَقُولُ وَنَمُدُّ لَهُ مِنَ الْعَذَابِ مَدّاً |
Wa Narithuhu Mā Yaqūlu Wa Ya'tīnā Fardāan | 019080.Onun (ahirette sahip olacağını) söylediği şeylere biz varis olacağız veo bize tek başına gelecek. |
وَنَرِثُهُ مَا يَقُولُ وَيَأْتِينَا فَرْداً |
Wa Attakhadhū Min Dūni Allāhi 'Ālihatan Liyakūnū Lahum `Izzāan | 019081.Onlar, kendileri için kuvvet ve şeref (kaynağı) olsunlar diye,Allahtan başka ilahlar edindiler. |
وَاتَّخَذُوا مِنْ دُونِ اللَّهِ آلِهَة ً لِيَكُونُوا لَهُمْ عِزّاً |
Kallā ۚ Sayakfurūna Bi`ibādatihim Wa Yakūnūna `Alayhim Điddāan | 019082.Hayır! İlahları, onların ibadetlerini inkar edecekler ve kendilerinedüşman olacaklar.15 |
كَلاَّ ۚ سَيَكْفُرُونَ بِعِبَادَتِهِمْ وَيَكُونُونَ عَلَيْهِمْ ضِدّاً |
'Alam Tara 'Annā 'Arsalnā Ash-Shayāţīna `Alá Al-Kāfirīna Ta'uuzzuhum 'Azzāan | 019083.Kafirlerin başına, onları durmadan (günaha ve azgınlığa) tahrik edenşeytanları gönderdiğimizi görmedin mi? |
أَلَمْ تَرَ أَنَّا أَرْسَلْنَا الشَّيَاطِينَ عَلَى الْكَافِرِينَ تَؤُزُّهُمْ أَزّاً |
Falā Ta`jal `Alayhim ۖ 'Innamā Na`uddu Lahum `Addāan | 019084.Ey Muhammed! Şu halde onların azaba uğramalarını istemekte acele etme.Biz onlar için ancak (takdir ettiğimiz günleri) sayıp durmaktayız. |
فَلاَ تَعْجَلْ عَلَيْهِمْ ۖ إِنَّمَا نَعُدُّ لَهُمْ عَدّاً |
Yawma Naĥshuru Al-Muttaqīna 'Ilá Ar-Raĥmāni Wafdāan | 019085,86.Allaha karşı gelmekten sakınanları Rahmânın huzurunda bir elçilerheyeti gibi toplayacağımız, suçluları da suya koşan susuz develer gibicehenneme sevkedeceğimiz günü düşün! |
يَوْمَ نَحْشُرُ الْمُتَّقِينَ إِلَى الرَّحْمَنِ وَفْداً |
Wa Nasūqu Al-Mujrimīna 'Ilá Jahannama Wirdāan | 019086. |
وَنَسُوقُ الْمُجْرِمِينَ إِلَى جَهَنَّمَ وِرْداً |
Lā Yamlikūna Ash-Shafā`ata 'Illā Mani Attakhadha `Inda Ar-Raĥmāni `Ahdāan | 019087.Rahmânın katında söz almış olanlardan başkaları şefaat hakkına sahipolmayacaklardır. |
لاَ يَمْلِكُونَ الشَّفَاعَةَ إِلاَّ مَنِ اتَّخَذَ عِنْدَ الرَّحْمَنِ عَهْداً |
Wa Qālū Attakhadha Ar-Raĥmānu Waladāan | 019088.Onlar, Rahmân bir çocuk edindi dediler. |
وَقَالُوا اتَّخَذَ الرَّحْمَنُ وَلَداً |
Laqad Ji'tum Shay'āan 'Iddāan | 019089.Andolsun, siz çok çirkin bir şey ortaya attınız. |
لَقَدْ جِئْتُمْ شَيْئا ً إِدّاً |
Takādu As-Samāwātu Yatafaţţarna Minhu Wa Tanshaqqu Al-'Arđu Wa Takhirru Al-Jibālu Haddāan | 019090,91.Rahmana çocuk isnat etmelerinden dolayı neredeyse göklerparçalanacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp çökecektir! |
تَكَادُ السَّمَاوَاتُ يَتَفَطَّرْنَ مِنْهُ وَتَنشَقُّ الأَرْضُ وَتَخِرُّ الْجِبَالُ هَدّاً |
'An Da`aw Lilrraĥmani Waladāan | 019091. |
أَنْ دَعَوْا لِلرَّحْمَنِ وَلَداً |
Wa Mā Yanbaghī Lilrraĥmani 'An Yattakhidha Waladāan | 019092.Halbuki Rahmâna bir çocuk edinmek yakışmaz. |
وَمَا يَنْبَغِي لِلرَّحْمَنِ أَنْ يَتَّخِذَ وَلَداً |
'In Kullu Man Fī As-Samāwāti Wa Al-'Arđi 'Illā 'Ātī Ar-Raĥmāni `Abdāan | 019093.Göklerdeki ve yerdeki herkes Rahmana kul olarak gelecektir. |
إِنْ كُلُّ مَنْ فِي السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ إِلاَّ آتِي الرَّحْمَنِ عَبْداً |
Laqad 'Aĥşāhum Wa `Addahum `Addāan | 019094.Andolsun, Allah onları ilmiyle kuşatmış ve tek tek saymıştır. |
لَقَدْ أَحْصَاهُمْ وَعَدَّهُمْ عَدّاً |
Wa Kulluhum 'Ātīhi Yawma Al-Qiyāmati Fardāan | 019095.Onlar(ın her biri) kıyamet günü Ona tek başına gelecektir. |
وَكُلُّهُمْ آتِيهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَرْداً |
'Inna Al-Ladhīna 'Āmanū Wa `Amilū Aş-Şāliĥāti Sayaj`alu Lahumu Ar-Raĥmānu Wuddāan | 019096.İnanıp salih ameller işleyenler için Rahmân, (gönüllere) bir sevgi koyacaktır. |
إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ سَيَجْعَلُ لَهُمُ الرَّحْمَنُ وُدّاً |
Fa'innamā Yassarnāhu Bilisānika Litubashshira Bihi Al-Muttaqīna Wa Tundhira Bihi Qawmāan Luddāan | 019097.Ey Muhammed! Biz, Allaha karşı gelmekten sakınanları Kuran ilemüjdeleyesin, inat eden bir topluluğu da uyarasın diye, onu senin dilinile (indirip) kolaylaştırdık. |
فَإِنَّمَا يَسَّرْنَاهُ بِلِسَانِكَ لِتُبَشِّرَ بِهِ الْمُتَّقِينَ وَتُنذِرَ بِهِ قَوْما ً لُدّاً |
Wa Kam 'Ahlaknā Qablahum Min Qarnin Hal Tuĥissu Minhum Min 'Aĥadin 'Aw Tasma`u Lahum Rikzāan | 019098.Biz onlardan önce nice nesilleri helak ettik. Onlardan hiçbirinihissediyor yahut onların bir fısıltısını olsun işitiyor musun? |
وَكَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُمْ مِنْ قَرْنٍ هَلْ تُحِسُّ مِنْهُمْ مِنْ أَحَدٍ أَوْ تَسْمَعُ لَهُمْ رِكْزاً |
Toggle thick letters. Most people make the mistake of thickening thin letters in the words that have other (highlighted) thick letter | Toggle to highlight thick letters خصضغطقظ رَ |