Toggle thick letters. Most people make the mistake of thickening thin letters in the words that have other (highlighted) thick letter |  Toggle to highlight thick letters خصضغطقظ رَ   | 
 
 
   Lā 'Uqsimu Bihadhā Al-Baladi 
  
     
    | 090-001. Hayır; bu şehre yemin ederim, 
 | 
   لاَ أُقْسِمُ بِهَذَا الْبَلَدِ | 
 
 
    Wa 'Anta Ĥillun Bihadhā Al-Baladi 
  
     
    | 090-002. Ki sen, bu şehirde oturmakta iken, 
 | 
   وَأَنْتَ حِلٌّ بِهَذَا الْبَلَدِ | 
 
 
    Wa Wālidin Wa Mā Walada 
  
     
    | 090-003. Babaya ve doğan-çocuğa da. 
 | 
   وَوَالِدٍ وَمَا وَلَدَ | 
 
 
   Laqad Khalaqnā Al-'Insāna Fī Kabadin 
  
     
    | 090-004. Andolsun, Biz insanı bir zorluk içinde yarattık. 
 | 
   لَقَدْ خَلَقْنَا الإِنسَانَ فِي كَبَدٍ | 
 
 
   'Ayaĥsabu 'An Lan Yaqdira `Alayhi 'Aĥadun 
  
     
    | 090-005. O, hiç kimsenin kendisine asla güç yetiremeyeceğini mi sanıyor? 
 | 
   أَيَحْسَبُ أَنْ لَنْ يَقْدِرَ عَلَيْهِ أَحَدٌ | 
 
 
   Yaqūlu 'Ahlaktu Mālāan Lubadāan 
  
     
    | 090-006. O: "Yığınla mal tüketip-yok ettim" diyor. 
 | 
   يَقُولُ أَهْلَكْتُ مَالا ً لُبَداً | 
 
 
   'Ayaĥsabu 'An Lam Yarahu~ 'Aĥadun 
  
     
    | 090-007. Kendisini hiç kimsenin gِrmediğini mi sanıyor? 
 | 
   أَيَحْسَبُ أَنْ لَمْ يَرَهُ~ُ أَحَدٌ | 
 
 
   'Alam Naj`al Lahu `Aynayni 
  
     
    | 090-008. Biz ona iki gِz vermedik mi? 
 | 
   أَلَمْ نَجْعَلْ لَهُ عَيْنَيْنِ | 
 
 
    Wa Lisānāan Wa Shafatayni 
  
     
    | 090-009. Bir dil ve iki dudak? 
 | 
   وَلِسَانا ً وَشَفَتَيْنِ | 
 
 
    Wa Hadaynāhu An-Najdayni 
  
     
    | 090-010. Biz ona 'iki yol-iki amaç' gِsterdik. 
 | 
   وَهَدَيْنَاهُ النَّجْدَيْنِ | 
 
 
   Falā Aqtaĥama Al-`Aqabata 
  
     
    | 090-011. Ancak o, sarp yokuşa gِğüs germedi. 
 | 
   فَلاَ اقْتَحَمَ الْعَقَبَةَ | 
 
 
    Wa Mā 'Adrāka Mā Al-`Aqabatu 
  
     
    | 090-012. Sarp yokuşun ne olduğunu sana ِğreten nedir? 
 | 
   وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْعَقَبَةُ | 
 
 
   Fakku Raqabatin 
  
     
    | 090-013. Bir boynu çِzmek (bir kِleye ِzgürlük vermek)tir; 
 | 
   فَكُّ رَقَبَةٍ | 
 
 
   'Aw 'Iţ`āmun Fī Yawmin Dhī Masghabatin 
  
     
    | 090-014. Ya da açlık gününde doyurmaktır, 
 | 
   أَوْ إِطْعَامٌ فِي يَوْمٍ ذِي مَسْغَبَةٍ | 
 
 
   Yatīmāan Dhā Maqrabatin 
  
     
    | 090-015. Yakın olan bir yetimi, 
 | 
   يَتِيما ً ذَا مَقْرَبَةٍ | 
 
 
   'Aw Miskīnāan Dhā Matrabatin 
  
     
    | 090-016. Veya sürünen bir yoksulu. 
 | 
   أَوْ مِسْكِينا ً ذَا مَتْرَبَةٍ | 
 
 
   Thumma Kāna Mina Al-Ladhīna 'Āmanū Wa Tawāşaw Biş-Şabri Wa Tawāşaw Bil-Marĥamati 
  
     
    | 090-017. Sonra iman edenlerden, sabrı birbirlerine tavsiye edenlerden, merhameti birbirlerine tavsiye edenlerden olmak. 
 | 
   ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِ | 
 
 
   'Ūlā'ika 'Aşĥābu Al-Maymanati 
  
     
    | 090-018. İşte bunlar, sağ yanın adamlarıdır (Ashab-ı Meymene). 
 | 
   أُوْلَائِكَ أَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ | 
 
 
   Wa Al-Ladhīna Kafarū Bi'āyātinā Hum 'Aşĥābu Al-Mash'amati 
  
     
    | 090-019. Ayetlerimizi inkar edenler ise, sol yanın adamlarıdır (Ashab-ı Meş'eme). 
 | 
   وَالَّذِينَ كَفَرُوا بِآيَاتِنَا هُمْ أَصْحَابُ الْمَشْأَمَةِ | 
 
 
   `Alayhim Nārun Mu'uşadatun 
  
     
    | 090-020. "Kapıları kilitlenmiş" bir ateş onların üzerinedir.  
 | 
   عَلَيْهِمْ نَارٌ مُؤصَدَةٌ | 
 
  | Toggle thick letters. Most people make the mistake of thickening thin letters in the words that have other (highlighted) thick letter |  Toggle to highlight thick letters خصضغطقظ رَ  |