Toggle thick letters.  Most people make the mistake of thickening thin letters in the words that have other (highlighted) thick letter Toggle to highlight thick letters خصضغطقظ رَ      
 
   Wa A s-Samā 'i Dh ā ti A l-Burū ji 
   
     
    085-001. Burçları olan gِğe andolsun, 
 
   وَالسَّمَا ءِ ذَا تِ ا لْبُرُوجِ  
  
 
   Wa A l-Yaw mi A l-Maw`ū di 
   
     
    085-002. O vadedilen güne, 
 
   وَالْيَوْ مِ ا لْمَوْعُودِ  
  
 
    Wa Sh āhidin  Wa Mash /hū d in  
   
     
    085-003. Şahid olana (gِrene) ve şahit olunana (gِrülene). 
 
   وَشَاهِدٍ  وَمَشْهُودٍ  
  
 
   Q utila 'Aş ĥā bu A l-'Ukh  dū di 
   
     
   085-004. Kahrolsun Ashab-ı Uhdud 
 
   قُ تِلَ أَصْ حَا بُ ا لأُخْ دُودِ 
  
 
   An -Nā r i Dh ā ti A l-Waq ū di 
   
     
    085-005. 'Tutuşturucu-yakıt dolu o ateş,' 
 
   ا ل نّ َا ر ِ ذَا تِ ا لْوَقُ ودِ  
  
 
   'Idh  Hum  `Alayhā Q u`ū d un  
   
     
    085-006. Hani kendileri (ateş hendeğinin) çevresinde oturmuşlardı. 
 
   إِذْ هُمْ عَلَيْهَا قُ عُودٌ  
  
 
    Wa Hum  `Alá Mā Yaf`alū na Bil-Mu'uminī na Sh uhū d un  
   
     
    085-007. Ve mü'minlere yaptıklarını seyrediyorlardı. 
 
   وَهُمْ عَلَى مَا يَفْعَلُو نَ بِا لْمُؤْمِنِي نَ شُهُودٌ  
  
 
    Wa Mā Naq amū Minhum  'Illā  'An  Yu'uminū Bill āhi A l-`Azī zi A l-Ĥamī di 
   
     
    085-008. Onlardan, yalnızca 'üstün ve güçlü olan,' ِğülen Allah'a iman ettiklerinden dolayı intikam alıyorlardı. 
 
   وَمَا نَقَ مُوا  مِنْ هُمْ إِلاَّ أَن ْ يُؤْمِنُوا  بِا للَّ هِ ا لْعَزِي زِ ا لْحَمِيدِ  
  
 
   Al-Ladh ī Lahu  Mulku A s-Samāwā ti Wa A l-'Arđi Wa ۚ  A ll āhu `Alá Kulli Sh ay 'in  Sh ahī d un   
   
     
    085-009. Ki O (Allah), gِklerin ve yerin mülkü O'nundur. Allah, herşeyin üzerinde şahid olandır. 
 
   ا لَّذِي لَهُ  مُلْكُ ا ل سَّمَاوَا تِ وَا لأَرْضِ  ۚ  وَا للَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْ ءٍ  شَهِيدٌ   
  
 
   'Inn a A l-Ladh ī na Fatanū A l-Mu'uminī na Wa A l-Mu'uminā ti Th umm a Lam  Yatūbū Falahum  `Adh ā bu Jahann ama Wa Lahum  `Adh ā bu A l-Ĥar ī q i 
   
     
    085-010. Gerçek şu ki, mü'min erkeklerle mü'min kadınlara işkence (fitne) uygulayanlar, sonra tevbe etmeyenler; işte onlar için, cehennem azabı vardır ve yakıcı azap onlaradır. 
 
   إِنّ َ ا لَّذِي نَ فَتَنُوا  ا لْمُؤْمِنِي نَ وَا لْمُؤْمِنَا تِ ثُمّ َ لَمْ يَتُوبُوا  فَلَهُمْ عَذَا بُ جَهَنَّ مَ وَلَهُمْ عَذَا بُ ا لْحَر ِيقِ   
  
 
   'Inn a A l-Ladh ī na 'Āmanū Wa `Amilū A ş -Ş āliĥā ti Lahum  Jann ā tun  Taj r ī Min  Taĥtihā A l-'Anhā ru  ۚ  Dh ālika A l-Faw zu A l-Kabī r u  
   
     
    085-011. Şüphesiz iman edip salih amellerde bulunanlara gelince; onlar için altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur. 
 
   إِنّ َ ا لَّذِي نَ آمَنُوا  وَعَمِلُوا  ا ل صَّ الِحَا تِ لَهُمْ جَنّ َا تٌ  تَجْ ر ِي مِن ْ تَحْتِهَا ا لأَنْ هَا رُ ۚ  ذَلِكَ ا لْفَوْ زُ ا لْكَبِيرُ   
  
 
   'Inn a Baţ sh a Ra bbika Lash adī d un  
   
     
    085-012. Doğrusu, Rabbinin 'zorlu yakalayışı' şiddetlidir. 
 
   إِنّ َ بَطْ  شَ رَ بِّكَ لَشَدِيدٌ  
  
 
   'Inn ahu  Huwa Yub di'u Wa Yu`ī du 
   
     
    085-013. اünkü O, ilkin var eden, (sonra dirilterek) dِndürecek olandır. 
 
   إِنَّ هُ  هُوَ يُبْ دِئُ وَيُعِيدُ  
  
 
    Wa Huwa A l-Gh  afū ru  A l-Wadū du 
   
     
    085-014. O, çok bağışlayandır, çok sevendir. 
 
   وَهُوَ ا لْغَ فُو رُ ا لْوَدُودُ  
  
 
   Dh ū A l-`Arsh i A l-Majī du 
   
     
   085-015. Arşın sahibidir; Mecid (pek Yüce)dir. 
 
   ذُو ا لْعَرْشِ ا لْمَجِيدُ  
  
 
   Fa``ā lun  Limā Yur ī du 
   
     
    085-016. Her dilediğini yapıp-gerçekleştirendir. 
 
   فَعَّا ل ٌ  لِمَا يُر ِيدُ  
  
 
   Hal 'Atā ka Ĥadīth u A l-Junū di 
   
     
    085-017. Orduların haberi sana geldi mi? 
 
   هَلْ أَتَا كَ حَدِي ثُ ا لْجُنُودِ  
  
 
   Fir `aw na Wa Th amū da 
   
     
    085-018. Firavun ve Semud (ordularının)? 
 
   فِر ْعَوْ نَ وَثَمُودَ  
  
 
   Bali A l-Ladh ī na Kafarū Fī Takdh ī b in  
   
     
    085-019. Hayır; inkar edenler, (kesintisiz) bir yalanlama içindedirler. 
 
   بَلِ ا لَّذِي نَ كَفَرُوا  فِي تَكْذِيبٍ  
  
 
   Wa A ll āhu Min  Warā 'ihim  Muĥīţ un  
   
     
    085-020. Allah ise, onları arkalarından sarıp-kuşatmıştır. 
 
   وَا للَّ هُ مِن ْ وَرَا ئِهِمْ مُحِيطٌ   
  
 
   Bal Huwa Q ur'ā nun  Majī d un  
   
     
    085-021. Hayır; o (Kitap), 'şerefli-üstün' olan bir Kur'an'dır; 
 
   بَلْ هُوَ قُ رْآنٌ  مَجِيدٌ  
  
 
   Fī Lawĥin  Maĥfūžin  
   
     
    085-022. Levh-i Mahfuz'dadır.  
 
   فِي لَوْ حٍ  مَحْفُوظٍ   
  
  Toggle thick letters.   Most people make the mistake of thickening thin letters in the words that have other (highlighted) thick letter Toggle to highlight thick letters خصضغطقظ رَ